Bağımsızlık ve özgürlükle çağdaşlık temelinde yükselmesine özen gösterdiğimiz ulusal yapımızın yönetim düzeniyle uygunluğu ilkedir. Bu amaç da siyasal çabalarla sağlanmaya çalışılır. Ancak, siyasal iktidarların yönettikleri halktan çok kendilerini ve kendi geleceklerini düşünmeleri ulusal dayanışma ile toplumsal barış başta olmak üzere kimi yaşamsal öğelerin ötelenmesine neden olmaktadır. Oy toplama çabalarıyla iktidar olma tutkusu (hırsı) öne çıkınca özlemler, gerçek çözümler, kavuşulmasına çalışılan değerler ve durumlar gölgelenmekte, sonraya bırakılmakta, kimi zaman da atılmaktadır.

Kişisel ve siyasal amaçlar ağır basınca ulusal yaşamın karanlıklarını engelleyecek durum ve tutumlar unutulmaktadır. Pahalılık eğitim-öğretimde, sağlıkta, her şeyde siyasetçiler dışında herkesi derinden üzmekte ve güçlüğe düşürmektedir. İşsizlik, aylık ve ücretlerde yetersizlik, sömürü, yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk, özellikle eğitimde matematik dersinin seçimlik yapılması gibi yanlışlık, kadro sorunları, siyasal yanlılık atamaları, görevlendirmeleri gibi durumlar çok düşündürücüdür.

Silâhlanma giderek artmakta, güvenlik sorunları artmakta, kadınlara saldırı ile trafik sorunları yoğunlaşmaktadır. İnanç sömürüsü değişik biçimlerde sürmekte, Diyanet İşleri Başkanı’nın eleştirilen tutumuna karşın bir düzelme ya da iyileşme izlenmemekte, siyasal iktidarın yanlış tutumlarıyla toplumsal barış her gün yara almaktadır.

Ekonomik kayırma ve destekler, yandaş medya açılımı, cami ve görkemli resmî yapılar, devlette partili kadrolaşma, cumhurbaşkanlığı sarayı yapımları deprem önlemlerinden önce gelmekte, her şeye karşın sürdürülmektedir. Cumhurbaşkanlığında çalışanlara yüksek aylıklar, cumhurbaşkanlığı ödeneği karşısında öbür devlet görevlilerinin aylıklarıyla işçilerin ücretleri gülünç düzeyde ve çok yetersiz kalmaktadır. Deprem olasılığına karşı önlemler bile gereken önemle ele alınmamaktadır. Siyasetçiler milletvekili ödenek ve yolluklarına gösterdikleri ilgiyi memurlar ve işçiler için göstermemektedir. Günümüzde en sakıncalı durumlardan biri de siyasal saplantılarla sürdürülen partizanlık, toplumsal barışla ulusal dayanışmanın gözardı edilmesidir. Sağlık sorunları, ilâç yokluğu ve pahalılığı, hekimlere saldırı ilkelliği, hastane koşullarının elverişsizliği gereken ilgiyi görmemektedir.

Yaşam savaşı ortak, birlikle savaştır. Yaşamak, yaşama verilen değer, gösterilen özenle anlamlı olur.