Teşekkür ederiz Ekrem İmamoğlu.
Yürekten teşekkür ederiz.



Esir şehrin insanlarına sahip çıktığın için, memleketin geleceğine dair karamsar duygulara kapılan gençlerimize umut olduğun için, ölmeden önce bunların gidişini görmek istiyorum diye dua eden asırlık çınarlarımıza mutluluk gözyaşları döktürdüğün için, siyaset yapmak için önce “iyi insan” olmak gerektiğini, “iyi eş, iyi baba, iyi evlat” olmak gerektiğini hatırlattığın için, özgüveninle güven verdiğin için, yalanlara iftiralara çirkefliklere inat, hayata gülümseyerek baktığın için, doğuştan lider karakterine rağmen ben demeyip, biz dediğin için, bizden biri olduğun için, etnik köken, mezhep, dünya görüşü ayrımı yapmadan istisnasız herkesi kucaklayarak, kuvayi milliye’yi sandıkta buluşturduğun için, cesaretinle ve basiretinle sadece İstanbul’da değil, Trakya’dan Anadolu’ya adalet arayışının sembolü olup, müdafaa-i hukuk ruhunu yeniden canlandırdığın için, bunlar hâlâ pontus montus diye saçmalarken, Almanya’daki vatandaşımızı Berlin’i kazanmış kadar, İngiltere’deki vatandaşımızı Londra’yı kazanmış kadar, Fransa’daki vatandaşımızı Paris’i kazanmış kadar sevindirdiğin için, gururla, onurla “ben Atatürk Cumhuriyeti projesiyim” dediğin için, teşekkür ederiz.



Afilli cümlelerle kocaman kocaman siyasi analizler yapmak, uzuuun uzun yazmak isterdim ama, Nazım Hikmet’in hissettiklerimi özetleyen dupduru dizeleri çınlıyor zihnimde...



Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü
Özledik
Gözledik
Hoş geldin!
Biz, bıraktığın gibiyiz
Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
Hoş geldin.
Yerin hazır
Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok
fakat uzun söze vaktimiz yok
Yürüyelim...