Beylikdüzü’nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunda Twitter’deki takipçi sayısı 300 bin civarındaydı.
Adaylığının açıklanmasından bir süre sonra Beylikdüzü-Atatürk Kültür Merkezi’nde canlı yayın konuğumuz oldu. Benimle birlikte Şaban Sevinç, Ayşenur Arslan ve Tuba Emlek gibi, o tarihlerde Halk TV’nin önde gelen isimlerinin soru yönelttiği program sırasında, salonun arka sıraları ve balkon dolmamıştı!..

★★★

Aradan kısacık bir süre geçti.
Bugün Twitter’da 2,5 milyonu aşkın takipçisi var.
SÖZCÜTV için aynı salonda yaptığımız Halk Arenası’nda izdiham yaşandı, salon ve balkonda boş yer kalmadığı gibi, yüzlerce kişi ayakta izledi. Kalabalıktan fenalaşanlar oldu.

★★★

Karadeniz seyahatinde gördüğü ilgi ise, tek kelimeyle muhteşemdi.
Yolda, köyünde, baba ocağında ve konuşma yaptığı yerlerde toplanan yüz binlerin ortak yanı, siyasi aidiyetleri değil, “Rum” yakıştırması yapılarak izzeti nefisleriyle oynanan Karadenizli yurttaşlarımız olmalarıydı.
O yığınlar arasında tüm siyasi partilere oy vermiş seçmenler vardı.
Köken zaptiyelerinin hakaret ve iftiralarına uğradıkça tepki büyümüş ve neredeyse tüm yöre insanları birer “Ekrem İmamoğlu” olmuşlardı.
O artık herkesin Ekrem’i idi.
Kiminin evladı, kiminin kardeşi, abisi ya da yakın akrabası...
Karadeniz seyahatinde adeta partiler üstü bir ortak kimlik doğmuştu!..

★★★

Aynı günlerde rakibi Binali Bey’e Ekrem Bey hakkında ne düşündüğünü sordular.
O da “Kiraz ağacına çıkmış. Kiraz ağacı gevrek olur, dikkat etsin düşmesin” dedi.
İmamoğlu düşmedi! Bu gidişle düşeceğe de benzemiyor!..

★★★

Bunları yazarken ülkemizde hiçbir başarının cezasız kalmadığını iftira üretim merkezlerinin bayram tatili boyunca harıl harıl yeni kumpaslar üretmekle meşgul olduğunu unutmuş değiliz.
Zaten bunlardan biri servise sokulmuş durumda!
Efendim neymiş?
Ekrem İmamoğlu küresel bir projeymiş!..
İtiraf edeyim ki, işte bu doğru!
Hatta sizi meraktan kurtarmak için bun- dan sonraki ayağını da açıklayabilirim.
Projenin ikinci aşamasında ne olacak biliyor musunuz?
Kayıp kıta Atlantis ortaya çıkarılacak!..
Ne muazzam proje (!) ama!..

UĞUR DÜNDAR’IN NOTU: Yazıyı fazla uzatmamak için “görgüsüzlük” konusunu gelecek bayrama bırakıyorum.