Gazetecilik adına bir kez daha utandım, yerin dibine geçtim…
Pazar akşamı gerçekleşen “Tarihi Buluşma” sonrası yandaş medyanın içine düştüğü durum gerçekten içler acısıydı!.. Bir bölümü erken baskıya girmek durumunda olan iktidara yapışmış gazeteler anladığım kadarıyla daha program başlamadan sonucu yazmışlar, içeriği kafalarına göre doldurmuşlar ve birbirine benzer manşetleri döşenmişlerdi:
-İmamoğlu’nu Yıldırım çarptı!..
Ancak, “mızrak çuvala sığmıyordu!..Binali Bey’in en yakınındakiler dahi durumu “umutsuz vaka” olarak nitelendirirken, iktidarın “şövalyeleri!” Binali Yıldırım’ı galip olarak ilan etmekte hiçbir sakınca görmüyordu… Ne yazık ki hevesleri kursaklarında kaldı; kamuoyu araştırma şirketleri dahil, kamuoyunun ezici çoğunluğu aynen benim dün yaptığım analizdeki noktaları onaylamış, iktidar adayının yaptığı gafları, gerçekleri saptırma girişimlerini bir bir not etmişlerdi!..
-Binali Bey kaybetmişti!..
Baktılar olmuyor, bu kez daha önce hiç sıkılmadan “Sahte” dedikleri Sayıştay Raporunda İBB rakamlarının yer almadığını sayıklamaya başladılar, iyi mi!.. Yani, “Yoktur, sahtedir” dedikleri raporun üzerinden Ekrem İmamoğlu’nu suçlamaya kalktılar, yine olmayınca bu kez “Eski rapor zaten” demeye başladılar!..
Bunlar, “yanaşmalık ” sorunlarının yanısıra bir o kadar da cahil maalesef!.. 2017 Raporu Sayıştay’ın son çıkardığı rapor, daha yenisi yok!.. Üstelik bu raporun paylaşıldığı tarih ise Ekim 2018, yani 8 ay öncesi!.. Bu arada Sayıştay Yönetimi, yandaşları sevindirecek bir açıklama yaparak, “Sayıştay raporlarında iddia edildiği gibi, İBB tarafından bazı sivil toplum kuruluşlarına yardım yapıldığına ilişkin herhangi bir değerlendirme bulunmamaktadır” dedi… Doğru söylüyordu  Sayıştay!.. Ancak minnacık bir detayı atlayarak:
-Sayıştay’ın, bir de İBB’ye ilişkin yaptığı usulsüzlük raporu vardı!..
İmamoğlu da işte o raporu göstermişti!.. Görüldüğü üzere yalancının mumu yatsıya kadar bile yanamıyordu!..

“Özür dilemezse o makama gelemez!”


İşler sarpa sarmaya başlayınca bu kez eski defterler açıldı!..
Defterin en başında ise şu meşhur “Ordu Valisine hakaret” meselesi vardı, uzunca bir süredir dönüp dolaşıp gelinen mevzu yani!..
Yandaş medya zaten sürekli olarak aynı konuyu işliyordu… Ancak son olarak AKP’li Cumhurbaşkanı konuya el attı; hem de oturulacak makam koltuğu üzerinden!.. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “94 Ruhuyla Cihannüma ve Kadim Dostlar Buluşması’nda yaptığı konuşmada konuya şu sözcüklerle değindi:
-Ordu’da bu milletin, devletin valisine ne diyor, “..” diyor. Bu nasıl kucaklama ya? Benim milletimden, başta Ordu Valimiz olmak üzere özür dilemedikçe böyle bir adaylığa bırakın layık olmak, böyle bir makama gelemez!..
Ordu Valisi’nin belgelerle ortaya konulan tavırlarını, sözlerini, görüntüleri, montaj, kurgu iddialarını bir kenara koyalım; şunca yıllık gazetecilik yaşamımda, millet tarafından seçilen bir kişinin koltuğunun, söylendiği ispat dahi edilememiş bir sözcük nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından kürsüden ilan ederek alınacağına ilk kez tanık oluyorum!.. Dünyada bir eşi benzeri var mıdır, hiç sanmıyorum!..
Ayrıca, iş hakaret mevzuuna gelip dayanırsa AKP’li Cumhurbaşkanı’nın bırakın geçmişi, son aylarda sarf ettiği hakaretleri o sözcükle karşılaştırmaya kalksak başta o sözcük olmak üzere herkes hüngür hüngür ağlar!..
-Yıllar içinde siyasetçisinden gazetecisine, çiftçisine, memuruna varıncaya kadar, yaptığı hakaretleri ise bu köşe değil tüm gazete sayfaları dahi taşıyamaz!..

Ah Binali Bey ahh!..


Gelelim Binali Bey’in gerçekten hazin son açıklamasına…
Efendim, açık oturumdan bir iki gün önce İsmail Küçükkaya, Ekrem İmamoğlu ile bir otelde gizlice görüşmüş, bu nasıl da ahlaka aykırı bir tutummuş, ne büyük bir felaketmiş falan… Üstelik bu gizli görüşmenin görüntüleri de varmış!..
İnsanda biraz vicdan, biraz ahlak, biraz utanma olur; Hem AKP cenahının hem de CHP’nin bilgisi dahilinde bir format görüşmesi yapılacağını Mısır’daki sağır sultan bile duymuştu, biliyordu!..
Gizli dedikleri görüşme ise Taksim The Marmara Hotel’de yapılan “Kentsel Gelişim Çözümleri” toplantısının ardından İmamoğlu’nun yanında danışmanları Necati Özkan, Şükrü Küçükşahin ve Murat Ongun varken yapıldı. Bu buluşmadan CHP’li Engin Altay ve AKP’li Mahir Ünal’ın da haberi vardı. Küçükkaya bu görüşmeden sonra Binali Bey ile de telefon görüşmesi yaptı…
Ancak kötü niyet en başından vardı ki, tam da eski ortağı FETÖ usulü uzaktan gizli çekimle Küçükkaya’nın otele girişi kaydedildi ve servise verildi!.. Sonra da gidip Binali Bey’e soru olarak yansıtıldı. Peki İktidar Adayı ne dedi? Aynen şöyle dedi:
-Rakibimizin danışmanları ile birlikte yapılacak programın moderatörü ile programdan önce bir araya gelmesi gayri ahlaki bir tutumdur. Bunun gizlenmesi ise felakettir!..
Yazık ki yazık, üç beş oy uğruna içine düşülecek bir durum mudur bu Binali Bey?..