Bir haftayı aşkın süredir soluğumuzu tutarak izlediğimiz Barış Pınarı Harekatı’ndan biraz olsun gözümüzü ayırıp ülkemize bir bakalım, ne görüyorsunuz?..

Ben gördüklerimi hemen özetleyeyim; öncelikle dehşet verici bir işsizlik ve buna bağlı olarak giderek yaygınlaşan bir yoksulluk mesela!.. Özellikle bu ülkenin dinamizmi, geleceğe ait en büyük umudu olan gençlerin gerçek verilere göre neredeyse yarısından fazlasının iş bulamadığı gerçeği örneğin!..

O gerçek veriler, milyonlarca insanın iş aramaktan dahi vazgeçtiğini gösteriyor ne yazık ki!.. Diğer yana dönüyorum, çocuklara yönelik istismar, tecavüz, işkence, kadınlara yönelik cinayetler aynı hızla devam ediyor... Daha 2017’de dini nikahın laikliğe aykırı olduğunu, toplumu geriye götüreceğini savunan Barolar Birliği Başkanı’nın resmi ve dini nikahın aynı anda gerçekleştiği törende şahitlik yaptığını görüyorum mesela!..

Milli Eğitim’e bakıyorum, içler acısı bir sefalet halini görüyorum, içim acıyor... Her yıl değişen garip bir sistemler karmaşası, buna ayak uydurmak için çabalamaktan ruhu kararmış milyonlarca çocuk, evladını imam hatiplere göndermemek için varını yoğunu ortaya koyan, bankalardan çektiği krediyi ödemek için didinen anne-babaların yaşadığı elem ve ızdırabı görüyorum...

-İktidarın elini uzattığı her şeyin tel tel döküldüğünü görüyorum!..

Yükseköğretimde yetenek sınavı neden kaldırılır?..


YÖK diye bilinen Yükseköğretim Kurulu, geçtiğimiz hafta bir karar aldı:

Yükseköğretim kurumlarında bugüne kadar özel yetenek sınavı ile öğrenci alan 14 bölüme 2020 yılında merkezi yerleştirme ile öğrenci yerleştirilmesine karar verildi...

-Türkçeye çevirirsek, bu 14 bölümde artık yetenekli olma şartı aranmayacak!..

Önce şunu belirteyim; ben üniversiteye dahi sınavla girilmesine karşıyım. Öğrencinin ortaokuldan itibaren yeteneğinin, isteğinin hangi yönde geliştiğinin tesbit edilmesi ve ona göre hayata hazırlanmasının en doğru sistem olduğuna inanıyorum. Ancak mahkum olduğumuz sistemde öyle alanlar var ki, dünyada da bu bölümlere yetenek sınavı yapılarak öğrenci alınıyor.. İşte o alanlar:

-Çizgi film (animasyon), Grafik, Grafik Tasarım, Moda Giyim Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Rekreasyon, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Tekstil, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil Tasarımı.

Bu bölümlerde okuyabilmek için artık yetenek, yeterlilik aranmayacak!.. Daha önce nasıl oluyordu onu da görelim:

-Bu alanlarda okumak isteyen öğrencinin “imgesel tasarıma” meyilli olup olmadığı, soyut düşünüp düşünemediği, hayal gücünü ne ölçüde kullanabildiği özel yetenek sınavları ile ölçülüyordu...

YÖK, tüm dünyada uygulanan bu kriterlerin ölçümünü çöpe attı, iyi mi!.. Şimdi, önce elinizi vicdanınıza koyun, sonra o bölümleri dikkatle  gözden geçirin, sonra da özel yetenek sınavında uygulanan kriterlere bakın; YÖK’ün aldığı kararın tüm bu alanları sıradanlaştıracağını, kısırlaştıracağını hemen göreceksiniz!

-Ama kocca YÖK bunu görmüyor, göremiyor!..

YÖK’te “yanlışını görme” yeteneği var mı?..


Zaten yukarıda sayılan alanlarda, moda olsun, tekstil olsun, spor, animasyon, grafik olsun bir marka yaratamıyoruz diye sürekli şikayetçi olan bir toplumuz.

Bu alanlarda yeni yeni bir şeyler filizlenmeye başladı; sporda, modada iyi gelişmeler oluyor, ilk defa jimnastikte dünya şampiyonluğu kazandık örneğin... Modacılarımız, dünyada önemli bir çıkış yakaladılar... Animasyonda şaşırtıcı gelişmeler  görülüyor... YÖK’ün almış olduğu bu karar sonrası ne olacak dersiniz?

Öncelikle bu alanlara yönelen öğrenci sayısında acayip bir artış olacağına bahse girerim!.. Sonrasında da başarısızlıklar  toplu hayal kırıklıkları yaşanacağına dair de bahse girerim!..

Haa, bu karar sonrasında sayısı artan öğrencileri kapmak için, kampüsü bile olmayan, apartmandan bozma özel kurumlardan parasıyla diploma dağıtılacağı gerçeğini de bir tarafa yazın lütfen!.. Sonrasında ise şu olacak tabii ki:

-Bu bölümlerden çok sayıda çizim yapamayan animasyon sanatçıları, grafik tasarımcılar, hayal kuramayan moda tasarımcıları, koşamayan, atlatamayan sporcular mezun olacak!..

Bir de benim sorum var: YÖK hangi akla hizmet böyle bir karar aldı? Binlerce sorun üst üste yığılmış beklerken, bu konuya niçin daldı anlaşılır gibi değil!.. Bu yanlıştan döner mi?

-Açıkçası bu kararı alacak “yetenekte” olan YÖK dönerse çok şaşırır ama alkışlarım!..