Tezgaha bakın...
Önce AKP yetkilisi çıktı, “38 ilçede tüm oyların sayılması için YSK’ya başvurduk” dedi. Dün sabah saatlerinde YSK Başkanı Sadi Güven çıktı “Yargı gözetiminde sayımlar devam ediyor açıklama yapamam” dedi, ancak AKP’nin tüm oyların sayımı başvurusunun gün içinde ele alınacağını söyledi...
Aynı zaman dilimi içinde AKP’li Cumhurbaşkanı, Rusya seyahatine çıkmadan havaalanında bir açıklama yaptı...  Önce “Usulsüzlükler tabi bazı değil, neredeyse bütünü usulsüz” dedi. Sonra da  “Siyasi parti olarak örgütlü bazı eylemlerin yapıldığını tespit etmiş durumdayız” diye ekledi!..
Şimdi, iki cümlede kullandığı “bazı” kelimesinde büyücek bir çelişki görülüyor; ilkinde “bazı değil bütününde usulsüzlük” diyor, ikinci cümlede ise “örgütlü bazı eylemlerden” söz ediyor... Bunu bir kenara not edip devam edelim; bu durumda tüm sandıklardaki AKP’li başkan ve üyelerin, yine AKP’li müşahitlerin, güvenlik güçlerinin, valinin, kaymakamların, seçim kurullarının derin bir uykuya daldığını kabul etmemiz gerekiyor!.. Sahi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun nerede olduğunu bilen, gören, duyan var mı? Kaygılanmaya başlıyoruz ama!.. Şimdi soruyorum.
-Şu yukarıdaki tüm devlet ve parti görevlilerinin “Uyku haline” inanan kaç kişi vardır acaba?!.
Devam edelim, AKP’li Cumhurbaşkanı aynı açıklamada aynen şöyle dedi:
-10 milyon seçmenin olduğu İstanbul’da kalkıp da 13-14 bin farkla bir seçimi kazandım havasına girmeye de kimsenin hakkı yoktur!..
Gerçekten çok acıklı bir açıklama!.. 1994’te belediye başkanlığını nasıl kazandığını hatırlasaydı konuşmadan önce bir yutkunurdu zannımca!..

Birbirlerinin ayağına kurşun sıkanlar!..


Neden acıklı peki?..
Çünkü 1 Nisan’ın ilk saatlerinde AKP il başkanı Bayram Şenocak ekranlara çıkıp, “İstanbul’da seçimleri partimiz 3 bin 879 farkla kazanmıştır” demişti de onun için!..
Çünkü Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli, daha 1 Nisan’da “seçim 1 oyla kazanılsa da meşrudur” demişti de onun için!..
Çünkü İttifak ortağı MHP’li Cemal Enginyurt, İstanbul’da AKP’nin kaybettiğini gayet açık bir şekilde söyledi de onun için!..
Şimdi gelelim AKP Genel Başkanı’nın açıklamasındaki en yaşamsal noktaya; 13-14 bin oyu küçümseyen Erdoğan, partisinin tüm oyların sayılması başvurusundan ve de gün içinde YSK’nın bu başvuru için toplanacağını bilerek duyanların “YSK’ya müdahale?” tepkisine yol açan şu sözleri söyledi:
-Dünyada ve Türkiye’de bu kadar az farkla biten seçimlerin tekrarlandığı görülmüştür!..
İşte tezgah bu; İstanbul’da seçimleri kanırtarak yenilemek!.. Daha ilk günlerden bu yana medyadaki kalemşorlar, inceden inceye bu hedefe yönelmişlerdi zaten; mesela Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, “İstanbul’da seçimlerde FETÖ parmağı, seçimler yenilenmeli” diyerek işaret fişeğini ateşlemişti bile!.. Tabii ki, iktidara yamanmış sadık kalem erbabı da vakit geçirmeden aynı düdüğü öttürmeye başladı!..
Mesela dün Habertürk yazarı Nagehan Alçı pek üzüldüğünü, içinin sızladığını belirterek şu satırları paylaştı.
-İstanbul’da seçimler yenilenecek sanıyorum, tarih de 2 Haziran!..
Gördüğünüz gibi muhteremlerin aklında tarih bile hazır!.. Ancak geçersiz oyların yüzde 90 küsuru sayıldı; fark hala 15 bin 823 düzeyinde!.. Cumhurbaşkanı’nın ve ardındaki koronun sonucu kabul etmesi için acaba ne kadar fark gerekiyor acaba?!.
-Ne kadar oy farkı ister abilerim?!.

Seviyesizlik tavan yaptı!..


Bir taraftan halk eli yüreğinde beklerken, diğer taraftan tarikat artıklarından, trollerden akla hayale gelmedik inciler saçılıyor!..
Bitmedi; bileğinin hakkıyla İstanbul’u kazanan Ekrem İmamoğlu’na hakaretlerin yanı sıra FETÖ’den sonra yıldızı parlayan Menzil Tarikatı’ndan olduğu iddia edilen kişilerden de ölüm tehditleri gelmemeye başladı, iyi mi!.. Mesela Recep Terzi isimli kullanıcı, şu mesajı attı.
-İmamoğlu mazbata yerine imamın kayığına binecekmiş...
Ehlibeyt isimli kullanıcı ise bu aşağılık mesaja aynı çiğlikte şu karşılığı verdi:
-İyi olur. Biz de helvasını yeriz...
Peki sonra ne oldu dersiniz? Bu herif mesajını silmediği gibi kendi mesajını bir kez daha paylaştı!..
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’i tanırsınız; daha yakınlarda imamlara “silahlanın” çağrısı yaparak gündeme gelmişti... Son mesajında ise şunu yazdı:
-Devletimiz “Sokağa çıkın” derse çıkarız!..
İşte böyle!.. Son olarak seçimlerden önce yazdıklarımın gerçekleşmeye başladığını söyleyerek bitireyim:
-Zamlar ardı ardına yağmaya başladı... Dünyaca ünlü Honda, Türkiye’de üretimini sonlandıracağı açıklaması yaptı, bin 100 işçi kapıya konacak... Atatürk Havalimanı kapandığı için THY 4 bin 500 işçinin işine son veriyor... Satılan şeker fabrikalarında çalışan işçilerin üçte ikisi de artık işsiz!..
Yazık bu ülkeye...