Lider demekle lider olunmuyor!
AKP’li arkadaşlarıma aynı sözü ediyorum; “keşke biz yanılsaydık; ama Erdoğan bizi hiç yanıltmadı!”
Atatürk diyor ki, “Lider dediğin önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır.”
Günümüzde “Kasımpaşalı yürüyüşü” ile lider olunur sanılıyor!
Erdoğan sadece Ortadoğu’da kaç yanlış yaptı? “Kardeşim” dediği Esat’a tavır alıp, Suriye iç savaşında taraf olmasının sonucudur; Trump’ın Golan Tepeleri kararı!
Bakın:
İç savaştan önce Suriye Silahlı Kuvvetleri, 220 bin kişilik personel gücüne sahip bölgenin en önemli askeri güçlerinden biriydi.
Suriye’de silahlı kuvvetler üç ana ordu şeklinde örgütlüydü. En güçlü 1. Ordu, Şam ve Golan Tepeleri ile Ürdün sınırı arasındaki bölgede görev yapıyordu.
Suriye askeri gücü özellikle, gerek menzil üstünlüğü gerekse hareket kabiliyeti olarak Batılı rakiplerine üstünlük sağlayan yeni nesil Rus SAM füze sistemleriyle kuvvetlendirilmişti.
Ülkede bir gün Golan Tepeleri’ni geri alma hayalini kurmayan bir Suriyeliye rastlamak çok zordur. Bu sebeple Suriye Ordusu’nun nihai hedefi hep Golan Tepeleri oldu.
İsrail’in de haklı olarak, Suriye Ordusu’nun bir gün mutlaka Golan Tepeleri’ne saldıracağı paranoyası vardı. Özellikle Suriye 1. Ordu’ya bağlı Cumhuriyet Muhafızları Mekanize Tümeni ve Golan Tepeleri’nde üstlenmiş 14.Özel Kuvvetler Tümeni’nden çok çekiniyordu.
Peki...
Suriye’de iç savaş çıkartanlar, IŞİD ve el-Nusra’yı ilk kime saldırttı dersiniz? Bildiniz; İsrail’in korkulu rüyası Suriye’nin Golan Tepeleri’ndeki ordu birliklerine!
Bakın hemen ardından ne oldu?

Halimiz perişan


Kimin verdiğini tahmin etmek zor değil; IŞİD ve el- Nusra ellerindeki son derece teknolojik silah­larla Suriye 1. Ordusuna saldırıp, Suriye’nin Golan Tepeleri’ndeki toprağının bir bölümünü ele geçirdi. Bunun üzerine Başbakan Binyamin Natanyahu soluğu hemen Beyaz Saray’da Oba­ma’nın yanında aldı. “Suriye parçalandı; Golan Tepe­leri’nde radikal İslamcılar var; bu tepeleri bizim hakimiyetimize verin!”
Obama, Natanyahu’nun önerisini reddetti; ve Birleş­miş Milletler (BM) 242 ve 497 sayılı kararlarını des­teklemeye devam edeceğini yeniledi.
Bin kez yazdık...
Bin kez söyledik...
Suriye iç savaşı bir İsrail oyunudur. Amaçları, içinde “Kürdistan” da bulunan Bü­yük İsrail Projesi’ni hayata geçirmektir.
- Umut edelim Erdoğan, artık bu büyük oyunun far­kında olsun!
- Umut edelim Erdoğan, en kısa zamanda Esat ile ilişki­yi yeniden “kardeşim” seviye­sine yükseltsin!
Umut edelim diyorum çünkü...
Bu köşede Trump’ın da­madı Jared Kushner ile kaç yazı yazdım; Natanya­hu’nun Beyaz Saray’daki gücüdür.
Daha bu ay başında “Er­doğan, Siyonist damat Jared Kushner’i nasıl Saray’da ağır­lar” diye sordum. Neymiş; damat Kushner, Ortadoğu Barış Planı için görüşme yapıyormuş!
- Al sana plan...
- Al sana barış...
- Al sana başkent Kudüs...
- Ve al sana Golan Tepe­leri...
Tüm bunları bile bile Erdoğan, Kushner ile ne­den görüştü, niçin Saray’da ağırladı?
Erdoğan’ın yarın ne yapacağını bilen var mı? Türkiye dış politikası Erdoğan’ın iki dudağı ara­sından çıkacak söze bağla­nır mı? Şu geldiğimiz hale bakın...

Derinlikli strateji


İsrail, 14 Aralık 1981’de işgal ettiği toprağı üstüne geçiren Golan Tepeleri Yasası’nı kabul etti. Fakat başta BM olmak üzere hiçbir uluslararası kabul görmedi.
Natanyahu, Trump ile bu engeli aşmaya çalışıyor...
Deniyor ki:
İsrail, 9 Nisan’da sandık başına gidiyor.
Likud Partisi lideri Natanyahu’nun koltuğu tehlikedeyken yardım ABD Başkanı Trump’tan geliverdi. Trump, dünürü Kushner ailesinin yakın dostu Natanyahu’ya seçim propagandası fırsatı verdi!
Kuşkusuz Trump’ın zamanlaması tesadüf değil. Ancak, bu plan hiç yeni değil. İsrail, Golan Tepeleri’ni ele geçirmek için son yıllarda yapmadığını bırakmadı.
Hatta bir ara, Erdoğan da 2008’de arabuluculuk yapmaya soyundu. Önerilen teklifi Esat kabul etmedi; 1967 yılındaki sınırında ısrar edip, tatlı su gölü Celile’ye erişim istedi.
İddiaya göre, Erdoğan- Esat ilişkisi bundan sonra bozuldu. Doğru mu? Bilmiyorum.
Bildiğim Esat ile dostluğu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başlattı.
Sonuçta...
İsrail Golan Tepeleri için elinden geleni yaptı/yapıyor. En son 10 Mayıs 2018’de İsrail, Batı Golan Tepeleri’nden İran’a 20 roket fırlattı. Amacı, İran’ı tahrik ederek Batı dünyasını yanında çekerek Golan Tepeleri’ne bütünüyle el koymaktı...
Adamların yaptığı stratejiye bak, bir de bizde olanları gör! Bizim seçim meydanlarına bakınca insan Orhan Veli’yi anımsıyor:
“Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik...”
Sürekli dillerinde beka...
Peki, nerde zeka!