Azerbaycan-Ermenistan hattında Dağlık Karabağ üzerinden pazar günü başlayan gerilim bugün de sürüyor... Taraflar dün gece müzakere masasına oturmayacaklarını açıklarken bugün Bakü'den çok net ve sert bir mesaj geldi.

 

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, gece boyunca çatışmaların devam ettiğini açıklayarak, 2.300 Ermenistan askerinin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, "27-30 Eylül tarihlerinde 2.300 Ermenistan askerinin öldüğü ve yaralandığı, yaklaşık 130 tank ve zırhlı aracın, 200'den fazla top ve füze sisteminin, yaklaşık 25 hava savunma sisteminin, 6 komuta yönetim ve komuta gözlem mıntıkasının, 5 mühimmat deposunun, yaklaşık 50 tanksavar silahının ve 55 otomobil imha edildi" ifadesi kullanıldı.

 

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise çatışmalardan dolayı endişe duyduğunu dile getirdi ve taraflara görüşmelere başlamaları çağrısında bulundu.

Dağlık Karabağ'da Pazar günü başlayan ve onlarca kişinin öldüğü çatışmaların ardından dün iki ülke de birbirini Karabağ dışındaki topraklarını hedefe almakla suçladı.

ABD ve Rusya'nın taraflara çatışmanın durdurulması için yaptıkları çağrıya rağmen, bu gelişmeler çatışmaların tırmanabileceğinin sinyalini verdi.



TÜRKİYE İDDİASI GÜNDEM OLDU

Azeri Başkan İlham Aliyev dün görüşme ihtimalini kesinlikle reddettiğini açıkladı. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da çatışmalar devam ederken görüşmelerin yapılamayacağını söyledi.

Ermenistan Başbakanı, "Uluslararası camia, Azerbaycan'ın saldırgan tutumunu ve Türkiye'nin eylemlerini kınayarak, Türkiye'nin bölgeden çekilmesini talep etmelidir" ifadesini kullandı.

Paşinyan, Türkiye'nin bölgedeki askeri varlığının çatışmaların şiddetini ve boyutunu arttıracağını öne sürerken, Aliyev ise Türkiye'nin kesinlikle çatışmalara dahil olmadığını açıkladı.

MACRON: TÜRKİYE İLE İLGİLİ KANIT YOK

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da Türkiye ile ilgili bir açıklamada bulundu...

Macron, Türkiye'nin Dağlık Karabağ ile ilgili açıklamaları ile ilgili, "Tehlikeli ve saygısız" yorumunu yaparak bunun kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

Resmi temaslar için Letonya'da bulunan Macron düzenlenen basın toplantısında konuştu. Bölgede yaşanan durum ile ilgili bugün Rusya Devlet Başkanı Putin ve yarın da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini söyleyen Macron, "Türkiye'nin Azerbaycan'a yönelik siyasi açıklamalarını tehlikeli ve saygısız bulduğumu söylemem gerek" dedi.

Macron, son günlerde gündeme gelen "Türkiye çatışmalara dahil oldu" iddiaları ile ilgili de konuştu. Macron, "Türkiye'nin doğrudan müdahail olduğuna dair bir kanıt yok" dedi.

ERMENİSTAN DÜŞEN UÇAĞI PAYLAŞTI

Bölgede tansiyon dinmezken Ermenistan Savunma Bakanlığı bir fotoğraf paylaştı... Ermenistan devletine ait sanal platformlarda paylaşılan görüntülerde Ermenistan ordusuna ait SU-25 uçağın enkazı görülüyor.

Ermenistan'ın Türk savaş jeti uçağımızı düşürdü iddiasına Azerbaycan'dan, "Erivan yönetimi yalan bilgi paylaşıyor" yanıtı geldi.


Ermenistan bu uçağın Türk savaş uçakları tarafından dün düşürüldüğünü öne sürdü. Geçen günlerde Türkiye'nin Azerbaycan'a askeri destek sağladığını ve Türk ordusunun doğrudan müdahil olduğunu öne süren Ermenistan'ın bu suçlamasına Azerbaycan'dan çok sert bir yanıt geldi.

Ermenistan devletinin sanal platformlarında paylaşılan enkaz fotoğrafları ile ilgili Azerbaycan'dan jet yanıt geldi.


Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in yardımcısı Hikmet Haciyev, "29 Eylül günü, Ermenistan'a ait iki Su-25 savaş jeti dağa çarparak düştü. Erivan yönetimi uçaklarının düşürüldüğü ile ilgili yalan söylüyor. Ermenistan yönetimi vatandaşlarına ve kamuoyuna doğru bilgileri vermiyor" açıklamasını yaptı.

ERMENİSTAN SİVİLLERİ VURUYOR

Ermenistan ordusunun Terter ve Ağdam’daki sivil yerleşim birimlerini vurması sonucu evlerde büyük hasar meydana geldi. Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışmalar devam ediyor.

Ermenistan askeri birlikleri, Terter ve Ağdam bölgesindeki sivil yerleşim birimlerini hedef aldı. Top mermilerinin isabet ettiği evlerde büyük hasar meydana geldi.

PAŞİNYAN: BARIŞ GÜCÜ ASKERİ GÖNDERMEYECEĞİZ

Bu gelişmeler yaşanırken sabah saatlerinde Reuters haber ajansı bir son dakika haberi servis etti. Haberde Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın sözlerine yer verildi.

Azerbaycan ordusunun dün Ermeni askeri mühimmat deposunun vurduğu anlar böyle görüntülenmişti.


Paşinyan, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'a barış gücü askeri yerleştirmeyi düşünmediğini söyledi



BMGK: ENDİŞE DUYUYORUZ

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise bugün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada Dağlık Karabağ bölgesindeki çatışmalardan endişe duyduğunu bildirdi.

Güvenlik Konseyi basına kapalı toplantı sonrasında, Dağlık Karabağ çatışma bölgesinin temas hattında büyük çaplı askeri harekat olduğuna dair haberlerden kaygı duyduklarını ve "güç kullanımını şiddetle kınadıklarını" açıkladı.

Açıklamada, "Güvenlik Konseyi üyeleri, Genel Sekreterin derhal çatışmanın durdurulması, gerginliğin düşürülmesi ve gecikmeden makul görüşmelere dönülmesi yönünde taraflara yapmış olduğu çağrıya destek vermektedir" denildi.

GÖZYAŞLARINA BOĞULAN SPİKER KONUŞTU

Azerbaycan'ın, Ermenistan işgali altındaki 6 köyü geri aldığı bilgisini canlı yayında aktırırken gözyaşlarına boğulan İctimai TV spikeri Jale Hesenli o anları anlattı. Hesenli, "Duygulanmamak elde değildi. 27 yılın hasretiydi o gözyaşları. 27 yılın acısıydı o gözyaşları. Bizim yarım kalan arzumuzdu Dağlık Karabağ" dedi.

Hesenli açıklamalarını, "İnsanlarımız, o topraklarda doğdu ama o topraklarda büyüyemediler. Annesinin, atasının mezarları o topraklarda ama bugün onları ziyaret edemiyorlar. Bazı insanlar var ki yeni aile kurmuştu, hayat yoldaşlarını yitirdiler. Onların yarım kalan arzuları vardı. Onların evlatlarıydı. Orada hayatını kaybedenler oldu, esir düşenler oldu. Bizim yarım kalan arzumuzdu Dağlık Karabağ. Gözyaşlarına boğuldum, sevinçliydim. Altı kentimiz işgalden kurtuldu. Bu sevinci o gözyaşlarıyla ifade edebildim. Çok mutluydum, sevinçliydim" sözleriyle sürdürdü.

Hesenli, gözyaşlarıyla sunduğu haberin ardından Türkiye'den çok sayıda destek mesajı aldığını ifade etti. Hesenli, "Türkiye'den çok güzel mesajlar aldım. Destek mesajları aldım. Kardeş Türkiye'den çok mesaj adım. Desteğinizi gördük her zamanki gibi. Kardeşliğimizi, desteğinizi, birliğimizi gördük. Bizimle birlikte gülen, bizimle birlikte ağladığınız için size teşekkür ediyoruz. Var olun, kardeşliğimiz için var olun. Her zaman birbirimizin yanında olalım" dedi.


GERİLİMİN SEBEBİ ÇOK DERİN


Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerilimin esas sebebi ise Dağlık Karabağ… Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Karabağ, Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir gerilim bölgesi haline geldi. Karabağ Ermenileri, Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a geçmesi gerektiğini talep etmesiyle tırmanan gerilim 20 yılı aşkın bir süredir devam ediyor.

Taraflar arasındaki ateşkese rağmen Azerbaycan ve bölgeyi işgal eden Ermenistan sınırında sık sık çatışma yaşanmaya devam ediyor. Bölgedeki gerilim bölgedeki doğalgaz ve petrol boru hattı koridoru dolayısıyla uluslararası kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor.

KAN DONDURAN OLAY: HOCALI KATLİAMI

Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azerbaycanlı sivillerin Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır.

Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azerbaycan resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'ten fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.
26 Şubat 1992'de yaşanan Hocalı Katliamı uluslararası kamuoyunun kanını dondurmuştu.

Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşımaktaydı. Kasaba Hankendi'yle Ağdam'ı bağlayan yolun üzerinde bulunup bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporuna göre Hocalı kasabası Hankendi'yi top ateşine tutan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından üs olarak kullanıldığı için Ermeni kuvvetler tarafından top ateşine tutulmaktaydı.

Aralık 1991'de Hankendi çevresinde yerleşen ve Azerbaycanlıların yaşadığı Kerkicahan kasabasının alınmasından sonra, Hocalı kasabası tamamen Ermeni ablukasında kaldı. 30 Ekim'den itibaren karayoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası olarak helikopter kalmıştı.

20 Kasım 1991'de Hocavend semalarında Mi-8 helikopterin Ermeni kuvvetler tarafından vurulması ve sonuçta birkaç Azerbaycan devlet resmileri, Rus ve Kazak gözlemciler dahil 20 kişinin ölümünden sonra, hava ulaşımı da kesilmişti. İşgalden önce 1991-1992 kış aylarında Hocalı sürekli olarak bombalanmıştır. Hocalı’dan çıkmış mültecilerin İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne söylediklerine göre, bazı durumlarda bombardımanlar açıkça sivil hedeflere karşı yönlendirilmiştir. Saldırı öncesi, birkaç aydır kasaba elektrik ve gazdan yoksundu.