Meydanlar, kentlerin “Taç”larıdır.
Örneğin Londra’daki Oxford, Picadilly ve Trafalgar meydanları...
New-York’un dünyaca ünlü Times Meydanı, Moskova’daki Kızıl Meydan, Paris’teki Concorde veya ressamların toplandığı bohem Place du Tertre meydanları gibi...

★★★

O kentlerin yerel yönetimleri, meydanların kendilerine özgü özelliklerini kaybetmemeleri için büyük uğraş verirler.
Şenlikler düzenler, sergiler açar, etkinlikler yaparlar.
Bu köşenin dikkatli okurları hatırlayacaklardır. Ergenekon kumpası sırasında İngiltere’ye gidip yeniden tıp fakültesi sınavlarına giren ve büyük çabalar sonucu bu ülkede hekimlik yapma hakkını kazanan  Dr. Turhan Çömez, “Siz Bize Armağansınız” ödülüne layık görülmüş, onunla birlikte tüm ödül sahiplerinin fotoğrafları Trafalgar Meydanı’nda sergilenmişti.
Meydanlarıyla ünlü bir başka büyük kent olan Roma’daki  Plazza Navona, 24 saat yaşayan, gece gündüz eğlencenin sürdüğü bir yerdir. Navona Meydanı bir şenliktir...

★★★

“Şehir Tacı” meydanlarda yılbaşı geceleri öylesine coşkuyla kutlanır ki tüm dünya televizyonları buralardan uzun uzun canlı yayın yaparlar...
Bu özellikleriyle ünleri sürüp giden meydanlar, gezegenimizin dörtbir yanından gelen turistleri adeta mıknatıs gibi kendilerine çekerler...

★★★

Bir zamanlar İstanbul’un da “Şehir Tacı” diyebileceğimiz meydanları vardı.
Bunların en başında da Taksim Meydanı gelirdi.
Ama bu güzelim meydan da tıpkı koca kent gibi betonlaşmaktan kurtulamadı. Sanki bir çirkinleştirme yarışması yapılmış ve bu simge alanı en berbat hale getiren proje ödüllendirilmişcesine, ruhsuz, çirkin ve insansız bir beton yığını görünümünü aldı.
Başka bir deyişle meydan gitti, adı kaldı!..
Ağaç olarak da meydandaki otelin sembol isimlerinden Burhan Ortak’ın yıllar önce hemen yandaki kaldırıma elleriyle dikip, bugüne kadar özenle koruduğu çınar ağacı!..

★★★

Geçmiş yıllarda yılbaşı eğlencesi denilince akla hemen Taksim Meydanı gelirdi.
Bu yıl da toplanıp eğlenenler oldu.
Ama bir farkla... Gelenlerin çoğunluğunu İstanbul’da yaşayan Suriyeli gençler oluşturuyordu.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bayrakları açıp, Beşar Esad aleyhine sloganlar attılar, coştular, marşlar ve şarkılar söylediler...
Hızlarını alamayıp halay bile çektiler.
Aynı saatlerde Mehmetçiğimiz onların güvenliği ve özgürlüğü için dondurucu soğukta Menbiç’te devriye gezip, çeşitli noktalarda nöbet tutarken, herbiri sırım gibi olan bu gençler, Taksim’de doyasıya eğlendiler!..