Öğrenmenin ve eğitimin yaşı yoktur. Yaşam hem derstir, hem dersliktir (dershane). Gelişen teknoloji, bilimsel atılımlar, buluşlar, yapımlarla sürekli yenilenme ve güçlenme vardır. İnsanlar için en etkin olanı da yaşam olaylarının her zaman karşılaşılmayan belirgin, özgün, yalnız kişilerle ilgili ve sınırlı olanı değil, toplumu kapsayan değerde olanlarıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi bu tür özelliği olan bir siyasal utkudur (zafer). Siyasal iktidar yetkililerinin yalnız anayasaya aykırı değil, insanlık ve yurttaşlık gereklerine de aykırı, yürürlükteki kimi hukuk kurallarını göz ardı eden tutum ve davranışlarıyla bir tür kargaşa ve kavgaya çevirdikleri seçim, yerel demokrasinin 23 Haziran açılımıyla bir dönüşüm atılımı olmuştur. Önemli yanlarının içinde önde geleni de günümüz siyasal iktidarına çok açık bir uyarı-ders olmasıdır. Ayrıcalık, ayrımcılık, aykırılık, kuralsızlık, partizanlık, çıkarcılık, kapkaççılık, çoğunluk oylarıyla kınanmış, bu tür şaklabanlıklara kapıların tümüyle kapalı olacağı vurgulanmıştır.

Seçimi kazanan Ekrem İMAMOĞLU’nun seçkin ve saygın kişiliğinin verdiği güven ile partililerinin, destekleyen kurum, kuruluş ve kişilerin çalışmaları İstanbul halkının özlemleriyle birleşince İmamoğlu yarışı kazandı. Alçakgönüllülüğü, açık sözlülüğü, içtenlikli davranışları, kendisine yöneltilen çirkinlikleri terbiyeli sözleriyle geçersiz kılışı, sıcak seslenişleri, dürüstlüğü, birleştirici çağrıları kazanmasının başlıca nedenleridir. Siyasal iktidarın tümüyle olumsuz ve ayrımcı tutumu, kadrosundaki kimi ağzı bozukların kötü dil kullanmaları sonucu belirlemiştir. Hele insanlık ve kişilik yoksunluğunu yansıtan yazılarıyla şarlatanlıkları belirgin şakşakçılar ve çıkarcıların çirkin çabaları. Kürt kökenli yurttaşların oyunu almak için Apo’yla yakınlık oyunları, Barzani ziyareti. Ne durumlara düşüldü, “Denize düşen yılana sarılır” sözünü anımsattı. Ancak sular ısınmıştı, sonuç onları güldürmedi.

İzleyenlere kahve paketleri atarak oy beklemek, oy satın alma girişimidir. Oyunu satmak da böyledir. İkisi de demokrasi sahtekarlığıdır, siyasal onursuzluktur. Aynı zamanda seçmenlere saygısızlık, seçmenliğe ihanettir, demokrasiye karaçalmadır. Bunun gibi devlet olanaklarıyla seçim çalışması seçimi lekelemektir. İstanbul seçimiyle yeni bir dönem başlamıştır. Fatih’in fethinden, Atatürk’ün düşman işgalinden kurtarmasından sonra İmamoğlu’nun aldığı sonuç İstanbul’un üçüncü fethidir. İmamoğlu’nu kutluyor, başarılarının artarak sürmesini diliyorum. İstanbul’u ayrımsız tüm İstanbullularla birlikte yöneterek örnek bir çalışma düzeni ve yönteminin sahibi olacaktır. Umut ışıkları yanmıştır.