Katar, Basra Körfezi’nde üç tarafı denizle çevrili, tek kara bağlantısı Suudi Arabistan olan bir Şeyhlik...
Arap Yarımadası’nın doğu kıyısında yer alan ülkenin yüzölçümü 11 bin 521 kilometrekare; bir diğer deyişle Konya’nın üçte birinden az toprağa sahip!..  Nüfusu ise 2 milyon 800 bin civarında... Civarında diyorum çünkü petrol ve doğalgaz zengini bu ülkede çok sayıda yabancı çalışıyor... Nüfus açısından da, örneğin İstanbul’un neredeyse onda biri!..
Bu minnacık ülke 1871 yılında Osmanlı egemenliğine geçmiş, 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı bu topraklardan çekilmiş, 1916 yılında İngiliz sömürgesi olmuştu...
Katar, 1971 yılında bağımsızlığını ilan etti. 1995’te Şeyh Hamid el Sani bir saray darbesiyle yönetimi devraldı. Ülkeyi 23 yılından bu yana oğlu Şeyh Tamim Bin Hamad el-Sani tarafından yönetiliyor...
-Kısacası Katar neresinden baksanız 48 yıllık bir bağımsız ülke!..
Tabii buna ne kadar bağımsızlık denirse!.. Mesela başkentinin burnunun ucunda koca bir ABD üssü bulunuyor!..  Türkiye’nin de, başta Suudiler olmak üzere, körfez ülkeleriyle papaz olmasından sonra bir kaç yıldır Katar’da askeri bulunuyor...
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Katar Şeyhi’nin yakın dost oldukları dünyaca bilinen bir gerçek; öyle ki, son olarak Şeyh el Sani, Erdoğan’a 500 milyon dolar değerinde bir uçak gönderdi... Hibe mi edildi, satın mı alındı, hediye mi midir orası biraz karışık; neyse şu anda AKP’li Cumhurbaşkanı bu uçağı kullanıyor...
-İşte bu ülke, TSK’nın envanterindeki Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın BMC ile birlikte 25 yıllığına işletme hakkını aldı!..
Yapılan, buz gibi özelleştirmeydi ancak Cumhurbaşkanı “işletme hakkı devri” dedi, mesele kapandı!..

Tarihi Yarımada’da Bizans oyunları!..


İstanbul’da “Tarihin kalbinin attığı yer” olarak tarif edilir Tarihi Yarımada!..
Galata Köprüsü civarından Yenikapı’ya, Karaköy’den Çemberlitaş’a uzanan 15 milyon küsur metrekarelik, bin yılların biriktirdiği tüm güzellikleri bağrında barındıran bu alanın kalbi olarak da Sultanahmet gösterilir...
En muhteşem saraylar, kiliseler, camiler, Dikilitaş, Yerebatan Sarnıcı gibi muhteşem eserlerin bulunduğu Tarihi Yarımada’ya her yıl milyonlarca turist akın eder... Mesela en muhteşem eserlerden birisi Süleymaniye Camii’dir... Sultan Süleyman adına Mimar Sinan tarafından 1551-1557 yılları arasında inşa edilmiştir... Daha da önemlisi bu tarihi yarımada UNESCO Kültür Mirasının en nadide yerlerinden biridir
-İşte şu sıralar bu müthiş hazinelerin tam kalbinde, Süleymaniye Camii çevresinde bir tarih yağması hüküm sürüyor!..
AKP’li Cumhurbaşkanı geçen gün katıldığı bir televizyon programında, aynen şu açıklamayı yaptı:
-Süleymaniye Camii’nin etrafındaki tarihi eserler yıkılıp  “aslına uygun” yeniden yapılacak!..
Benim bildiğim, bu kadar değerli hazineler yıkılmaz, restore edilir!.. Yıkılan bir varlığı ne kadar “aslına uygun” yapsanız da, ruhunu ve estetiğini yitirir, binlerce yıllık hatırası yok olur!.. Cumhurbaşkanı, bu “yıkım-yapım” işini kimlerin yapacağını da açıkladı:
-Katar-Türkiye-Kiptaş işbirliği!..
Katar yine karşınızda sayın seyirciler!..

Katar’ın TOKİ’si!..


Pekii, kimmiş bu yağmanın ilk etabını alan Katarlı şirket?..
Katar’ın TOKİ’si olarak bilinen Qatari Diar Katar Şeyhlerinden Halid Bin El Sani’nin başında bulunduğu şirket!..
2005 yılında “Kentsel Yenileme Alanı” olarak ilan edilen bölgede “Süleymaniye’yi Yenileme Projesi” nin birinci etabı Qatari Diar ile Kuzu İnşaat ortaklığında kurulan Diar Süleymaniye Gayrimenkul isimli şirkete verildi!.. Şirketin yönetimi ise tamamen 5 Katarlı yöneticiye bırakıldı!.. 532 milyon 500 bin lira sermayeli şirket, inşaat işlerinin icra edilmesi, tamamlanması, yapı kullanma izinlerinin temini ve kat mülkiyeti tapularının çıkarılması işlemlerini, yani her şeyi üstlendi!..
Projenin temeli geçen yıl kasım ayında atılmış, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum törende Katarlı firmaya şöyle teşekkür etmişti:
-Projeye katıldıkları için kendilerine teşekkür ediyorum... Kardeş bir ülkede böyle bir yatırım yaptıkları için ayrı bir mutluluk içinde olacakları şüphesiz...
Ben de pek mutlu olacaklarından adım gibi eminim...
-Qatari Diar, İstanbul’da Ataköy Konakları’nın karşısında tam deniz kenarına kurulan “Sea Pearl Rezidansı”nın da ortağı olmuş, mutluluktan uçmuştu zannımca!..
Ancak Sea Pearl yargıya taşındı... Darısı Süleymaniye’nin başına!..