Üstüne üstlük yolsuzlukta 14 basamak geriledik...
Artık yerimiz “Özgür Olmayan Ülke” kategorisinde!.. Anlamayanlar için açayım sevgili seyirciler: Transperency International adında uluslararası bir kuruluş var; Türkçe adı Şeffaflık Örgütü... İşte bu örgüt 1995 yılından bu yana dünyadaki tüm ülkelerin “Yolsuzluk ve Algı Endeksine” göre puanlarını ve bulundukları sırayı açıklıyor...
Türkiye, özellikle 2013 yılından beri bu endekste baş aşağı hızla düşüyordu, dört yıl üst üste, yani 2013-2017 arasında toplam 10 puan kaybederek 28 sıra birden gerilemişti... Ancak 2018 verileri ülkemizin fena halde çakıldığını gösterdi!.
Araştırmanın acıklı sonucuna göre Türkiye, 2012 yılından bu yana en çok gerileyen 5 ülke arasında yer aldı: bu ülkeleri de paylaşayım:
-Santa Lucia, Bahreyn, Suriye, Macaristan ve Türkiye !..
Ne şahane bir tablo değil mi; biri haritada yerini bulamayacağınız bir ülke, bir diğeri Ortadoğu’nun ne idüğü belirsiz bir kabile ülkesi, diğeri desen 8 yıldır ülkesine yapılan saldırılarla boğuşuyor, Macaristan sözde Avrupa ülkesi ama bir diktatörün elinde can çekişiyor... Ve tabii Türkiye!..  Çok yakışmış diyeceğim ama kendi ülkemi böylesine bir tabloya yakıştırmaya yüreğim el vermiyor, utanıyorum...
-Yakıştıranlar utansın!..

Üzerimizdekilerle altımızdakiler!..


Şeffaflık Örgütü’nün 2018 raporuna göre, Türkiye 41 puanla, 180 ülke arasında 78’inci sıraya gerilemiş durumda...
Birinci sırada tabii ki bir İskandinav ülkesi olan Danimarka var. İkinci sırada Yeni Zelanda, üçüncü sırada ise Finlandiya yer alıyor... Liste İsveç, İsviçre, Norveç, Hollanda, Kanada, Lüksemburg, Almanya diye devam ediyor...
Mesela ABD 22’nci sırada, hemen altında Birleşik Arap Emirlikleri yer alıyor... Kıbrıs Rum Kesimi 38, İspanya 41, Ruanda 48, İtalya 53’üncü sırada yer alıyor... Suudi Arabistan bile 58’inci sırada iyi mi!..
Gelelim bizim lige; yukarıda belirttiğim üzere biz 78’inci sırada “Özgür olmayan ülke” kategorisinde bir sıradan ülke konumuna gerilemiş durumdayız!.. Mesela iki üstümüzde Lesotho, hemen onun altında yani bir üstümüzde ise Trinidad and Tobago devleti bulunuyor!.. Yüreğiniz soğusun biraz diye belirteyim; hemen bir altımızda adı bilinen ülkelerden Arjantin, üç sıra altımızda ise Çin var!.. Sonrasında ise geriye kalan ülkeler diziliyor!..
Kısaca söylemek gerekirse fena halde sınıfta kaldık!.. Haa, “180 ülke arasında 78 de iyidir” diyen hayalperestler çıkabilir; Şeffaflık Örgütü’nün internet sayfasındaki açıklamayı okursanız, nerelerden nerelere savrulduğumuzu görebilirsiniz!..
Eğer “amaan bana ne” diyenlere de bir müjdem var; Apple, Iphone telefonu ucuzlatacağını açıkladı...
-Hadi yine yaşadınız!..

Yazıktır, günahtır ve de ayıptır!..


CHP Grup Başkanvekili Engin Altay kükredi:
-İstanbul İl Başkanı’nın istifa şımarıklığı CHP’de tahribata yol açtı. Bu şımarıklığa rağmen göreve devam edemez!...
Söylentiye göre, Kemal Bey pek rahatsız olmuş, Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’ya aynen şu direktifi vermiş:
-Kaftancıoğlu’nun istifasını isteyin, etmiyorsa gereğini yapın!..
Güler misiniz, ağlar mısınız; Canan Hanım istifa ettiğinde niçin kabul etmediniz sayın genel başkan, elinizi tutan mı vardı!.. Hem çok daha şık olur hem de Altay’ın belirttiği üzere bir daha böyle şımarıklık yapacaklara da gayet güzel ders olarak tarihe geçerdi!.. Ayrıca Kaftancıoğlu’nun bir iki saat sonra geri aldığı istifasının tamamen şov olduğu, aslında istifanın “de halini” oynadığı düpedüz ortadayken... Nedir o derseniz açıklayayım:
-İstifanı “de hali” istifade anlamını taşır!..
Gelelim kamuoyunun daha önce adını bile duymadığı, gökten zembille inen ithal adaylara... İstanbul’un çok önemli iki ilçesine “atanan” iki adayın yakın akraba olduklarını biliyor muydunuz?.. Beşiktaş Belediye Başkan Adayı Rıza Akpolat ile Kartal Belediye Başkan Adayı Gökhan Yüksel, Erzincan Üzümlü İlçesi Tanyeri Nahiyesi’nden ve kuzen oluyorlar!.. Olabilir, kuzenler aday olamaz diye bir kural yok tabii ama Kartal’da, Beşiktaş’ta iyi tanıdığım insanlara sordum; yahu bu arkadaşları tanıyan bir, iki kişi olsun çıkmaz mı?.. Kartal gibi bir ilçede Dr. Altınok Öz’den sonra böyle bir aday nasıl çıkarılabilir diye merak da ettim açıkçası... Kartal’da gayet başarılı çalışmalar yapılan Altınok Öz’ün niçin tekrar aday gösterilmediğini merak ettiğim gibi!.. Acaba bu aday, Öz gibi Kartal halkının her kesiminden oy alabilecek potansiyele sahip mi?.. Bu aday, diğer adaylar acaba hangi kriterlere göre seçiliyorlar?..
-Gelin de merak etmeyin?!.
Tıpkı Kadıköy’de aday gösterilen ancak Parti Meclisi’nde gerekli oy çoğunluğuna ulaşamayan Şerdil Dara Odabaşı gibi... Kimdir, nereden gelmiştir, Google amca bilgi veriyor; ancak kimin aklına geldiğini söyleyemiyor tabii!..
Bodrum’da neredeyse “kan çıkaracak” kaos sonrası yeniden Mehmet Kocadon aday olmuştu; ancak o da yeniden Parti Meclisi’ne getiriliyor. Bodrum ahalisi ise hop oturup hop kalkıyor “yeter artık oynamayın bizimle” diye feryat ediyor!..
Yapmayın, etmeyin ağalar, Cumartesi günü bitirin artık bu kaosu; paraşütle aday indirmeyi bırakın, yerel halkın feryatlarına kulak verin...
-Kazanacağınız seçimi kepaze etmeyin!..