YSK’nın İstanbul seçiminin yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bölümünü iptal ettiği akşam, Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü’nde halka seslendi…Tarihi bir konuşmaydı… Seçimi kazanmasını anasının ak sütü gibi temiz ve helal” olarak niteledikten sonra hem sanatçılara hem de iş dünyasına çok net bir çağrı yaptı:
-Susmayın artık, konuşun!..
Büyük etki yapan bu çağrıya sosyal medyadan yağmur gibi destek geldi; ülkenin önde gelen  sanatçıları, İmamoğlu’na “Her şey çok güzel olacak” hastagı ile alkış simgeleriyle yanıt verdiler… Şarkıcı Ege, “Her şey çok güzel olacak” sloganının şarkısını bile yaptı!..
Sonrasında ne oldu peki? Cumhurbaşkanlığı Arşiv Dairesi Başkanı Muhammet Safi isimli muhterem, “Kayıt” başlığı ile İmamoğlu’na destek veren sanatçıların bir listesini yaptı, sonra da büyük bir marifetmiş gibi sosyal medya hesabından paylaştı; tümü bildiğiniz, sevdiğiniz, izlediğiniz isimler… Peki başlıktaki o “Kayıt” sözcüğü ne anlam ifade ediyordu?.. Çok basit:
-Fişlendiniz arkadaşlar, geçmiş olsun!..
Eh, ne de olsa arşivciydi muhterem, yememiş, içmemiş “Hain sanatçı” tayfasını kayda geçirivermişti; “aferin” almış mıydı bilmiyorum valla!.. Aziz dostum, sevgili Gani Müjde, kayıt altına alınışına sosyal medya hesabından şu şahane yanıtı verdi:
-Muhammet Bey zahmet buyurmuş, benim için bir takdirname hazırlamış. Sağ olsun, varolsun. Birgün torunlarıma Şeref’le göstereceğim bir belge bu!..
Ağzına, yüreğine sağlık Ganiciğim!..

“Önce siyasetçi haddini bilecek!”


İmamoğlu’nun seslendiği iş dünyasından da destek geldi tabi..
Mesela TÜSİAD, YSK’nın iptal kararını “kaygı verici” olarak niteledi. AKP’li Cumhurbaşkanı, partisinin grup toplantısında açtı ağzını, yumdu gözünü:
-Bazı işadamı grupları garip garip açıklamalar yapıyor… Yanlış yapıyorsunuz, önce herkes haddini bilecek. Herkes işini yapacak. Bizim de buna göre bakışımız değişecek.
Partili Cumhurbaşkanı, 2016 yılında anayasa tartışmaları sırasında aynı grup için şu ifadeyi kullanmıştı:
-Bitaraf olan bertaraf olur!..
FOX TV ana haber bülteninde önceki akşam Fatih Portakal, konuğu İmamoğlu’na AKP’li Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerini sordu.. Gelen yanıt son derece açıktı:
-Siyaset yapanlar, vekiller, bakanlar, başbakanlar, her kim olursa olsun, adı üstünde vekildir. Milyonlara karşı sorumludur. O nedenle önce siyasetçi haddini bilecek!..
Herkesin konuşmaya hakkı olduğunu, konuşması gerektiğini, bunun en büyük zenginlik olduğunu vurgulayan İmamoğlu şu ders veren şahane sözlerle noktayı koydu:
-Dedem derdi ki; makamın büyüdükçe boynun bükülsün!..
İktidar mahfilinde bu anlamı derin sözcükleri anlayabilecek, kavrayabilecek, gereken yerlere anlatabilecek birileri var mıdır, emin değilim!..

“Umarım İmamoğlu Demirtaş’la aynı kaderi paylaşmaz!”


Ancak bir kısım “yandaş yazar” İmamoğlu’nun o sözlerini anlamış görünüyor!..
Mesela AKP’ye yakınlığı ile bilinen Habertürk Yazarı Nihal Bengisu Karaca, dünkü yazısında “Yasal olabilir peki ya meşru mu?” Başlığını attığı yazısında iktidara ve küçük ortağına şöyle seslendi:
-Cumhur ittifakı üyeleri “kararı YSK verdi, saygı duyun” diyecekler ama bunu derken talep ettikleri saygıyı görecekler mi, ben o kadar emin değilim!..
Televizyon yorumcusu Ömer Turan’ın, sosyal medya hesabından yaptığı şu sert açıklama ise epey dikkat çekiciydi:
-Kaderde CHP adayına oy vermek de varmış, rüyamda görsem inanmazdım. Ah AK Parti, bizi ne hallere düşürdün…
AKP’ye yakın kalemlerden Cemile Bayraktar ise “CHP’yi savunuyorsun” diyenlere şu yanıtı verdi:
-Çok zorunuza gittiyse insanı CHP’yi savunmak zorunda bırakmayın!..
Örnek çok ancak biraz da dış tepkilere bir göz atmakta fayda var; dünyanın önde gelen medya kuruluşlarının ortak yargısı şöyle:
-Türkiye tam bir diktatörlüğe doğru yol alıyor!..
Acıklı ancak maalesef durum bu! İngiliz The Guardian gibi gazeteler ise AKP’nin yandaşlara dağıtılan milyonlar için İstanbul’a çok ihtiyacı olduğunu yazıyor!.. Ancak içimi sızlatan, vicdanımı yaralayan yakıştırma Türkiye Uzmanı Alman Magdalena Kirchner’den geldi. Erdoğan’ın İstanbul’da ikinci bir yenilgi yaşamamak için her şeyi yapmaya hazır olduğu görüşünü dile getiren Kirchner şu vahim tahminde bulundu:
-Umarım Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş ile aynı kaderi paylaşmaz!..
Böyle bir şey olabileceğine ihtimal bile vermiyorum; ancak ülkemize bakış açısının ne yazık ki böyle olduğunu görüyor ve utanç duyuyorum!..
Bu acıklı durumu değiştirmek, bu felaket çemberini kırmak yine bu milletin elinde… Hadi o zaman güneşli günler için Ege’nin şarkısını hep bir ağızdan meydanlara taşıyalım:
-Her şey çok güzel olacak!..