Demokrasinin en gerçek ve en yalın kanıtı olan seçimler, çağdaşlığın ve hukuksallığın da göstergesidir. Siyasal hizmet yarışması olan bu yöntemi, gereksiz tutum ve davranışlar, bu kapsamda kötü konuşmalar, çirkin gösteriler, yakışıksız kalkışmalar, değişik aykırılık ve suç nitelikli eylemlerle doğrultusundan uzaklaştırmak en büyük insanlık suçlarından biridir. Seçim öncesi yaşanan olumsuzluklar ibretlik örnekler olarak izlenmiştir. Seçim sırasına ilişkin yasaklardan sonra seçim sonrası taşkınlıklar, çoğu partizan ve duygusal açılımlardır. Sonuçları olgunlukla karşılamak (yanlışlık ve aykırılıklara karşın gerekli başvuruları yapmakla birlikte) gerekirken yeni karşıtlıklara ve ayrılıklara girişmek bağışlanmaz ve hoşgörülmez ilkelliktir. Mızıkçılık sayılacak tutumlar siyaseti gölgelemekte, siyasetçileri ülkeye hizmetten çok kişisel amaçların peşinde koşan çıkarcılar durumuna düşürmektedir. Seçimler özellikle iktidar kanadının yasa kurallarına aykırı davranışlarıyla geçti. Yasaklara uyulmadı. Tarafsızlık andı için Bay RTE’nin aşırılıklar içeren söylemleriyle cumhurbaşkanlığı simgesini kullanarak AKP adaylarını destekleyen afişleri ve toplantılarıyla şişirildi. Seçmene bilgi vermek, güven vermek, güvence vermek, hesap vermek, umut vermek, örnek vermek yerine rüşvet vermek, oyunu satın almak gibi çay dağıtmak gibi yollar ve yöntemler denendi. Ötekileştirme yaygınlaştı.

Seçimler demokrasi yarışmalarının bir türü iken kavga nedeni yapılıyor. Partilerin düşman kuruluşlar gibi birbirlerine ters yaklaşımlarının lider ve konuşmacılarının tutumundan kaynaklandığı açık. Özellikle iktidar partisinin hırçınlığı, sayım mızıkçılığı belirgin bir yıpranmayı göstermektedir. Yalan, suçlama, yıpratma, aşağılama, cana kastetme bile sayılacak sözlü, yazılı saldırı türleriyle kirli eylemler toplumsal doku bozukluğuna bağlanmaktadır. Erdeme (fazilete), ahlâka, onura, temizlik ve dürüstlüğe, çalışkanlığa, kişilik ve niteliğe değil, mevki-makama, unvana, paraya, siyasal güce dayanmak yeğleniyor. Kişiliksiz, niteliksiz, iktidar dalkavukluğu yapan şımarık ve yüzsüzlere her yerde rastlanıyor. Hele basında ve yayınlarda. İnsan olmak, onurlu, düzgün, dürüst, özgür ve bağımsız olmak yerine çıkar ve yarar için uydu ve uşak olmaktan kaçınılmıyor. Ulusun belleğinde suçluları yerine yazılacak demokrasi düşmanları, insanlık karşıtları, toplum zararlıları, bölücü ve yıkıcılar oy ve iktidar için değerleri yadsıyanlardır.

Bay RTE, cumhurbaşkanlığını parti başkanlığına indirgedi. Alanlara böyle indi, kürsülere böyle çıktı. Afişlerde bu sıfatla ve cumhurbaşkanlığı simgesiyle boy gösterdi. MHP Genel Başkanı’yla anlamsız sözlerle ortak afişleri her yere astırdı. Şimdi panik sayılacak bir telâş içindeler. Böyle giderse milletvekili genel seçimlerinde daha çok sarsılacak ve şaşıracaklar. İpe un serercesine seçim sonuçlarının açıklanması geciktirildi.

YSK Başkanı’yla kimi üyelerinin görev sürelerinin anayasaya aykırı olarak uzatılmasıyla duyulan kuşkuları doğrular biçimde sayım kararları yansızlığın sözde kaldığını göstermektedir. Uygulama değişikliklerine yönelik eleştirilerin yoğunluğu durumu tanımlamaktadır. Görevliler her zaman çok özenli, çok dikkatli olmalıdır. İleride kimsenin yüzüne bakamaz, sokağa çıkamaz duruma gelmekten kaçınmak öncelikle akıl ve ahlâk gereğidir. Adaletin anlam ve amacına aykırı uygulamalar suçtur.

Unutmayalım, adalet güneşinin aydınlığı hiçbir kaynakta yoktur. Yaşam hem derstir, hem dersliktir. Seçimler de bir demokrasi dersidir.