Halleri gerçekten içler acısı!..
Günler boyu, tam 10 gündür YSK’ya itiraz üstüne itiraz ettiler... Oyları sağdan saydılar, olmadı... Soldan saydılar yine olmadı.. Bu defa aşağıdan yukarıya denediler, fıss yine sonuç değişmedi... Büyük bir hırsla yukarıdan aşağı saydırdılar, ııh bir türlü olmuyordu birader!.. Geçersiz oylar yemeyince, bazı ilçelerde tüm oyların sayımı için YSK’dan karar kopardılar, bu defa da CHP’nin oyları artmaya başladı iyi mi!..
Büyükçekmece’yi merkeze alıp, “hile var”, “organize çete var” türünden iddialar öne sürmeye başladılar, bu ilçede seçimin iptalini istediler... Yetmeyeceğini kendileri de gördükleri için, son numaralarını da açık ettiler:
-İstanbul’da yeniden seçim!..
Önceki gece AKP’li Cumhurbaşkanı yine sahne aldı ve İstanbul seçimlerine ilişkin şu açıklamayı yaptı:
-İptale götürür!..
Niçin iptale götürürdü?.. Onu da gayet bilimsel bir şekilde izah etti AKP Genel Başkanı:
-Büyükçekmece’de adayımız İBB Başkanımız Mevlüt Uysal. Kendisi hukukçu. Mevlüt Bey bana öyle şeyler söylüyor ki ben şaşırdım. Ben Mevlüt’e kendime inandığım kadar inanırım. Diyor ki mesela boş arazide apartman var, orada seçmen başka yerden taşıma sistemiyle getirilmiş, adres orası gösteriliyor. Onu geç, iki katlı bina dört kat gösterilmiş...
Gerçekten vahim iddialar ancak bir maruzatım var!..

“Çok güvenilir” Mevlüt Bey gerçeği saptırıyor maalesef!..


Bu lafları duyunca seçimden epey önce FOX TV Ana Haber bülteninde Fatih Portakal’ın ısrarla verdiği haberleri anımsadım...
Boş arazide apartmanlar, iki katlı apartmanı 4 katlı göstermeler, AKP ilçe başkanının evinde balık istifi seçmenler, adıyla sanıyla başka il ve ilçelerden eksik olan, örneğin Adalar İlçesi’ne, Üsküdar’a taşınan seçmenler!..
AKP Genel Başkanı’nın sözleriyle ne kadar benzeşiyor değil mi?!. Ancak o zamanlar kimse parmağını bile kıpırdatmamış, en ufak bir araştırmaya gidilmemiş, YSK Başkanı çıkıp aynen şöyle demişti:
-Hayali seçmen de yok, mükerrer oy da yok!..
Yetmemiş, AKP’nin büyükleri “YSK’nın sistemi dünyadaki en mükemmel sistemdir” demişlerdi, arşivler ortada!..
Üstelik Büyükçekmece ile ilgili “çok güvenilir” Mevlüt Bey’in iddialarını seçmen kütükleri yalanlıyor maalesef!.. Rakamlara bakalım:
-Son 5 yılda Büyükçekmece’de seçmen sayısı 149 bin 671’den 174 bin 661’e yükselmiş. Artış yaklaşık 25 bin... Uzmanlara göre bu artış olağan...
-Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ise 9 ayda 2 bin 210 bin seçmen artışı olmuş. Hani nerede 10 binlerce hayali seçmen!..
Ayrıca seçim süreci başladığında Büyükçekmece’de itiraz yapıldığı, İl ve İlçe Seçim Kurulları’nın adreslerinde bulunmayan seçmenlerin kayıtlarını sildiği ve en önemlisi, YSK’nın “Sahte seçmen bulunmadığını” açıkladığı belgeleriyle ortada.
-Mevlüt Bey bunları bilmiyor olabilir mi?!.

“Eşimin eşim olduğunu ispatlamak zorunda kaldım!..”


Her şey ortada olduğu halde, iktidar vazgeçemiyordu...
Oyların sayımından da dişe dokunur bir şey çıkmıyordu... Ne yapacaklardı bu durumda peki?..
-Onlar da seçmenleri saymaya karar verdiler!..
Devletin binlerce polisi Büyükçekmece’de evleri teker teker ziyaret etmeye başladı, iyi mi!.. İddialar vahim; mesela her şeyi göze alarak kamera karşısına geçen bir yurttaş, adres kayıtları doğru olan seçmenlerin bile “burada oturmuyor” şeklinde kaydedildiğini, müdahale ettiklerinde ise “sonra düzeltiriz” denildiğini anlattı..
Bitmedi; kapı kapı gezen polislerin bazı evlere bir değil, iki değil, tam 5 kez gittiğini de bizzat o mahallelerde yaşayanlar anlatıyor. Bundan ve sorulan sorulardan rahatsız olan yurttaşların şikayet etmek için yetkili merci aradıkları konuşuluyor...
Büyükçekmece’de yaşayan sanatçı Murat Akalp ise “Hayatımda ilk kez evime polis geldi, oğlum baba polis” deyip korktu diye anlatıyor hikayesini ve ekliyor:
-Eşimin eşim olduğunu ispatlamak zorunda kaldım!..
En başından bu yana “traji-komik” bir hikaye olarak devam eden bu süreç artık bir “Kara komedi” ye dönüşmüş durumda... Bu zavallılığı çözecek olan ise Yüksek Seçim Kurulu’nun pek sayın üyeleri; çok fazla bir şey yapmalarına da gerek yok, 2014 seçimlerinde verdikleri kararı uygulasınlar yeter!.. Halkın gözünde ve tarih önünde nasıl yad edilecekleri verecekleri kararla eş olacak...
-Yalnızca görevlerini yapacaklar, biraz cesaret lütfen!..