Dün bizim gazetenin de manşetindeydi:
- Kaz Dağlarında ağaç ve çevre katliamı!..
Diğer bir deyişle, ağaç katliamı ile başlayıp, toprağın zehirlenmesiyle, havanın zehirlenmesiyle devam eden, içtiğimiz, yüzdüğümüz, toprağın bereketlenmesi için kullandığımız suyun bile murdar edilmesiyle, insanların, hayvanların kansere yakalanmasıyla, her türden canlının yok edilmesiyle sonlanan bir vicdansızlık, bir ihanet!..
Peki yeni mi?.. Ne münasebet!.. 17 yıllık bu iktidar döneminde alıştık, alıştırıldık artık... Güzelim Ege ve Akdeniz sahillerinden, Karadeniz’in yüzlerce, binlerce yıllık yaylalarına, nehirlerine, derelerine, Kaz Dağlarının, Torosların akciğer niteliğindeki ormanlarına yapılan saldırıları, HES’lerin tahribatını, maden izinlerinin getirdiği yıkımları, taş ocaklarının çölleştirdiği yamaçları çok gördük, hep yaşadık!..
Kaz Dağlarındaki son katliam, yalnızca sıradaki cinayetlerden biri!.. Üstelik yalanlarla, talanlarla, akıl almaz aşağılamalarla sürdürülen bir cinayet!..
Çevre örgütleri TMMOB, yel örgütler, gönüllüler, o çevrede yaşayanlar günlerdir bas bas bağırıyor, haykırıyor; “Kaz Dağları bitiriliyor”, “Bir çevre felaketi yaratılıyor” diye, etkili, yetkili çevrelerde acayip bir vurdumduymazlık, derin bir sessizlik!..
Havadan yapılan çekimlerde tamamen kelleştirilmiş devasa bir alan görünüyor... Kanadalı bir şirket ve yerli ortağı Doğu Biga Madencilik burada, Çanakkale’nin Kirazlı Köyü’nde altın arayacak!.. Altını bulmak için siyanür kullanacak; siyanürün ne olduğunu en iyi Kütahyalılar bilir, oralardaki siyanürlü altın ayrıştırma havuzlarından buharlaşan siyanür zehrini soluyup, zehirlenerek hastane koridorlarında kendi kusmukları içinde az acı çekmediler!..
Biliyor musunuz, altın aranmak için 195 bin ağacı çatır çatır kesen bu şirkete bu iktidar eliyle bir de 865 milyon lira (eski parayla trilyon diye okuyun lütfen) teşvik bile verildiği ortaya çıktı!..
- Kısacası cinayete devlet de cömertçe ortak oldu!..

Los Alamos Gold’un terbiyesiz patronu!..


Üstelik bu teşvikler, bu ağaç katliamı, bu doğanın, dolayısıyla tüm canlıların zehirlenme süreci yalanlar üzerine kurulu!..
Şirket 865 milyon bedelli ve yıllık 3.8 ton kapasiteli altın ve gümüş madenciliği zenginleştirme yatırımı için teşvik belgesi aldı. Doğu Biga Madencilik burada taşeron; asıl patron Kanadalı Los Alamos Gold şirketi. Bu maden için ÇED raporunda 45 bin ağaç kesileceği belirtilmişken, kesilen ağaç sayısı bu rakamın neredeyse 5 misli, tam 195 bin ağaç!..
Bu rakamlar ortaya çıkınca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı susmayı bırakıp, yalnızca 13 bin 400 ağaç kesildiğini, buna karşılık 14 bin ağaç dikildiğini açıkladı...Kalaycı, firmanın siyanür kullanmayacağını da söyledi!..
- Kuyruklu yalan tabii!..
Ormandan, ağaçtan zerre kadar anlamayan biri dahi, o fotoğrafa bakıp yapılan açıklamaya kahkahalarla güler! Dikilen de ağaç değil, fidan ve o sahanın avuç içi kadar bölümüne anca yetecek kadar.... Tüm alana yayarak dikseler, her ağaç arasında devasa boşluk olması gerekiyor!..
- Kısacası aklımızla alay ediyorlar!..
Haa, bir de utanmaz ve terbiyesizler... Kanadalı şirketin CEO’su John McCluskey’in geçen yıl ülkesindeki bir televizyona verdiği demeci CHP’li Gürsel Tekin paylaştı... Bu herifin, yaptığı açıklamaya göre yörede 3 milyon ons altın saptanmış.. Değeri 4 milyar dolar... Gayet mütevazı bir yatırım yaptıklarını, üretime 2020 yılında başlayacaklarını ve 15 yıl süreyle altın çıkarılacağını söyleyen McCluskey, TL’nin değer kaybetmesinin maliyetleri düşürdüğünü belirtmiş ve niçin yabancı işçi çalıştırmadıklarını da şöyle anlatmış:
- Türkler taş taşımakta çok iyiler!..

Sırada daha çoook cinayet var!..


Batı’nın beyleri böyledir işte; zenginliklerinin üstüne çöreklendikleri ülkelerin insanını kullanıp, ellerini hiç kirletmeden, doğasını katlederek milyarlara konuverirler!..
Yazının başında ne demiştim; Kaz Dağları yalnızca sıradaki, daha neler var neler!.. Haber hemen düştü önümüze zaten; bir doğa harikası olan Havran’a bağlı Büyükşapçı Köyü’ne 1.4 kilometre mesafedeki ormanlık alana da “Demirtepe Altın Madeni” yapılmasının planlandığı çıktı ortaya!..
- Engellenemezse yeni bir facianın fotoğraflarını da göreceğiz yakında!..
Köylüler şimdiden harekete geçmiş, bu cinayeti önlemek için örgütleniyorlar... Buldukları bir slogan var ki her şeyi çok güzel anlatıyor
-ALTINcı filo Kazdağı’ndan defol!!!
Ne yazık ki defolmuyorlar!.. Devletten büyük teşvikler bile alıyorlar!.. Biz Kaz Dağları için ağlaşırken, İzmir’de Şirince ve Belevi köyleri arasında bulunan bölgeye de “Mermer Ocakları Arama ve İşletme Projesi” planlandığı ortaya çıktı... Bu da yine onbinlerce zeytin ağacı kesilecek anlamına geliyor!..
- Hiç doymadılar... Hiç doymayacaklar!..