Aralık 2019’da yeni parti kuruluşunu tamamlayacağını söyleyen Ali Babacan’ı İstanbul iş dünyası nasıl değerlendirdi? Ekibinde kimler var?

Özet vereyim: Güven verdiğini düşünüyorlar!

2003-2007 döneminde, kişi başına geliri 3 bin dolardan 10 bin dolara çıkaran iklimin; yabancı yatırımcıya, finansal çevrelere verilen güvenle sağlandığını belirtiyorlar.

Babacan’ın üretimi, tarımı vurgulamaması da dikkat çekmiyor değil.

Buna ilişkin olarak da “Devlet demokratik hukuk sistemi ve güçlü kurumlarıyla itibarını güçlendirmekle sorumlu. Gerisini özel sektör halleder. Temel sorunlarımız, yasal ve idari kurumların çökmesinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin DNA’sını demokratik yönetim modeli oluşturuyor” yorumları geliyor.

Bürokrat ve teknokratlardan oluşan ve Babacan’ın “biz” diye tariflediği örgütlenme modelinde liderliğin önüne “kurumlar”çıkıyor.

Son söz: Çözümsüz değiliz!

★★★

Kurucuları arasında yer aldığı AKP’de 13 yıl bakanlık yapan Babacan, ekonominin patronuydu. Avrupa Birliği Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı görevleri de ekonomiye etkileriyle anıldı.

Babacan’ın “Ekonomiyi düzeltmek için siyasi partiler yasası değişmeli” sözü, 1990’ların başında merhum Sakıp Sabancı’nın siyasi partilere “Padişah gibisiniz” serzenişini anımsatıyor.

Parti kuruluş sürecini internet sayfasından kamuoyuna takdim ediyor.

Koyduğu fotoğraflarda, son 2 yıldır yurtiçinde ve dışında yaptığı 132 toplantı, yüz yüze görüşme yaptığı 700 kişinin izine rastlamıyoruz.

Kullanılan 25 fotoğraftan 16’sı kürsü konuşmalarından...

Tek bir karede liderlik pozu var; o da halkı selamlarken...

Diğerleri Dünya Ekonomik Forumu, Borsa İstanbul, Birleşmiş Milletler ve Türkiye’nin ev sahipliğini üstlendiği 2015 yılı G20 Zirvesi kürsülerinden...

Fonda yalnızca Türk bayrağı ve Atatürk fotoğraflarıyla görüntü vermesini siyasi mesaj olarak alabiliriz.

★★★

Babacan’la çalıştığı iddia edilen ekip içinde en dikkat çekici isim, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu...

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde, 2013 yılı “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”, Prof. Dr. Acemoğlu’na verildi.

“Kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri” üzerine çalışmaları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında “Bilim Ödülü”ne layık görüldü.

2017 yılında “Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası”nı aldı.

Acemoğlu’nun Türkiye’ye ilişkin görüşlerini en son Ağustos 2019’da Bilkent Üniversitesi’nden yapılan yayından öğreniyoruz:

“Kriz ekonomisi içindeyiz. Son 8-9 yılda büyümenin kalitesi düştü. Şirketlerin, bankaların bilançoları bozuldu. Yargısal, yapısal problemler arttı. Türkiye  verimliliği, üretkenliği 2002-2006 döneminde bıraktı. Ya bazı güçlü kuvvetlerin kararlarını değiştirmesi ya da demokratik süreçler içinde yeni hükümetlerin gelmesi gerekiyor. Bu konuda yeni sinyaller var. Son 3 yıldır IMF’den, yurtiçinden sesler bunu söylüyor. Kolay değil tabii.”

★★★

Babacan’ın ekibinde, eski Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakçı, eski THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin, eski Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci’nin adı geçiyor.

Görevdeki siyasi ve kurumsal kadrolara davetleri olmadığını  Babacan’ın kendisi ifade ediyor.

Siyaset arenasında dillendirilen 3 isim var:

Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün.

Fatih Altaylı’nın TV yayınında bu isimleri anarak yönelttiği “FETÖ iddiasına” Babacan’ın yanıtı net oluyor:

“İç yüzünü biliyorum.”

İçi rahat!