Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın seçim çalışmalarında belediye olanaklarını sonuna kadar kullandığı bilinirdi bilinmesine ama bu kadarına da pes. AKP’nin adayı Mehmet Özhaseki’nin atamasını sağladığı Belediye Genel Sekreteri Refik Tuzcuoğlu, memurların bile mesai saatinde Özhaseki’nin gittiği yerlerde bulunması ve kalabalık oluşturması için her şeyi yapıyor.
CHP’nin Büyükşehir Adayı Mansur Yavaş, göreve geldiğinde kimsenin işinden olmayacağını her fırsatta söylüyor. Ama, işini-gücünü bırakıp seçim çalışmalarına katılan, sanki adaymış gibi parti toplantılarında konuşma yapanlarla tabii ki kazandığı zaman yoluna devam etmeyecektir.

SİYASETÇİ GENEL MÜDÜR!

Örnek vereyim: Etimesgut Alsancak Mahallesi'nde Özhaseki’nin seçim irtibat bürosu açılışı yapılıyor. Organizasyonu belediye otobüs dairesi başkanı yapıyor. Açılışta, AKP Milletvekili Hacı Turan tabii ki konuşma yapar. Ama, EGO Genel Müdürü Balamir Gündoğdu’ya ne oluyor? Bakıyorsunuz elinde mikrofon, seçim bürosunun açılışında siyasetçi gibi konuşuyor. Yakışır mı genel müdüre?

Seçim bürosunun açılışında bulunanların neredeyse tamamına yakını belediye personeli. Belediyenin kiraladığı 17 makam otomobiliyle müdürler taşındı. Diğer memurlar da belediyeye ait otobüslerle seçim irtibat bürosunun açılışı için götürülüyor. Kimse “Yok böyle bir şey” demesin. Bunların tamamının kayıtları var.

TUNA CEVAP VEREMİYOR   

Daha önce bu köşenin okurlarına, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın bir şeye karışmamasının istendiğini ve onun da bunu yerine getirdiğini belirtmiştim. Tanıyanlar, bu durumu Mustafa Tuna’ya yakıştıramıyor.
Başkanlığı döneminde belediye şirketi ANFA’ya yaklaşık 11 milyon liralık çanta, ajanda yaptırdığı belgelerle ortaya çıkan Tuna, bununla ilgili sorulara da cevap veremiyor. Melih Gökçek döneminde çıkarılan Belediye Bültenini “Gereksiz” diye kapattırmıştı. Sonra, yeniden yayımlattırdı. İyi de 160 bin adet basıldığı belirtilen gazete, gerçekten 160 bin adet basılıp dağıtıldı mı? Şimdi neden yayınını durdurdu? Yoksa, o söylentiler mi etkili oldu?
Mehmet Özhaseki’nin belediye işlerine bu kadar karışması yakışmıyor. Yakışmayan bir olaydan da söz edelim: Özhaseki, geçen hafta Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis toplantısına katılmıştı. Toplantı öncesi, bombaya karşı duyarlı olarak yetiştirilen köpekle, salonda arama yapıldı. Güvenlik önlemleri bir yana, protokol için şerit çekilmesine ne demeli? Meclis üyeleri kızgın, kırgın olmakta haksız mı?

İZİNLİ SAYILIYORLAR

Belediye personelinin Özhaseki’nin ve diğer AKP adaylarının toplantılarına gitmeleri neredeyse zorunlu hale getirilmiş durumda. Yerel yönetimlerle ilgili proje üstüne proje açıklayanlar, belediye çalışanları tam anlamıyla kıskaca almış. Belediye personeline gönderilen bir mesajı okuyalım:
“Arkadaşlar, saat 12.00’de, Türkiye Kamu Sen, Türk Yerel Hizmet Sendikası olarak itfaiyede buluşacağız. Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki Bey’in Nallıhan’daki programına katılım sağlayacağız. Bize, özel otobüs gelecek. Ankara Büyükşehir Belediye Personeli idari izinli sayılacak.
Kurumlarınızda çalışan üyemiz personeli de davet edebilirsiniz. Sayımız ne kadar kalabalık olursa o kadar iyi. Gelecek arkadaşlarımız saat 09.00’a kadar mutlaka bana dönüş yapsınlar, genel müdürlükten izin alınacak.”
Devlet hizmetinde olması gerekenler, parti toplantılarına götürülüyor ve üstelik izinli sayılıyorlar. Götürülenlerin çoğunun gönüllü olarak gitmediğini de biliniz.

MANSUR BEY NE DİYOR?

Mansur Yavaş’a, belediye ile ilgili her türlü bilgi-belge akıyor. Yapılanlardan rahatsız olan, vicdanı sızlayanların onları gönderildiğinin farkında. Mansur Yavaş, rakibinin seçim çalışması için şunları söylüyor:
“Hak, hukuk, vicdan, kul hakkı, yetim hakkı rafa kalktı. Hz. Ömer’in ‘Devletin mumunu özel işlerde kullanmadığını’ anlatarak geldiler. Şimdiki durum ise Devletin malı deniz.”
Devletin malı denizden sonra “yemeyen” için bir sözcük kullanılır. Bunu açıkçası kimseye yakıştıramam.