15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin subay ve astsubay kaynağında önemli değişiklikler oldu. Askerlerin karşı çıkmasına rağmen, günümüzde üniversite mezunu olan bir genç sadece 6 aylık eğitimden sonra teğmen rütbesiyle göreve başlıyor. Harp okullarına alınan öğrenciler arasında da daha sonra yapılan araştırmalar, FETÖ bağlantısı da ortaya koyuyor.

Harp okuluna alınacak öğrencilerin güvenlik soruşturmalarıyla ilgili işlemler Milli Savunma Bakanlığı Personel bölümü tarafından yürütülüyor. Öğrenci alımı sırasında, ailesinden bir kişi hakkında FETÖ soruşturması varsa o subay adayı harp okuluna alınmıyor. Öğrencinin alınmasından sonra akrabalarından FETÖ’cü çıkan olursa, bu öğrencilerin de ilişiği kesiliyor. Ama, tüm bunlara rağmen, anketler uygulanarak öğrencilerle ilgili araştırmalar da yapılıyor.

BİR KOMUTAN ÇÖZDÜ

Günümüzde üniversite mezunu olanlardan lisans puanı 70 ve üzerinde olanlar harp okullarına başvurabiliyor. Sınava katılanlardan başarılı olanlar mülakata, sonra fiziki yeterlilik testine alınıyor. Bunlardan başarılı olanlar Harp Okulu öğrencisi oluyor. Harp okulunda öğrenciler 4 ay öğrenimden sonra, İzmir-Menteş’te bulunan kampta 2 ay atış ve tatbikat eğitimi alıyor.

Bu yıldan itibaren eğitim tersine döndü. Öğrenciler 2 ay Menteş’te eğitim aldıktan sonra İzmir Maltepe’de bulunan Kara Harp Okulu yerleşkesinde de eğitimini sürdürecek.

Dönemin Kara Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral İsmail Güzeller ve karargahı da öğrencilere uyguladığı ankette “Hangi okulda öğrenim gördünüz?”, “Hangi dershaneye gittiniz?”, “Cemaat yurdunda kaldınız mı?”, “Ailenizden yakın zamanda FETÖ soruşturması geçiren oldu mu?”, “Eğer varsa bunların isimleri nedir?” gibi sorular da yöneltildi. Aslında bunlar yapılan işlemler.

436 ÖĞRENCİ ATILDI MI?

Ama, bu anketten sonra 436 öğrencinin Kara Harp Okulu ile ilişikleri kesildi, Kara Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral İsmail Güzeller, ortaya çıkan vahim durumu Kara Harp Okulu’nun bağlı olduğu Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğü’ne bildirdi ve önlem alınmasını istedi. Rektörlük ise Kara Harp Okulu Komutanı’na gönderdiği cevapta, “Konunun eğitim/öğretim faaliyetiyle ilgisi bulunmamaktadır” denildi ve durumun “Milli Savunma Bakanlığı’na bildirilmesinin uygun olacağı” belirtildi. Komutan, Milli Savunma Bakanlığı’na, kapsamlı bir rapor hazırlayıp gönderdi. Daha yazısının sonucunu öğrenmeden Güzeller emekliye sevk edildi.

Böyle deniliyor ama bu durumu bir de Harp Okulu’nun 3 yıldır komutanlığını yapan İsmail Güzeller’e sormak gerekiyor. Güzeller, anketlerin yapıldığını, ilişiği kesilenlerin sayısının 5’i geçmediğini belirtti ve şunları söyledi: “Bizim yaptığımız işlem, öğrencinin bilgisine başvurmaktı. Bu sadece harp okulunda değil, her subay ve astsubay için uygulanır” dedi.

Durum böyleyse, soruşturma yapanlara büyük haksızlık yapılmış demektir. Anlaşılıyor ki askerler için soruşturmalar hiç bitmiyor...



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu anki Ayder Yaylası bizim temsilimiz olamaz. Allah’ın bize verdiği Ayder, bambaşka ama biz Ayder’ i kirlettik, rezil ettik. Ayder’i kentsel dönüşüm- değişimle şanına yakışır bir hale getireceğiz” dedi.

Kentsel dönüşüm tanımlarının hepsi kente ait olup, kent için vurgulanan vizyon, amaç, strateji ve yöntemlere göre farklılık gösteriyor. Ne şekilde tanımlanırsa tanımlansın, “kentsel dönüşüm” kavramı yayla için değil kent için kullanılır. Bu kavram, bozulma ve/veya çökme olan kentsel alanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarının kapsamlı, bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin bütününü ifade eder.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası önceki Genel Başkanı Ertuğrul Candaş’a, Cumhurbaşkanı’nın, Ayder ile ilgili sözlerini sordum. Şunları söyledi:

“Yaylada kentsel dönüşüm yapmak demek, yaylayı yaylalıktan çıkarıp kente dönüştürmek anlamına gelir. Çağrışımı böyle olur. Yaylada dönüşüm yapılır ancak bunun adı kentsel dönüşüm olmaz. Eğer, programsız, plansız, denetimsiz bir yapılaşma ile yayla yaylalıktan çıkmış ve yeniden yaylaya dönüştürülmek isteniyorsa, burada yapılacak dönüşümün adı ‘kentsel dönüşüm’ değil, olsa olsa ‘yaylasal dönüşüm’ olur.”

Kavramların doğru kullanılması önemlidir. Cumhurbaşkanı bu teknik ayırımı bilemeyebilir. Ancak, danışmanları ya da bürokratları ne güne duruyor?