Milletvekilinin en önemli görevi denetimdir. Bunu soru önergesi, Meclis araştırması, Meclis soruşturması, genel görüşme önergesiyle yapabiliyorlar. TBMM 27. Dönemi’nin başladığı 8 Temmuz 2018’den, 20 Temmuz 2019’a kadar TBMM Başkanlığı toplam 13 bin 488 yazılı soru önergesini işleme aldı. Önergelerden 2’si geri alındı. Sorulardan 815’i 15 gün içinde yani zamanda, 4 bin 399’u süresi geçtikten sonra cevaplandırıldı. Milletvekillerinin 7 bin 439 önergesinde yer alan tüm sorular cevapsız bırakıldı. Aynı dönemde TBMM Başkanlığı’na sunulan bin 915 kanun teklifinden 39’u, bin 459 araştırma önergesinden de sadece 5’i kabul edildi.

100 SORUDAN BİRİNE

Bazı soru önergeleri TBMM Başkanlığı tarafından beğenilmediği için iade ediliyor. Son örneği de CHP Milletvekili Mahmut Tanal’dan verelim. Tanal’ın soru önergesi, TBMM Başkanı Mustafa Şentop tarafından “İç tüzük hükümlerine aykırı” olduğu gerekçesiyle iade edildi.
Tanal, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden sonra milletvekillerinin sorusuna ya hiç cevap verilmiyor ya da gecikmeli de olsa verilen cevaplarla konu geçiştiriliyor. Bu sistemde. Örneğin 100 soru önergesi verdimse ancak birine cevap geliyor” diyor. Bu durumun yarattığı rahatsızlık için Tanal’ın görüşü şöyle:
“Parlamentonun kalitesini düşürüyoruz. Örneğin eski TBMM Başkanı, görevi bitmesine rağmen başkanlık konutunu boşaltmıyor. Ayrılmadan önce bahçıvanını, eşinin yardımcısı da dahil 90 kişiyi müşavir yaptığı söyleniyor. Başbakanlık kapatılırken kaç kişinin müşavir yapıldığını öğrenemeyecek miyiz? Ben milletvekili olarak bunları sorgulamayacağım da neyi sorgulayacağım?”

SELÇUK CEVAPLANDIRSAYDI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabayık’ın, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduğu üniversiteye tarihi TCDD misafirhanesinin verildiği iddiasıydı. 4 Mart’ta verilen soru önergesine Ziya Selçuk hâlâ cevap göndermedi. Lale Hanım da işin peşini bırakmamak adına 28 Nisan’da araştırma önergesi verdi. O da gündeme alınmadı.
Eğer, Bakan Selçuk zamanında önergeyi cevaplandırmış ve gerçeği ortaya koymuş olsaldı hem TCDD binası, hem de Atatürk Orman Çiftliği’nin 555 bin metrekarelik arsası kurtarılmış olacaktı. Bakan Koca’nın da bu konularla ilgili koca bir sessizliği var. Peki, Ziya Selçuk’a ne demeli? Yapılan işlem hakkında suskunluğu neden? Bakıyorsunuz birisi üniversitenin, diğeri ise özel okulların kurucusu. Aralarında böyle bir dayanışma var.

ÖNCE TBMM’YE, ARDINDAN CİMER’E

TBMM Başkanlığı’na soru önergesi yağdıran bir milletvekili de kendisine başka bir yöntem bulmuş. Soru önergesini TBMM Başkanlığı’na veriyor. Nasıl olsa ya hiç cevap verilmeyecek ya da ilgisiz ve yetersiz cevaplar verilecek. Ne yapıyor? Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na (CİMER) başvuruyor. TBMM Başkanlığı’nın yapmadığını CİMER yapıyor ve genelde 15 gün içinde milletvekilinin soruları cevaplandırılıyor. Yani, sıradan bir yurttaş da o soruları yöneltse cevap alabiliyor. Bu durum, meclis faaliyeti değil aslında. Ama başka türlü hiç cevap alınamıyor.

EN BÜYÜK GÖSTERGE

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray da TBMM Başkanlığı’ndan cevap gelmemesi üzerine bazı soruları CİMERe yöneltiyor. Çıray nedenleri ve yaşanan sorunu şöyle anlatıyor:
“Çünkü anayasaya göre cevap vermesi gereken bakanlar, milletvekillerinin yazılı soru önergelerine cevap vermiyor. Cevap verilme oranı çok küçük. Verilen cevaplar gerçek durumu da yansıtmıyor, baştan savma oluyor. Bu nedenle birçok milletvekili CİMER’e soru gönderiyor. Parlamentoda cevap verilmeyince, soru sayısında da azalma oldu. Bu da sanki milletvekili faaliyetlerini azaltmış gibi izlenim yaratıyor. Şu anda parlamentonun eski işlevinin olmadığının en büyük göstergesi de bu. Tek denetleme mekanizması kaldı milletvekillerinin o da soru önergesi. Yeni anayasa ile ne yazık ki en önemli denetim mekanizması olan gensoru ve sözlü soru önergeleri kaldırıldı. Bir anlamda parlamento fiilen denetim işlevini yerine getiremiyor. CİMER’e başvurmakla en azından sorularımız kayda giriyor. Sorularımıza cevap vermek zorundalar. Onlar da soruların etrafında dolaşarak veriyorlar. Bu gelişmeler, anayasamızın büyük sorunları olduğunu ortaya koyuyor. Önümüzdeki günlerde yeni bir anayasa tartışması bekliyorum.”
Anayasa değişikliğinden önce yazılı soru önergeleriyle birçok olay ortaya çıkarılırdı. Seçilmiş bakanlar, milletvekillerinin sorularına karşı hassastı. Yeni yöntemle bakan olanlar aynı sorumluluğu hissetmiyor.