Neydik, ne olduk?
Sene 2000...
1984-1989 arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Bedrettin Dalan döneminde, Kavacık’ta “Göksu Evleri” markasıyla 340 villa yapıldığında İstanbullular “Boğaz’da Dalan talanı” diye hop oturu, hop kalkıyordu!
Nurettin Sözen, İBB Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz, bu villaların yıkım kararını aldı.
Hukuk süreci işledi, villalar yıkılmadı.
İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi kurucusu Dalan’ın o günlerde gazetelerde çıkan demecini hatırlayalım:
“Boğaziçi öngörünüm bölgesinde olan Göksu Evleri benim zamanımda 4 kat üzerinden yüzde 15 imar aldı. Nurettin Sözen, gelip imar hakkını yüzde 80’e çıkardı... Neredeyse Taksim Meydanı’ndaki yoğunluktan fazla bir yoğunluğa yol açtı... Aslında Göksu Evleri’ndeki bu yasa dışı yapılaşma soruşturma konusu yapılmış ve Sözen’in partisinden olan Beykoz Belediye Başkanı görevden alınmıştı...”
Mesele neymiş; yoğunluk!
Aşırı yapılaşmaya izin veren belediye başkanları görevden alınıyormuş; hey gidi günler...
Medipol’de ortaya çıkan yoğunluğu hayal bile edememişler...
★★★
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Anadolu Yakası ayağında yer alan Göksu Villaları artık bit gibi görünüyor.
Önünde heyula gibi Medipol Üniversitesi yükseliyor...
Öğretim de, inşaatlar da sürüyor. Hastane de olacak...
Gazetemiz Temmuz 2019’da yazdı: Medipol Üniversitesi 8 yılda metrekare bazında 62.2 kat büyüdü! Sahip olduğu toplam alan 2012’de 12 bin 500 metrekareymiş, 2019’a gelindiğinde 778 bin 92 metrekareye çıkmış.
Kavacık ana kampüsünün arazisi devletten 49 yıllığına kiralanmıştı.
220 bin metrekare arazide, 170 bin metrekarelik kapalı alan inşa edildiğini iddia ediyorlar.
Üniversite; Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın Mütevvelli Heyet Başkanı olduğu dönemde, Türkiye Eğitim, Sağlık ve Araştırma Vakfı (TESA) tarafından 2009 yılında kuruldu.
Medipol devletten İstanbul’da gördüğü “cömertliği” Ankara’dan da bekliyor.
Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) 555 bin metrekarelik arazisi de, Medipol Üniversitesi’ne gitti, gidiyor...
Her tarafımız siyaset olduğu için; yeşil alan talanı ve kamu kaynaklarının “eşe-dosta” dağıltılması konusu gözden kaçmasın.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski başbakanlarından Ahmet Davoğlu’nu hedef alan “HalkBankası’nı dolandırma” iddiası, yenilir yutulur gibi değil.
Yıldız Holding patronu Murat Ülker ve Davutoğlu’nun birlikte yer aldığı Bilim Sanat Vakfı’ndaki (BSV) “ortak mazileri”; yol ayrımının işaretini 2015’te veriyor.
Ülker’in avukatı Mustafa Özgün, Halkbank’ın İstanbul Şehir Üniversitesi’ne aldığı tedbir kararından sonra şu açıklamayı yapmış:
“Murat Ülker, 9 Ekim 2015 tarihinde başlayıp Kasım 2015 tarihinde sonlandırdığı, fakat yasal prosedür sebebi ile Ocak 2016’da resmiyet kazanan istifası ile çok kısa süreli Şehir Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanlığı’nı üstlenmiştir. İşlerinin ve seyahatlerinin yoğunluğu sebebi ile; Kasım 2015 tarihinde üniversiteden ve de aynı tarihlerde üniversitenin kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’ndan (BİSAV) istifa ederek ayrılmıştır.”
FETÖ firarisi Akın İpek’in kapanan gazetesi Bugün yazarlarından Atıf Bir, Ekim 2015’te üniversiteye rektör olarak atanmıştı. Bunun üzerine üniversitenin akademik kadrolarından Prof. Dr. Burhanettin Duran, Doç. Dr. Fahrettin Altun (Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı), Prof. Dr. Medaim Yanık istifa ettiler.
T24 haber sitesi 26 Ekim 2015 Ekim tarihinde Bir’in haberini şöyle veriyor:
“1 Ekim’de Murat Ülker’den aldığı teklifle köşe yazarlığını bıraktığını yazan Bir, yazısını ‘İpek Medya Grubu’nun sahibi Akın İpek’e saygısı, Medya Grup Başkanı Ayhan Yurttaş’a sevgisi, Genel Yayın Yönetmenim Erhan Başyurt’a bıraktığı özgürlük alanı için gönülden teşekkür ederim.”
Bir’in rektör atanması, adeta bugün patlayan bombanın pimini çekmiş!
