İktidarın açıkçası bana çok itici gelen bir sloganı var…
Binali Bey’in tüm afişlerinde, her Allah’ın günü sizler de görüyorsunuz zaten:
-Biz yaptık, yine biz yaparız!..
İddialı bir slogan, ancak aynı zamanda epey riskli de… AKP’nin ileri gelenleri, defalarca açılışını yaptıkları yerlerden otoyollara, hastanelerden tuvalet, yalak açılışlarına varıncaya dek bu sloganla övünmeyi pek seviyorlar!.. Ancak “En Büyük Türk Büyükleri” sorunlu bir durum olduğunda, bir felaket yaşandığında bu sloganı özenle saklayıp, yerine şu türden açıklamalar yapıyorlar:
-Zonguldak’ta maden faciası yaşandığında bir bakan ne demişti? “Güzel öldüler!..” Cenazelerine bile uzun süre ulaşılamayan maden işçilerinin nasıl “güzel öldüklerini” hiç kimse anlayamamıştı!..
-Soma’da 301 işçi katliam gibi kazada yaşamlarını kaybettiğinde, AKP’li Cumhurbaşkanı ne söylemişti? “Fıtratlarında var!..” Yetinmemiş, 100-150 yıl önce Avrupa’da, ABD’de yaşanan maden kazalarından örnek vermişti!.. Halbuki, o kazadan bir süre önce yanılmıyorsam Şili’de tam 69 gün madende mahsur kalan 33 madenci burunları bile kanamadan kurtarılmışlardı… Nasıl olmuştu bu peki, fıtratlarında olduğu için mi? Hayır, o madende herhangi bir tehlikede sığınılacak “yaşam odaları” var olduğu için!..
Kısacası, övünülecek pozisyon gördüklerinde “Yine biz yaparız”, kendi yaptıkları ya da izin verip aslanlar gibi savundukları projelerde yaşanan facialar, katliam gibi kazalar meydana geldiğinde ise “fıtrat”, “güzel ölüm” gibi bahaneler!..
-Tıpkı dün Trabzon’da olduğu gibi!..

Bir HES faciası!..


Halk arasında kısaca HES deniyor…
Hidro Elektrik Santrali’nin kısaltılmış hali… Yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında inşaatları devam ediyor. Yapıldıkları yörelerde çevre felaketine yol açtığı, suları kirlettiği gerekçesiyle büyük tepkilere neden oluyor, ancak iktidarın teşvikiyle, yine iktidara yakın olan şirketlere ihaleler verilerek yapımları sürdürülüyor!..
İşte Trabzon Araklı’da da böyle bir HES var ve üzerindeki tartışmalar, tıpkı diğerlerinde olduğu gibi eksilmeden sürüyor… du!.. Trabzon dün sabah, Karadeniz’de her zaman olduğu üzere bol yağışlı bir güne uyandı. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur HES borusunu patlatınca, seli tetikledi, tonlarca çamurlu su olduğu gibi vadinin aşağısında bulunan 4 evle iki işyerini ezip geçti… Sonuç:
-4 ölü, 6 kayıp!..
Önce halkın ve medyanın olayı nasıl gördüğüne, nasıl tepki gösterdiğine bakalım; mesela Trabzon’un yerel TV kanalı 61 Saat, haberi şöyle duyuruyor:
-Araklı’da HES patladı, sele neden oldu!..
Halkın yıllar süren ve bu sel ile cana ve mala neden olan HES’e tepkisi de bu yönde; zaten işin doğrusunun bu olduğunu işin uzmanları da söylüyor… Ancak, önce Trabzon Valisi, HES’in sorumluluğunu reddediyor, ardından da Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, daha ilginç bir açıklamayla yaşanan felaketi şu sözlerle Allah’a havale ediyor:
-Yani sel, taşkın ve heyelanla ilgili saat 12 civarında uyarılarımızı yaptık ama en nihayetinde bu işler Allah’ın işi, nereden ne olacağınıza da bilemiyorsunuz!..
Halbuki yayınlanan görüntüler hiç de bakan beyin anlattığı gibi değil; HES borusunun patlaması ile Allah’ın ne işi olabilir!.. Öylesine bol yağmur alan bir bölgede bir borunun her türden zorlamaya karşı koyabilecek şekilde yapılması mühendislik işidir, Allah’ın işi değil!..
-Bakan’ın sorumluluktan sıyrılmak için yaptığı açıklama en hafifinden ayıptır, yazıktır!

Bu kafa ile facialar bitmez!..


Ayrıca burası Suudi Arabistan da değildir!..
Orada da Hac’da tünel faciası yaşanıp yüzlerce kişi hayatını yitirdiğinde ya da bir kız yurdunda çıkan yangına “Namahremdir” diye müdahale edilmeyip onlarca çocuk diri diri yandığında da ilgili bakan çıkıp aynı sözcükleri kullanmıştı anımsayalım:
-Allah’ın takdiri!..
Hayır değil, kolayca önlenebilecek her türden kepazelikle, insan hayatıyla sonuçlanan cinayet gibi kazaların, faciaların sorumlusu o kafalardır!..
Tüm Türkiye’de, özellikle Karadeniz’de tüm şikayetleri görmezden gelip HES çalışmalarını mahkeme kararlarını dahi gözardı ederek sürdüren irade yaşananların sorumlusudur!..
İktidarın memurları ülkenin dört bir tarafında yapılan HES’lerin ihale şartlarını tam olarak yerine getirdiğini denetlemekte midir?
-Şimdi, yaşamsal olan soru işte budur!..