Geçen hafta ABD Anayasa Mahkemesi'nin 9 üyesinden biri olan ve kadın hakları konusundaki duruşuyla uluslararası kamuoyu tarafından bilinen bir figür olan Ruth Bader Ginsburg'ün ölümü ABD'yi karıştırdı.

Halen muhafazakarlarla ilericilerin sayısının dengede olduğu Amerikan Anayasa Mahkemesi seçimler açısından kilit önemde. Seçimlerde herhangi bir anlaşmazlık çıkması halinde, nihai kararı Anayasa Mahkemesi veriyor. Anayasa Mahkemesi son olarak George W. Bush’un Başkan seçildiği seçimlerde çıkan oy sayımı anlaşmazlığı nedeniyle belirleyici olmuş, Bush’un başkan olması Amerikan Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla gerçekleşmişti.

TRUMP HEMEN YENİ YARGIÇ ATAMAK İSTİYOR

ABD Anayasa Mahkesi’nin Ginsburg’un ölümünün ardından kalan 8 üyesinden 3’ü Demokrat Başkanlar tarafından, 5’ü ise Cumhuriyetçi Başkanlar tarafından aday gösterilip seçilmişti. Halen Mahkeme Başkanlığını yürüten, Cumhuriyetçiler tarafından aday gösterilip seçilen John Roberts’in Amerikan kamuoyunda hayli tartışmalı olan birkaç konuda, ilericilerle birlikte oy kullandığı olmuştu.

Trump, dengeyi muhafazakar yargıçlar lehinde bozmak için Anayasa Mahkemesi’ne 3 Kasım seçimleri öncesinde atama yapmak istiyor. Ancak demokratlar buna karşı çıkıyorlar.

Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton'ın aday gösterdiği Ginsburg (mavi ceketli), o günden beri görevini başarıyla yerine getirdi.


Üyeleri “ömür boyu” seçilen Anayasa Mahkemesi üyesi ataması konusu, bir önceki Demokrat Başkan Barack Obama’nın görev süresinde de gündeme gelmişti. Obama’nın son yılında, seçimlerden yaklaşık 8 ay önce, o dönem Yüksek Mahkeme’de görev yapan Antonin Scalia ölmüş, Obama yerine atama yapmak isteyince, Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Senato’ya takılmıştı.

ABD’de Anayasa Mahkemesi’ne atamalar, görevdeki Başkan’ın aday göstermesi, Senato’nun da onayı ile gerçekleşiyor.

Obama döneminde Cumhuriyetçi senatörler, "seçim yılında Yüksek Mahkeme’ye yargıç atanmaz" gerekçesini ortaya koymuştu. Şimdi aynı durum olmasına rağmen, o dönemde karşı çıkan Lindsay Graham gibi Cumhuriyetçi senatörlerden bazıları, bugün Trump’ın seçime sadece iki aydan az kalmış olmasına rağmen yüksek yargıç atama kararının arkasında duruyorlar.

Ancak “prensip prensiptir” diyerek, Trump’ın seçimin hemen öncesinde aday göstermesine ve adaylığı Senato’ya onay için taşımasına karşı çıkan Cumhuriyetçi senatörler de var. Halen 100 sandalyelik senatoda Cumhuriyetçiler, 53’e karşı 47 ile çoğunluğu ellerinde bulunduruyorlar.

Ruth Bader Ginsburg, giydiği cübbesine üzerine taktığı yakalar ile mesaj veriyordu.


SEÇİMDE HİLE TARTIŞMASI ŞİMDİDEN BAŞLADI

Amerikan seçimlerine iki aydan az zaman kala, seçimde hile tartışması da başlamış durumda. Başkan Trump, özellikle demokratların çoğunlukta olduğu eyaletlerde mektupla oy kullanımda “hile yapılabileceğini” öne sürmeye başladı.

3 Kasım seçimlerinde Trump ve Demokratların adayı Joe Biden’ın oy oranlarının yakın olması halinde, bu hile tartışmalarının yeniden alevlenmesi büyük ihtimal. Böyle bir durumda da Amerikan Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar kritik önemde.

İKONİK KARAKTER
1993 yılında Anayasa Mahkemesi'nin üyesi olan ve geçen hafta yaşamını yitirdiği süre boyunca görevini üstlenen 87 yaşındaki Ginsburg, yaşamı boyunca kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularında mücadele etti.

Yaklaşık 70 yıl boyunca insan hakları, cinsiyet eşitliği ve çifte standartlara karşı çıkan Ginsburg, kürtaj, azınlıklar ve eşcinsel evlilikler gibi birçok konuda sergilediği duruş bütün dünyanın övgüsünü toplamıştı.