Yüksek Seçim Kurulu’nun 6 Mayıs’ta istanbul seçimini iptal ettikten sonra yaptığı kısa açıklamayı hatırlıyor musunuz?..
Hani 7 susan üyenin oyuyla iptal edilen seçimin kısa gerekçesini?.. Bakın YSK’nın o açıklamasında iptal gerekçesi nasıl açıklanmıştı:
-Sandık kurullarına usule uygun olmayan (kamu görevlisi olmayan) başkanların atanması…
Başka? Başka bir şey yoktu! Sandık kurullarının bu şekilde oluşturulması seçimin güvenilirliğini sarsmış, bu da iptal nedeni olmuştu!..
Gelelim 250 sayfalık gerekçeli karara; yalnızca 12 sayfasında iptal nedenini anlatan 7 susan üye yine 754 sandık kurulunun usule uygun olmadığını belirtip, yanına iki gerekçe daha ekleyerek işin içinden çıkmıştı!.. Ancak ön planda yine aslanlar gibi usulsüz sandık kurulları duruyordu!..
Millet sıcağı sıcağına bu durumu tartışırken bir anda ne gördük dersiniz?..
-23 Haziran İstanbul Büyükşehir Başkanlığı için oluşturulan sandık kurullarında da kamu görevlisi olmayanlar yer almış, iyi mi!..
Avukat Onur Cingil, dün Başkan Sadi Güven imzalı YSK kararını yayınlayarak şu bilgiyi paylaştı:
-YSK, İstanbul seçimlerini “sandık kurulu başkanı memur değil” diyerek iptal ederken, aynı YSK dün verdiği kararla ‘298 SK 23/Son’a göre kurul üyelikleri memur olmayanlardan da doldurulabilir’ diyor. Tam rezalet!..
Okuyunca gözlerime inanamadım; daha gerekçeli kararın mürekkebi kurumadan, iptal sebebini diğer seçimde de uygulamak ne demek oluyordu acaba?
-Skandal mı yoksa cingözlük mü?!.

CHP sandık numaralarına kadar saptadı!..


CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, bu tür sandıklar için İlçe seçim Kurulu’na başvuruda bulunduklarını belirterek, sosyal medya hesabından durumu yurttaşlarla şöyle paylaştı:
-Sandık kurullarını oluşturan kendileri, sandık kurulları memur değil diye iptal eden yine kendileri. Ve şimdi oluşturulan sandık kurullarında yine memur olmayanlar var… Bunları takip eden ve öncesinde uyaran yine CHP! Sonrasında bir kez daha mızıkçılık yaptırmayacağız ona göre!..
Şimdi soralım; bu ne demektir? Kendi iptal gerekçenizi çiğneyerek “23 Haziran seçimlerinde memur olmayan üye olabilir” demek ne anlama gelmektedir?.. Benim aklıma yalnızca iki olasılık geliyor:
1- Bu kadar kepazelikten sonra, sandık kurullarına memur üye bulunamadığı için zorunlu olarak bu yola başvuruldu…
2- Tekrar kaybetme olasılığına karşı, aynı numara tekrar sahneye konuyor!..
Benim çok sevdiğim, cingöz siyasetçilerin ve onların emrindekilerin de bilmesi gerektiğine inandığım Efesli filozof Herakles’e ait bir özdeyiş vardır:
-Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz!..
Kısacası “cingözlük” en fazla bir kez tutar, o da tutarsa… Örneğimizde ilk defasında bile tutmamış, “kepazelik” olduğu geniş kesimler tarafından hatta iktidar cephesine yakın yazarlar tarafından bile kabul edilmiş bir zavallı numarayı bir kez daha kullanmaya kalkışmak hiç de akıl karı bir tutum değildir…
-Yok canım, bu kadar da zavallı duruma sürüklendiklerine inanmam vallahi!..

“Sahicilik yitimi!”


Koca Türkiye’yi 17 yıldır dilediği gibi yöneten AKP iktidarı nasıl oldu da bu kadar zavallı, bu denli yetersiz bir duruma sürüklendi?..
Millet iradesi” diye meydan okumalardan, “Oylarımızı çaldılar” mızıkçılığına, kendisinin bile inanmadığı gerekçelerle seçim iptal ettirme oyunlarına dek nasıl oldu da geriledi?..
Bu sorulara çeşitli yanıtlar üretilebilir, inanın pek çoğu da sapına kadar doğru olur… Ancak KONDA Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın yaptığı tespit çok çarpıcı geldi bana… Şu yoruma bakın:
-AKP ve Erdoğan sahicilik yitimi yaşıyor!..
Bitmedi; Ağırdır, AKP’nin ve Erdoğan’ın yitirdiği “sahicilik dilinin” mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu’nda karşılık bulduğunu da belirterek  şöyle diyor:
-Bu durumun muhakkak bir karşılığı olacak. Kaç puan olur onu bilemiyorum!..
Ağırdır, Türk insanının vicdanına ve bazen geç de olsa akıl muhakemesi yürütmesine dikkat çekiyor… Bir ekleme de ben yapayım o halde: Osmanlı’da padişahların “cülus törenlerinde” halk hep bir ağızdan bağırırdı:
-Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!..
Bunlar “Yeni Osmanlıcılık” hayranı ya o bakımdan!..




NOT: 26 Mayıs Pazar günü CHP İktidar Hareketi’nin düzenlediği “ Yüzüncü Yılında CHP İktidarı” başlığıyla düzenlenen panelde Ömer Faruk Eminağaoğlu, Prof. Dr. Gamze Yücesan ve Özdemir Tevfik Kızılkaya ile birlikte ben de konuşmacı olarak bulunacağım. Saat 14.00’te Mithatpaşa Sandal Restoran’da düzenlenecek panelde kitaplarımı da imzalayacağım; geliri ise ihtiyaç sahibi çocuklara bağışlanacak. Hadi buluşalım…