Sayıştay’ın denetimleri sonucu hazırlanan raporlar basında geniş yer alır. İstanbul büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) ile ilgili raporun CHP adayı Ekrem İmamoğlu tarafından gündeme getirilinceye kadar hiçbir raporuyla ilgili açıklama yapmazken, bununla ilgili açıklamayı hem de çarptırarak yaptı. “Şartlı görüş” verdiği maddeleri bile sanki “olumlu görüş” vermiş gibi duyurdu.
Kamu kurumları üzerinde Sayıştay denetçileri tarafından yapılan denetimler sonucunda üç tip rapor düzenlenir: 1- Düzenlilik denetim raporu, 2- Performans denetim raporu, 3- Yargılamaya esas rapor. Günlerdir konu edilen İBB ile ilgili “Düzenlilik denetimi raporu” denetlenen kurumun açıkladığı mali tabloların güvenilir olup olmadığı konusunda Sayıştay kararı ve “Yapılan mali iş ve işlemlerden hukuka uygun olmayanların tespiti” içeriyor. Ekrem İmamoğlu’nun programda gösterip alıntı yaptığı rapor, bu iki unsuru içeren “Düzenlilik denetimi raporu”dur.

SAYIŞTAY’IN GÖRÜŞÜ

Sayıştay raporunun omurgasını oluşturan mali tabloların güvenilir olup olmadığı konusu kamuoyunun gözünden kaçtı. Herkes ağırlıklı olarak hukuka uygun olmayan mali iş ve işlemlere ilişkin bulgulara yoğunlaştı. Temel soru şudur: Sayıştay, İBB’nin mali raporlarına ne görüş verdi? Sayıştay, kurumları denetledikten sonra denetledikleri raporlarla kurumun mali tablolarına 4 çeşit görüş verebiliyor. Onları sıralayalım:
1-Olumlu Görüş: Denetlenen kamu idaresi mali rapor ve tablolarının kurumun mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir olarak yansıttığı durumlarda verilen görüştür.
2-Şartlı Görüş: Bazı istisnaların saklı tutulması şartıyla, denetlenen kamu idaresinin mali rapor ve tablolarının bir bütün olarak kurumun mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir olarak yansıttığı durumlarda verilen görüştür.
3-Olumsuz Görüş: Denetlenen kamu idaresinin mali rapor ve tablolarının kurumun mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir olarak yansıtmadığı durumlarda verilen görüştür.
4-Görüş Bildirmekten Kaçınma: Kapsam sınırlaması nedeniyle, denetlenen kamu idaresinin mali rapor ve tabloları ile bunlara dayanak teşkil eden hesap ve işlemlere ilişkin yeterli ve uygun denetim kanıtı elde edilememesi durumunda denetçi, görüş bildirmekten kaçınabilir.

“OLUMLU” DEĞİL “ŞARTLI” GÖRÜŞ

Sayıştay’ın, İBB’nin hesaplarına ”Olumlu” değil, “şartlı” görüş bildirdiğini raporun “Denetim Görüşü” başlıklı 23. sayfasından anlıyoruz.  Bu çok önemli bir saptamadır. Sayıştay, İBB’nin mali rapor ve tablolarına yansıyan bazı hususları uygun görmemiş ve “Olumlu” görüş yerine “Şartlı” görüş bildirmiş. Aslında raporun en önemli ve nihai tespiti bu olmasına rağmen, Sayıştay tarafından yapılan basın açıklamada bu konuya hiç vurgu yapılmadı.
Raporda yer verilen “Denetim Görüşünü Etkilemeyen Tespit Ve Değerlendirmeler” başlığı altında 60 bulgu, 23. Sayfadan itibaren sıralanıyor. Bunlar, kamu zararı olarak yargı raporuna alınamayan, ancak kamu zararı olmasa da hukuka uygun olmadığı tespit edilen konulardır. Dolayısyla, Sayıştay’ın basın açıklamasında yer alan “Sayıştay raporlarında yer verilen söz konusu tespit ve öneriler kamuda iyi yönetişimin güçlendirilmesi çerçevesinde yapılmaktadır” ifadesini aşan sonuçlar doğuruyor.
Özetle, rapordaki 68 tespit, hukuka aykırı oldukları (kamu zararı olarak Sayıştay’ca görülmeyen) tespit edildikleri için rapora alındı.

PEKİ ONLAR NEREDE?

“Düzenlilik Denetim Raporu” denilen ve Ekrem İmamoğlu’nun referans gösterdiği “2017 İBB Sayıştay Raporu” denetimler sonucunda hukuka aykırı bulunan ancak kamu zararı sonucunu doğurmayan bulgularla, mali tabloları etkileyen bulguları içeriyor. Denetimlerde kamu zararına yol açan hususlar ise “yargılamaya esas rapor” adında ayrı bir raporda yer alır.
Sayıştay, yargılamaya esas raporları yalnızca sorumlularca paylaşıyor ve o raporları kamuoyuna açıklamıyor. Sayıştay tarafından İstanbul İBB için “2017 yılı Yargılamaya esas rapor” düzenlenmiş midir? Ne yazık ki Sayıştay tarafından 68 maddelik düzenlilik denetim raporu hazırlanmasına ragmen böylesine büyük bütçeye sahip Türkiye’nin en büyük yerel yönetimi için tek bir maddelik dahi olsa - denetlenen en küçük yerlerde bile kamu zararına ilişkin yargı raporları hazırlanmaktadır- yargı raporu hazırlamadı. 2016 yılında da yine yargı raporu olmadığını hatırlatayım.