Bir tarafta Stranger Things, House of Cards, La Casa de Papel, Mindhunter ve Dark gibi yapımların arkasındaki Netflix diğer tarafta ise Fleabag, The Marvelous Mrs. Maisel, The Boys, Expanse ve The Grand Tour gibi yapımların yaratıcısı Amazon Prime...

2016 yılından beri Türk izleyicisinin karşısına akıllı TV, masaüstü bilgisayar, dizüstü bilgisayar, tablet ve cep telefonu gibi formatlarda çıkan Netflix'in karşısına 15 Eylül'de Amazon Prime iddialı bir fiyat politikasıyla çıktı. Günümüzde bulut depolama, internet faturası, Spotify (duruma göre Apple Music veya YouTube Premium aboneliği de eklenebilir), çevrimiçi oyun üyelikleri derken her ay onlarca TL'ye varan ödemeler Türk tüketicisinin karşısına çıktı.

Türkiye'ye yaklaşık 1 ay önce giren Amazon Prime'ta bazı hatalar halen mevcut. Örneğin Justified'ın ikinci sezonunun görseli ana sayfada yer almıyor.


Dünyada alışverişin temellerini değiştiren ve kurucusu Jeff Bezos'u dünyanın en zengin insanlarından biri haline getiren Amazon'un son yıllardaki Türkiye'de daha da görünür hale gelmesinin son hamlesi Amazon Prime oldu. Amazon Prime aslında temelde Türk kullanıcısının Netflix'le birlikte aşina olduğu bir sisteme sahip. Öncelikle üyelik açılıyor ki eğer şifrenizi unuttuysanız akıllı telefonunuza gelen bir mesaj ile sisteminizi tekrar aktive edebiliyorsunuz.

Daha sonraki adımda Amazon Prime aynı Netflix'te olduğu gibi tek bir hesap üzerinden farklı "persona"lar yaratmaya imkan tanıyor. Tek hesap üzerindeki değişiklikler tamamlandıktan sonra işin en zevkli kısmına geliyoruz, yani içerik tüketmeye!

Amazon Prime'da bu haberin yazıldığı sırada (12.10.2020) henüz 15 korku filmi bulunuyor.


İÇERİK UMUT VADEDİYOR

4 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de bulunan Netflix'in aksine Amazon'un kataloğu daha mütevazı... Amazon'un Fleabag, The Marvelous Mrs. Maisel, The Boys ve Grand Tour gibi yapımları izleyiciyi platformda tutmayı başarıyor. Özellikle birçok dizinin bir sezondan çok daha ileriye gittiğini de göz önünde bulundurursak, Amazon yeni olmasına rağmen bu konuda tatmin edici diyebiliriz.



Netflix'in günden güne kuvvetlenen içerikleri hem nitelik hem de nicelik olarak gelişiyor. Fakat henüz 1 ayını Türkiye'de doldurmayan Amazon ile ilgili en dikkat çekici detay, Netflix'te olmayan ve Türkiye'de çok ciddi bir hayran kitlesi bulunan Seinfeld, X-Files, Buffy the Vampire Slayer, The Office, Married With Children, Mr. Robot ve Monk gibi yapımları bünyesinde barındırması. 9 sezonluk The Office'in ve 11 sezonluk X-Files'ın pandemi sürecinde birçok insanı kanepesine mıhlayacağına hiç kuşku yok.

Fakat Netflix'in Türkiye'de belki de aşil tendonu olan film kataloğuna karşı Amazon'un çok net bir cevap verdiğini söylemek güç. Bohemian Rhapsody, Shrek, Fight Club, Purge ve Shaun of the Dead gibi yapımların bulunduğu Amazon, Netflix'in çok gerisinde kalıyor. Üstelik şu an Amazon Prime'ın kataloğunda yer alan filmlerin sayısı bir hayli düşük. Bu haber yazıldığı sırada (12.10.2020) Amazon Prime'da 15 korku filmi ve 175 adet "Dram TV Dizileri ve Filmleri" yer alıyor. Bu filmler arasında da Gladyatör, Bohemian Rhapsody, Godfather, Forrest Gump ve Sıkıysa Yakala gibi büyük bütçeli Hollywood filmleri haricinde kayda değer bir yapım yok.

PLATFORMLARIN HİNT YAPIMI MERAKI

Bu arada geniş bir parantezi de hem Netflix hem de Amazon Prime için açmak gerekiyor...

Netflix'in ilk günlerinde olduğu gibi Amazon Prime'da da Hint yapımı dizi ve filmlerde bir yoğunluk mevcut.


Zira her iki platform da hem Türkiye'ye giriş yaptıklarında hem de sonraki süreçte oldukça çok sayıda Hint yapımı dizi ve filme yer veriyor. Öyle ki şu an Amazon Prime'daki içeriklerin kabaca bir hesaplamayla hatırı sayılır bir kısmı Hint yapımı. Fakat bu durum sadece Amazon Prime'a özel değil... Zira mesleğim gereği 2016 yılından beri Netflix'i takip eden / etmek zorunda kalan bir kişi olarak Netflix'in de başlarda Hint yapımlarına ağırlık verdiğini hatırlıyorum.

ARAYÜZ FARKI

Dört yıldır Netflix'e aşina olanlar için Amazon Prime kullanmak arayüz bakımından bir tık geriye gitmek gibi olabiliyor. Netflix için "içerik platformlarının Mac OS'i (Apple işletim sistemi)" benzetmesini yaparsak Amazon Prime için ise "içerik platformlarının Windows'u (Microsoft'un işletim sistemi)" benzetmesini yapmamız gerekir. Zira Netflix'i kullanmak benim denediğim telefon/tablet/dizüstü bilgisayar/akıllı TV'de daha organik ve pürüzsüz gelirken Amazon Prime'ınki sanki birkaç yıldır güncelleme gelmiyormuş gibi hissettiriyor.

Fakat Netflix'teki puanlama özelliğinin daha gelişmiş bir versiyonu Amazon Prime'ta karşımıza çıkıyor. İnternet aleminin en çok tanınan "sinema ve dizi eleştirmeni" IMDb.com'da yapımlar için verilen puanlamalara da izleyici Amazon Prime'ta erişebiliyor.

AMAZON FİLMİN RÖNTGENİNİ ÇEKİYOR

Fakat burada Amazon Prime'ın Netflix'e oranla önde olduğu bir teknoloji var: Amazon X-Ray... Amazon'un geliştirdiği bu özel teknoloji ile dizi ve film izlerken karakterleri kimlerin canlandırdığını öğrenebiliyor v bilgi alabiliyorsunuz. Sahne sahne değişen bu özellik sayesinde, "Bu adam hangi filmde oynamıştı" sorusunu bir daha sormak tarihe karışıyor.

Amazon Prime'ın X-Ray özelliği sayesinde, "O adam hangi filmde oynuyordu" sorusu tarihin tozlu raflarına karışıyor.


Öte yandan X-Ray özelliği sayesinde izlediğiniz yapımla ya da oyuncularla ilgili ilginç bilgilere de erişebiliyorsunuz.

X-Ray özelliği ile ünlü/ünsüz ayrımı yapılmaksızın bütün oyuncuları kapsıyor. Oyuncunun üzerine tıklandığı zaman bilgiler geliyor.


Öte yandan en sevdiğiniz filmin en sevdiğiniz sahnesinde arka planda çalan müziği mi bulmak istiyorsunuz, onu da X-Ray özelliği ile saniyeler içerisinde keşfedebilirsiniz.

FİYAT FARKI MİNİMUM 10 TL

Amazon, içerik platformu Amazon Prime'ı iddialı sayılabilecek bir fiyat politikasıyla tanıttı... İlk ay ücretsiz olan Amazon Prime'a aylık 7.90 TL'ye üye olunuyor. Fakat Amazon'un bu üyeliğinin bazı yan avantajları da bulunuyor.

Amazon Prime aboneliği ile birlikte Amazon.com.tr'de alışverişlerde bazı indirimler ve kargo avantajları da sunuluyor.

2016 yılında benzer bir fiyatlandırma politikası ile Türkiye'ye giriş yapan Netflix'in baz fiyatı 17.99 TL. Tek cihazda SD kalitesinde çözünürlük sunulurken, Standart HD seçeneğinde aylık 29.99 TL ödemek gerekiyor ve bu seçenekte iki cihazda HD kalitesinde dizi ve film izlenebiliyor.

Netflix'in en pahalı seçeneği ise Özel Ultra HD... Aylık 41.99 TL'ye 4 farklı cihazda Full ve Ultra HD çözünürlükte içerik tüketmek mümkün.

PEKİ YA HİÇ Mİ OLUMSUZ TARAFLARI YOK?

Gelelim her iki platformda da kullanıcıyı rahatsız eden özelliklere...

Öncelikle iki platformun da kendine has eksiklikleri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Dört yıldan beri kendini geliştirmeye çabalayan Netflix daha önce yıldız şeklindeki puanlama sistemi kullanıyordu. Aslında IMDb.com'un puanlama sistemine benzeyen bu puanlama şekli, izleyiciyi daha doğru bir şekilde yönlendiriyordu.

Fakat şirket farklı bir algoritma deneyerek Facebook'taki gibi bir yukarı parmak-aşağı parmak (İngilizce'de kullanılan thumbs up- thumbs down) yöntemine geçiş yaptı. Böylelikle beğendiğiniz filmlerin benzerleri karşınıza çıkıyor. Bu durumda Netflix'te şöyle bir handikap oluyor, normalde hiç sevmediğiniz ve izlemediğiniz bir kategoride (örneğin romantik komedi kategorisinden) bir filmi beğenirseniz, size daha sonra önerilen dizi ve filmlerde daha çok romantik komedi görmeye başlıyorsunuz.

Arşiv fotoğraflarından çıkardığımız Netflix görseli... Görüldüğü gibi eskiden izlediğimiz yapımlara 5 yıldız üzerinden puan veriyorduk.


Öte yandan Netflix'in kendi yapımı olan dizilere lafımız yok, Stranger Things, Dark, Mindhunter, Black Mirror gibi harika prodüksiyonlar var. Fakat konu Netflix'in kendi yaptığı filmlere gelince orada durum değişiyor... Bright'ta Will Smith'in, Annihilation'da Natalie Portman'ın ve Velvet Buzzsaw'da Jake Gyllenhaal'ın ne işi olduğunu uzun süre sorguladık.

Netflix, Türkiye'de de içerik üretmeye son dönemde başladı... Hakan Muhafız ile başlayan ve Atiye ile devam eden süreçte Aşk 101 ve Osmanlı Devleti'ni anlatan Rise of Empires: Ottoman öne çıkan yapımlar arasında. Amazon Prime'da ise henüz Türkiye'de çekilen bir yapım bulunmuyor.

AMAZON'UN TÜRKÇE DESTEĞİ ZAYIF

Netflix'in bir diğer handikapı da içeriklerin sayıları ile ilgili bilgilerin verilmemesi. Amazon Prime'da hangi kategoride kaç yapım olduğu kolaylıkla görülebiliyor. Netflix'te ise dizilerin ve filmlerin platformdan ne zaman kaldırılacağına dair bir bildirim ya da uyarı mekanizması yok. Bu mekanizmanın Amazon Prime'ta da olmadığını düşünüyorum, çünkü henüz rastlamadım.

Amazon Prime'ın Türkçe kataloğu da şu aşamada oldukça zayıf, hatta yok... Amazon Prime resmi olarak Türkiye'de bir yapım üstleneceğini açıklamasa da yabancı dil bilmeyen ve altyazı okumak istemeyen Türk izleyicisine ulaşması bir hayli güç. Zira "Türkçe Seslendirmeli TV Dizileri ve Filmleri" sekmesinin altında şu sıralarda sadece 125 yapım bulunuyor. Neyse ki Amazon Prime, Türkçe altyazı konusunda daha bonkör davranmış... Bu yazının yazıldığı sırada platformda toplam 679 Türkçe altyazılı içerik bulunuyor.

Amazon Prime'ın son tüketici nezdindeki en büyük sıkıntısı ise yukarıda da bahsettiğim arayüzü olacak... Küçük küçük kutucuklar içerisinde bir sağa bir sola giderken içeriklere erişmek ya da daha doğrusu içerikleri seçmek bir hayli zor. Hem görsel albenisi eksik hem de dizi/film ile ilgili detaylı veriler ana ekrandan sunulmuyor.

Türk insanın ekran karşısında en sevdiği yapımlar hiç kuşkusuz belgeseller... Zira dost meclislerinde "ben sadece belgesel izliyorum, dizi ve haberlere hiç bakmıyorum" diyen birileri mutlaka olduğu için her iki platformda da belgesellere yakından baktım.

Amazon Prime'da yaklaşık 54 belgesel bulunurken Netflix'teki belgesellerin sayısı bunun birkaç katı daha fazla... Netflix bu konuda avantajlı fakat uzun vadede Amazon Prime'ın bu konuda nasıl bir atılım yapacağını görmek heyecan verici.

GÖZLER DİĞER PLATFORMLARDA

Yıllar önce sinema endüstrisinin eleştirip görmezden geldiği Netflix ve Amazon Prime gibi platformlar, pandemi süreciyle birlikte sinemaların kapandığı bir dönemde adeta şaha kalktı. Evlerine kapanan birçok insan tek tuşla istediği diziyi, belgeseli ve filmi izleyebilirken, her iki şirket de yapımcılığa soyunarak birbirinden başarılı yapımlara imza attı.

Türkiye'de özellikle Türkçe içerik izlemek isteyenlerin tercih ettiği bir diğer platform da Türk şirketi BluTV... Canlı yayın TV kanallarının da izlenebildiği platform Game of Thrones, West World, Euphoria gibi yabancı yapımların yanı sıra Bartu Ben, Yarım Kalan Aşklar, Masum, Sıfır 1 gibi Türk dizilerini de bünyesinde barındırıyor.

Henüz Türkiye'ye gelmeyen Hulu, Disney+ ve yerli şirketlerin de pazardan yer kapmaya çalışmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde evlerin iyiden iyiye konforlu birer sinema salonuna dönüşeceğini ve farklı platformların da Türkiye'ye gelmesiyle oluşacak rekabet ve içerik bolluğunun uzun vadede Türkiye pazarına ve tüketicilere yarayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.