İnsanlığın, yurttaşlığın, kimi birlikteliklerin tadını çıkarmak, anlamlarına ve amaçlarına uygun yaşamak, kendini bilen herkesin başlıca dileğidir. Ulusal ve dinsel bayramlarla özel günler, bu değerleri kutlamanın ortamlarıdır. Toplumsal barışın, ulusal dayanışmanın, hemşerilik, komşuluk, arkadaşlık ve meslektaşlığın insan yaşamında yadsınmaz yeri vardır. Birbirini anlamak, birbirine yardımcı ve destek olmak, acıları ve mutlulukları paylaşarak üzüntüleri azaltmak, sevinçleri çoğaltmak asla unutulmayacak ve savsaklanmayacak yaklaşım güzellikleridir. Bayramlar bu ilişkiler için değerlendirilen günlerdir.

Ramazan Bayramı da bunlardan biridir. Birbirini aramak, buluşmak, görüşmek, konuşmak, zamanı paylaşıp değerlendirmek, inanç gereklerini yerine getirerek esenlik duymak, dargınlıkları giderip barışın ve dayanışmanın önemini vurgulamak her şeyden önce insanlık gereklerinin yaşanmasıdır.

Üzüntüler, acılar, yoksunluklar, yokluklar, aykırılıklar, kötülükler yaşamın karabulutlarıdır. Kimimiz yüreğimiz burkularak, kimimiz anılarımızın ateşiyle kutlamalara katılıyoruz. Bizi insan ve yurttaş olarak biraraya getiren değerlerimiz içinde özgün yeri olan bayramların (ister ulusal, ister dinsen olsun) birleştirici ve kaynaştırıcı etkisi gözardı edilemez.

Yanlışlıkları, yanılgıları özür dileyerek yinelememek, barışı ve dayanışmayı örnek davranışlarla önemseyerek, adaletsizlik ve ahlâksızlıklara karşı durarak, egemenlik, eşitlik ve hukuksallıkla gerçekleri savunarak yaşamımızı renklendirmeliyiz. Üzüntü, acı, endişe, kötülük olmamasına özen göstermeliyiz. Ayrımcılık, kavga, haksızlık, yalan-dolan, siyasal sömürülerle çıkarcılık ve karanlık çığırtkanlığı olmaması için çaba göstermeliyiz. İnsanlık her şeyin üstündedir. Bayramları başarı, mutluluk ve esenlik dilekleriyle kutlamalı, barışı ve birliğimizi koruyup güçlendirmeliyiz. Güç durumlarda, olumsuz konumlardaki insanları, hastanelerdekileri, cezaevlerindekileri, yoksunları, yalnızları düşünmeliyiz.

Okurlarımızın bayramlarını en iyi dileklerle kutlarız.