Corona virüsü pandemisi süresince kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin desteği ile ayakta kalmaya çalışan vatandaş özellikle kontrollü normalleşmeye geçildiği haziran ayından itibaren hayat pahalılığının yükünü sırtında daha bir fazla hissetmeye başladı. Mart ayından bu yana enflasyon çift haneye demirlerken markette küçük bir alışveriş yapmak bile 100 TL tutuyor. Yarın açıklanacak enflasyon rakamları ile Ağustos ayı enflasyonu da ortaya çıkacak. Özellikle haziran ve temmuz aylarında yaşanan kredi patlaması ağustos ayında yükselen faizlerle yerini enflasyon açısından daha sakin bir ortama bıraktı.

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları yıllardır tartışmalı… TÜİK her ne kadar uluslararası hesaplama yöntemlerini kullandığını ifade etse ve bu tez çoğu zaman kağıt üzerinde doğru gözükse de özellikle pandemi döneminde TÜİK rakamları ile hayatın gerçeklerinin çeliştiğini ortaya çıktı. Örneğin resmi verilere göre, şubat ayında 24,7 TL olan limon kolonyasının litre fiyatı mart ayında 25,1 TL’ye, Nisan ayında da 28,64 TL’ye çıkmış gözüküyor. Halbuki bu aylarda vatandaşlar 200 ml’lik kolonya şişelerine 15 TL ödüyor, kolonya kolay bulunamıyordu. Sozcu.com.tr’ye konuşan Eyüp Sabri Tuncer kolonyalarının sahibi Engin Tuncer, “Hayatımda böyle bir talep görmedim” diyerek durumu özetlemişti.

KOLONYADA İKİNCİ DALGA ARTIŞI MI?


TÜİK’in kolonya rakamları ile vatandaşın satın aldığı kolonya arasındaki fiyat farkı dikkat çekerken fiyatlar nispeten normalleştikten sonra Mayıs ayında bir litre limon kolonyasının fiyatı 35,7 TL, haziran ayında 38,5 TL, Temmuz ayında ise 39,95 TL’ye yükseldi. Bu tırmanış akıllara ‘kolonyada ikinci dalga beklentisi ile kolonya fiyatları yükseliyor mu?’ sorusunu getiriyor. Öte yandan kolonya yapmak için yurda sokulan etil alkole de tekrar vergi getirildiğini kayıt düşmek gerek.


OTOBÜS BİLETİ ÜCRETİ GERÇEKLE ÖRTÜŞMEDİ


Mayıs ayı enflasyonu açıklandığında TÜİK şehirlerarası otobüs yolculuğu için bilet ücretinin 77 TL olduğunu açıklamıştı. Halbuki o ay otobüs biletlerine tavan fiyat uygulaması gelmiş 101-115 kilometre arası bilet ücreti 100 TL’ye çıkmış, en uzun mesafe ücreti ise 160 TL olarak düzenlenmişti. Sozcu.com.tr’ye konuşan Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Başkanı Birol Özcan, “Koltuklarının yarısı boş kalan otobüsün parasını kim ödeyecek? TÜİK mi ödeyecek?” diyerek hesaba tepki göstermişti


[custom_content title="TÜİK ENFLASYONU NASIL HESAPLIYOR?" desc="TÜİK, marketler, ev ve iş yerlerini ayda birkaç kez ziyaret ederek oluşturduğu mal ve hizmet sepetindeki ürünlerin ağırlıklarına göre Tüketici Fiyat Endeksi'ni oluşturuyor. Örneğin endeksin için her vatandaşın sahip olmadığı otomobil de bulunuyor fakat otomobilin TÜFE içindeki ağırlığı yaygın tüketilen başka bir ürüne göre daha az oluyor.">

HARVARD'LI AKADEMİSYEN TÜRKİYE'DE ENFLASYONU HESAPLADI


Corona virüsü süresince enflasyon rakamlarının nasıl hesaplanması gerektiği sadece Türkiye’ye has bir tartışma değil örneğin Nisan ayında ABD’de resmi enflasyon eksi yüzde 0,7 seviyesinde gerçekleşti. Yani tüketim düştüğü için hayatın daha ucuzladığı varsayıldı fakat bu veri büyük tepki gördü. Harvard Üniversitesi’nde enflasyon üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen ekonomist Alberto Cavallo Covid-19 tüketim alışkanlıklarına göre enflasyon sepetini düzenledi ve aslında ülkede deflasyon (eksi enflasyon) değil enflasyon olduğunu ortaya koydu.

Alberto Cavallo


Cavallo aynı zamanda aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülkenin Nisan ayında açıklanan resmi enflasyon verisini yeniden hesapladı. Buna göre Türkiye’de Nisan’da resmi enflasyon aylık yüzde 0,78 artarken Cavallo’nun hesabına göre enflasyon aylık yüzde 1,08 artmıştı. Yani resmi veri ile ekonomistin verisi arasında yüzde 27’lik bir sapma ortaya çıktı.

Cavallo resmi enflasyon verilerinin pandemi sürecinde neden yetersiz olduğunu şu sözlerle açıklıyor:

Bazı marketlerde ürünler bittiği için fiyat tespiti düzgün yapılamadı. Bu yüzden tükenen ürünlerin fiyatı önceki ayınki baz alınarak hesaplandı.

Quartz’a konuşan Cavallo, “İşsizlik ve enflasyon bir ekonomideki iki temel göstergedir. İşsizlik gelirini kaybeden insanları enflasyon ise yaşam pahalılığına işaret eder” diye konuştu.

Belçika resmi istatistik ofisi Statbel’de corona virüsü süresince enflasyon hesaplamanın zor olduğunu belirtiyor. Statbel Nisan ayında pandemi sebebiyle sahadan veri toplayamadıkları şerhini düşerek enflasyon rakamlarını yayınlamıştı.

Profesör Cem Başlevent

BAŞLEVENT: KREDİ KARTI VERİLERİ KULLANILABİLİR


Sozcu.com.tr’ye konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Cem Başlevent TÜİK’in pandemi koşullarına uygun enflasyon sepeti geliştirmesinin kolay olmadığını bunun aylar süren çalışmalar sonucu yapılabileceğini fakat kredi kartı verileri kullanılarak alternatif bir enflasyon sepeti geliştirilebileceğini söylüyor. Başlevent, “Öncelikle maske, kolonya gibi akla ilk gelen ürünlerden ziyade, salgının ulaşım, eğitim, sağlık, turizm ve yeme-içme harcamaları gibi enflasyon sepetinde daha büyük ağırlığa sahip ürün gruplarına nasıl bir etki yaptığını irdelemekte fayda var. Restoranların kapalı olması, toplu ulaşım yerine özel araçların tercih edilmesi, özel sağlık sigortası yaptırmanın yaygınlaşması gibi durumlar, ortalama vatandaşın tüketim kalıplarında önemli değişimlere yol açıyor” ifadelerini kullandı.

Başlevent sözlerini, “Kredi kartı harcamaları gibi, farklı kaynaklarından, kısa bir süre içinde toplanabilecek güncel tüketim verileri, resmi enflasyonun yanı sıra alternatif sepetlerin ve dolayısıyla alternatif enflasyon oranlarının hesaplanmasını sağlayabilir. Bu yönde çalışmalar da mevcut” diyerek noktaladı.