30 Ocak 1996... Gece...
Kamuflajla bindikleri botta yüzleri pek seçilemeyen SAT komandoları, üstlendikleri görevi kusursuz biçimde yerine getirmiş olmanın iç huzuru ve gururuyla, soğuk Ege sularını yararak, Bodrum’da kıyıya yanaşıyorlar.
Onları bekleyenler, bottan inenleri kucaklayıp, alkışlar, sevinç gözyaşları ve çığlıklar arasında kutluyorlar.
Tarihe “Kardak Kahramanları” olarak geçen SAT komandolarının ilk işi, adacıkta dalgalanırken indirdikleri Yunan bayrağını üstlerine teslim etmek oluyor.
Ve gecenin karanlığında hepsinden gür sesler yankılanıyor:
“Vatan görevi başarıyla tamamlanmıştır komutanım!..”

★★★

14 yıl sonra...
9 Nisan 2010... Sabah saatleri...
Beşiktaş’taki Özel Yetkili İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Poyrazköy” adlı kumpas davasının ilk duruşması yapılıyor.
Sanık sandalyelerinde, millete karşı yasadışı eylem planı hazırlamakla suçlanan, ulusumuzun gurur kaynağı kahraman denizci subaylar oturuyor. Kimlik tespitine geçildiğinde, aylardır zindanda tutulan ve yandaş kalemlerce sürekli linç edilen subayların isimleri okunuyor:
Emekli Kurmay Albay Ali Türkşen... (Kardak operasyonu sırasında üsteğmen olan bu yiğit subay, Balyoz ve Poyrazköy kumpasları nedeniyle 3.5 yıl cezaevinde kaldı...)
Deniz Albay Ercan Kireçtepe... (Kardak krizinde üsteğmen rütbesiyle görev yapan kahramanlardan biri olan Kireçtepe, Poyrazköy kumpasından 5 yıl süreyle zindanda tutuldu... Beraat ettikten sonra Deniz Kuvvetleri’ndeki görevine döndü...)
Emekli Deniz Astsubay Kıdemli Başçavuş Sadettin Doğan... (Kardak operasyonuna deniz astsubay kıdemli çavuş rütbesiyle katılan Doğan, bu davaların, görevdeki TSK mensuplarını hedef aldığını biliyor ve istifa ederse tutuklanmayacağına inanıyordu. Nitekim öyle de yaptı. Gözyaşları arasında canından çok sevdiği mesleğinden ayrıldı. Kumpasçıların yalanlarına alet olup hiçbir arkadaşını iftiralarla satmadı. Bir süre işsiz kaldıktan sonra çalışmaya başladığı şirketince gönderildiği Somali’de, 27 Mayıs 2014 günü uğradığı bir suikast sonucunda hayatını kaybetti. Kumpas kurgulanmasa yaşıyor olacaktı...)

★★★

Ve diğerleri:
Deniz Albay Turhan Ecevit (Kardak harekatı sırasında deniz üsteğmendi... Poyrazköy’den 7.5 ay zindanda kaldı... O da Ercan Kireçtepe gibi deniz albay rütbesiyle görevine döndü...)
Emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş (O da deniz üsteğmendi. 5 yıl hapis yattı...)
Deniz Binbaşı Erme Onat (Deniz teğmendi... Poyrazköy kumpasından 5 yılı cezaevinde geçti...)

★★★

Yargı tarihine “Poyrazköy Kumpası” olarak yazılan dava, tam 5 yıl 6 ay sonra, 5 Ekim 2015 günü sonuçlandı.
Devlet, 30 Ocak 1996 gecesi birer “vatan kahramanı” olarak bağırlara basılıp çılgınca alkışlanan, gece yastığa başını koyan herkeste “rahat uyuyabilirim, çünkü onlar var” duygusunu yaratan, ama 9 Nisan 2010 sabahı da “vatan haini” yaftasıyla linç edilen bu yiğit evlatlarından, mahkemenin beraat kararıyla bir bakıma özür dilemiş oldu.

★★★

Sevgili okurlarım,
Gelecek kuşaklar, bu yazıda konu ettiğim tüm kahramanların adlarını hep sevgi ve saygıyla anacak, tarih onları altın harflerle yazacak.
Örneğin Ali Türkşen...
Halk Arenası programlarında yakından tanıma mutluluğu ve gururunu yaşadığım Ali Türkşen Albay, 15 Temmuz’da da SAT’çı askerlerin başında, ölümü göze alarak hain FETÖ’cülere karşı direnmiş büyük bir kahramandır.
İçinden geçtiğimiz kutuplaştırma sürecinde ona bile dil uzatabileceğini zannedenlere demem o ki;
Kahramanları olmayan ulusların geleceği de olmaz!..