Yerel seçimlerin üzerinden bir ay geçti…
Anadolu Ajansı’nın seçim gecesi 3 saatte saydığı (!) İstanbul oylarını, Yüksek Seçim Kurulu maşallah 30 gündür sayamadı!.. Böylece Türkiye, dünyada bir ilki gerçekleştirerek tarihe geçti!..
Şu aralar kulislerde “seçim toto” oynanıyor; “yüzde 50-50” diyenler var, Abdülkadir Selvi örneğinde görüleceği gibi “7’ye 4 ya da 8’e 3 iptal edilir” bahsine girenler var!.. Bugün yarın, belki cumadan da yakın YSK kararını öğrenmiş olacağız…
Pekii, seçim nasıl yenilenecek?.. Öne çıkan görüş, seçimin yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesi için yapılacağı şeklinde… İyi ama AKP’nin iptal başvurusundaki en önemli başlık sandık kurulu başkanlarının yasaya göre seçilmemiş olması değil miydi?.. O takdirde, seçimin bu şekilde yapılmasına karar verilirse ortaya şöyle traji-komik bir durum çıkacak:
-İstanbul seçim kurullarında görev yapan başkanlar, ilçe seçimlerinin sayımında gayet adaletli davrandılar, ancak iş Büyükşehir oylarına gelince sapıttılar!..
Gülmeyin, YSK böyle bir karar verdiği anda durum aynen böyle ilan edilmiş olacak!.. Aynı kurul başkanına hem “başarılı” hem de “suçlu” muamelesi çekilmiş olacak!..
-Bu kez kesin “Guinness rekorlar kitabına” geçeriz artık!..
Bitmedi, bir de şayet seçim yenilenirse “sonuç ne çıkar?” sorusu var ortada… Geçen gün yazdım; iktidarın parlak zekalı kurmayları, seçimi 30 Ağustos’a koyarak, özellikle muhalif seçmenin tatile çıkacağını böylelikle seçimin “çantada keklik” olacağını hesaplıyor…
-Acaba gerçekten öyle mi, bi bakalım…

Sen mutsuzluğun resmini çizebilir misin Abidin!..


Geçen gün, yeni bir seçim durumunda küçük partilerin hatta Ekrem İmamoğlu’na oy veren AKP’li seçmenlerin iyice keskinleşebileceği ihtimalinden söz etmiştim…
Bu ihtimali AKP’nin önde gelenleri de herhalde hesaba katıyordur. Ancak hesaba katmaları gereken, yaşamsal öneme sahip bir başka konu daha var:
-Mutsuz, çok mutsuz, iyice mutsuz insanlar!..
Gallup Araştırma Şirketi’nin yaptığı “2019 Küresel memnuniyet Araştırması” Türkiye açısından tam anlamıyla “kırmızı alarm” veriyor!.. Geçim sıkıntısı, yoksulluk, açlık, sosyal durum, siyasi belirsizlik, insan ilişkileri gibi kriterler açısından bilin bakalım tonlarca ülke arasında Türkiye kaçıncı sırada?..
-Sondan dördüncü!..
Türkiye’nin altına düşmüş ülkeler hangileri ola ki sorusu aklınıza gelebilir hemen sayayım:
-Türkiye’nin altında Yemen, hani şu savaş içinde kavrulan ülke, hemen onun altında Belarus, son sırada ise 79 yılından beri işgal ve savaşla boğuşan Afganistan!..
Araştırmada bu ülkelerden gayet kibar bir dille “olumsuz deneyim yaşayan ülkeler” şeklinde söz ediliyor, aslında tümü mutluluğa uzak ülkeler!.. Ülkemizin üstünde yer alan ülkelere bakınca iyice hüzünleniyorsunuz:
-Mesela dört sıra üstümüzde dünyanın en fakir, en büyük felaketlere maruz kalan ülkesi Bangladeş bulunuyor!.. Onun üstünde Fransız sömürgesi Çad, onun da üstünde Mısır yer alıyor. Bizim yavru vatan KKTC ise üç sıra üstümüzde Kuzey Kıbrıs olarak yer alıyor!..
Mutsuzlukta bayrağı zirveye yakın bir yere dikmişiz yani!..

Gülmeyi unutanlar ülkesi!..


Araştırmada iki kategori bulunuyor…
Birincisi “Olumlu Deneyimler” bölümü… Şu sorular soruluyor:
-Bir gün önce gülümsediniz ya da kahkaha attınız mı?
-İyi dinlenebildiniz mi?
-Tüm gün boyunca size saygı çerçevesinde mi davranıldı?
-Yeni bir şey öğrenebildiniz mi?
Bunu okuyan tüm insanlarımıza soruyorum; siz olsanız bu sorulara hangi yanıtları verirdiniz?.. Hah işte o yanıtları ülkenin en az beşte dördü ile çarpabilirsiniz!.. Burası gülümsemeyi unutan, resmi tatil olan 1 Mayıs’ta bile izin alamayan, itilen, kakılan, tacize uğrayan, bırakın yeni bir şey öğrenmeyi, öğrendikleri bile unutturulmaya çalışılan mutsuz insanlar ülkesi haline geldi, getirildi ne yazık ki!..
-Birbirine “günaydın”, “iyi akşamlar” demeyi bile esirgeyen insanlar ülkesi!..
İkinci kategori ise tam olarak bizi anlatıyor; “Olumsuz deneyimler” başlığı altındaki soru şöyle:
-Bir önceki gün “üzüntü, endişe, fiziksel acı, kızgınlık ve stres yaşadınız mı?..
Soruya bakın, büyük çoğunluğun yaşamının değişmez parçası olmuş olumsuzluklar!.. Antidepresan kullanımının milyonlarca kutuya ulaştığı güzel ülkem!..
Seçimi milletin tatile çıktığı döneme rast getirme cingözlüğü ile uğraşan muhterem zevata ufak bir tavsiye:
-Bu araştırmayı iyi okuyun, sonra da kendi cenahınızın yazarlarının uyarılarını…
Bu da benden size kıyak olsun!..




KUTLAMA: Tüm emekçilerin 1 Mayıs Bayramı’nı yürekten kutluyorum. Bu 1 Mayıs güneşli günlerin miladı olsun…