Bu iş bitmiştir sayın seyirciler...
Bütün o üst perdeden yapılan açıklamalar, itirazlar, “Cumhuriyet tarihinin en büyük şaibelerinden biri” üfürmeleri, yeniden sayım atakları, “İstanbul seçimi yenilensin, FETÖ oyunu” komiklikleri, tamamen palavra, tamamen liderin gazabını, seçmenin gazını almaya yönelik cingözce görünen zavallı oyunlardır!..
Haklı olarak “Nereden biliyorsun?” diye soracaksınız... Baksanıza partili Cumhurbaşkanı dinlenmeye çekiliyor!.. İstanbul’da kaos sürerken bazı ilçelerde geçersiz oyların sayımı sürerken Cumhurbaşkanı yorgunluk atmak için bir kaç gün tatile gidiyor!.. Tabii ki bu tatil aynı zamanda AKP içinde ve kabinede yapılacak değişiklikleri de kapsıyor çünkü herkes artçı depremleri bekliyor...
-Diğer bir deyişle, Yeni AKP’nin yol haritası çizilecek!..
Başka nereden biliyorum?. Baksanıza Binali Yıldırım’a yeni bir “post” aranıyor... AKP kaynaklarından gelen bilgilere göre koskoca Binali Bey yalnızca milletvekili olarak kalmayacak; Meclis Başkanlığı da artık zor, o halde Cumhurbaşkanı Yardımcılığı formülü en uygunu olacak deniliyor!..
Bir bilgi de Yeniçağ yazarı Ahmet Takan’dan geldi... Saray kaynaklarına dayanan yazısında Takan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yenilginin farkında olduğunu ama Damat Berat Albayrak ile oğlu Bilal Erdoğan’ın ısrarcı olduklarını iddia etti!..
Kısacası başta “Reis” olmak üzere AKP’nin üst düzeyi İstanbul’da ve Ankara’da yenilgiyi kabullenmiş durumda...
-Ancak ortaoyunu bir kaç gün daha sürecek!..

Büyük kentler nasıl kuşatılacak?..


Bu kabullenme “intikam” meselesini ortadan kaldırmıyor tabii!..
Cumhurbaşkanı’nın çok uzun yıllar öncesinden söylediği o meşhur benzetmeyi hatırlarsınız herhalde.
-İstanbul’u alan, Türkiye’yi alır!..
CHP, yanına Ankara ve İzmir’i de ekledi; yetmedi Antalya, Adana, Mersin, Aydın, Hatay, Eskişehir, Trakya’nın neredeyse tümünü de koydu... Bu durumda ne olmuş oluyor?
-İktidar cephesi fena halde sinirlenmiş oluyor!..
Daha seçim gecesi Erdoğan “Bakalım nasıl yönetecekler” dedi mi? Dedi!.. Daha öncesinde defalarca “Maaşlarını bile ödeyemezler” demiş miydi? Demişti! İşte şimdi, daha seçim tartışmaları sürerken ortaya atılan iddia ilginç:
-Belediyelerde belli bir tutarın üzerindeki ihalelerde Cumhurbaşkanlığı makamının onayını gerektiren yasal bir düzenleme hazırlanıyor!..
Kardeş gazetemiz Sözcü’nün yazarı Çiğdem Toker bu düzenlemenin neye hizmet edeceğini de şöyle açıkladı:
-Böylece muhalefete geçecek yerel yönetimlerdeki yatırımlar söz konusu olduğunda, karar süreçlerindeki yetki (örneğin falanca değil filanca müteahhidi seçme yetkisi) Beştepe’ye ait olacak!..
Bunun nasıl bir kuşatma olacağını anlayabilmek için uzman olmak gerekmiyor doğal olarak! İstanbul ve Ankara’nın AKP için niçin bu kadar önemli olduğunun yanıtı da o yasal düzenlemenin içinde zaten:
-Kamusal mali kaynakların dağıtım merkezi olduğu için!..
Partili Cumhurbaşkanı’nın  seçim öncesi söylediği “Hepsinin künyeleri, bütün belediyelerin şu anda borçları hepsi elimizde mevcut!..” sözleri, nasıl bir süreç bekleneceğinin de açık göstergesi!.. Kendi belediyelerinin biriktirdiği devasa borçlarla, CHP’li belediyeleri mahkum etmek!..
Bunu yeni gelen başkanlar da gayet iyi biliyor, görüyor kanımca... O halde yapılacak ilk şey, CHP’nin yönetimde olduğu Eskişehir ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin her türden baskı ve şantaj karşısında yarattığı yönetim mucizesini diğer kentlere, ilçelere yaymak!..
-Çağdaş ve insanca yaşam nasıl olurmuş göstermek!..
Halk buna destek verdiği sürece hiç bir kuşatma, hiçbir “boğma harekatı” hiçbir ahval ve şerait altında dahi başarılı olamayacaktır!..