AKP’li Cumhurbaşkanı dün açıkladı:

-ABD ziyareti için henüz karar vermedim. Soru işaretleri var!..

Okuyunca şaşırdım… Cumhurbaşkanı’nın ABD Temsilciler Meclisi’nde alınan “Ermeni soykırımı” ve “Türkiye’ye yaptırım” kararlarından haberinin olmaması olanaksızdı!.. Barış Pınarı Harekatı’nın sona erdirilmesiyle kaldırılan yaptırımların daha ağırlaştırılmış haliyle kabul edilmesi, üstüne de sözde Ermeni soykırımı alçaklığının eklenmesi de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın kararını etkilenmiyorsa ne gibi bir durum etkiler, gerçekten çok merak ettim doğrusu!..

Önce ABD’de neler yaşandı, bilgilendireyim sizleri… ABD Temsilciler Meclisi, Ermeni soykırımı iddialarını resmen tanıyan karar tasarısını 405’e karşı 11 oyla kabul etti!.. Bu karar tasarısını Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz ile Demokrat Senatör Bob Menendez birlikte sunmuştu Meclis’e; yani iki büyük rakip el ele vermiş, stratejik ortağı ve NATO üyesi bir ülke olan Türkiye’yi gayet derinden yaralayacak bir büyük yalanı Meclis’ten geçirmeyi başarmışlardı!..

Bitmedi; hemen ardından Temsilciler Meclisi bu kez Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda düzenlediği Barış Pınarı Harekatı nedeniyle yaptırımlar uygulanmasını öngören yasa tasarısını da inanılmaz bir oy farkıyla kabul etti:

-Evet 403, hayır sadece 16!..

Yine bitmedi! Yasanın kabulünd en sonra en geç 120 gün içinde ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, Maliye Bakanı Steven Mnuchin ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien ile istişare içinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin net mal varlığı, gelir kaynakları ve iş ilişkilerine dair bir rapor hazırlaması da şart koşuluyor!..

-Sizce, ABD Temsilciler Meclisi’nden geçen bu kararlar, ABD’yi ziyaret kararını etkileyecek önemde değil mi?!.

Haysiyet kırıcı maddeler!..


Yine bitmedi, devam edelim…

Tasarı ayrıca ABD Başkanı Trump’ın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başta olmak üzere Barış Pınarı Harekatı’nda dahli olan Türk yetkililere vize yasağı ve mal dondurma gibi tedbirler getirmesini öngörüyor!.. Ayrıca Halk Bankası yine topun ucuna oturtuluyor!

Yine bitmedi; tasarı ayrıca, Trump’ın Türkiye’nin Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemi satın almasından dolayı CAATSA. Yaptırımlarını da yürürlüğe koymasını gerektiriyor!..

İşte bu kadar! Türkiye’nin ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile yaptığı 13 maddelik, bizimkilerin “büyük zafer” diye açıkladığı anlaşma, yaptırımların kaldırıldığı açıklamaları da  böylece resmen sizlere ömür, doğru tarihin çöplüğüne!..

Şimdi bazıları diyecek ki; daha bunun senatoda oylanması var, Trump’ın imzasına gitmesi var, bir yerde takılır!.. Maalesef kazın ayağı öyle değil; Temsilciler Meclisi’nde büyük farkla geçen karar tasarısı, Senato’dan da aynı farkla geçerse ABD Başkanı’nın imzasına gerek kalmıyor!.. Ve yine maalesef Trump’a o kararda yazılı olanları uygulamaktan başka çare kalmıyor!..

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter hesabından bu kararları “utanç verici” olarak niteledi ve şöyle dedi:

-Hükümetimizin ve halkımızın gözünde yok hükmündedir!..

Gerçekten de öyle; ancak ne yazık ki bu hiçbir şeyi değiştirmiyor! Türkiye’yi boğmaya yönelik bu kararlar, ekonomisi zaten bıçak sırtında olan ülkemizi büyük bir darboğaza, yoksulluğa itecek güçte ne yazık ki!..

-Sahi, Cumhurbaşkanı bu şartlar altında Washington’a neyi görüşmeye gidecek?!.

Her yerde her zaman Cumhuriyet!..


Cumhuriyetimizin 96’ncı yıldönümü Türkiye’de görülmemiş bir coşku ile kutlandı…

Nevşehir Valisi bile yaptığı yanlıştan dönüp özür diledi ve halk kuruluş bayramını içinden geldiği gibi kutladı.. Ödemiş tarihe geçen 2 bin kişilik Zeybek gösterisiyle hafızalara kazındı…

Ben ise binlerce kilometre uzakta, Londra’da kutladım Cumhuriyetimizin yıldönümünü! İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Jale Özer Swailes’in “bu bayramı bizimle kutlar, onur konuğumuz olur musunuz?” şeklindeki zarif daveti üzerine “96. Yıl Cumhuriyet Balosu” na katıldım…

-İyi ki de katıldım!..

Pırıl pırıl yurtseverlerin, kalbi Türkiye, Atatürk ve Cumhuriyet için çarpan güzel insanların arasındaydım. İzmir Marşı ile başlayıp 10. Yıl Marşı ile bitirdik baloyu. Geceye, Jale Özer Swailes’in Atatürk’ten alıntıladığı şu sözleri damga vurdu:

-Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır!..

Ben de konuşmamda bu sözleri anımsatarak “en büyük umut Cumhuriyettir” diye ekledim! İngiltere’deki eski ve yeni dostlarıma kucak dolusu sevgi ve saygılar…

-Yaşasın Cumhuriyet!..