Dünya bal üretiminde zirvede bulunan Çin'de yaşanan corona virüsü nedeniyle üretim aksamaya başladı. Türkiye Arıcılar Birliği (TAB) ve Muğla Arıcılar Birliği (MAYBİR) Başkanı Ziya Şahin yılda ortalama 500 bin ton kapasitesi olan Çin'deki rakamların azaldığını belirterek, “Hastalığın olması tabii ki üzücü ama bu virüs nedeniyle balda dünyanın bir numarası olabiliriz” dedi.

Türkiye Arıcılar Birliği (TAB) ve Muğla Arıcılar Birliği (MAYBİR) Başkanı Ziya Şahin


Sözcü'ye konuşan Ziya Şahin “Bal üretiminde Çin’in ardından ikinci sıradayız. Dünyanın en güzel ve kaliteli balları ülkemizde var. Başta üreticiler, birlikler ve bakanlığın yol haritası çizmesi gerekiyor. Bizim alanlar üzerinde kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Balı dünya zirvesine taşıyabiliriz. Kalitemizi bakanlık aracılığıyla geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Osmaniye Köyü'nde bulunan bal müzesi / Fotoğraf: SÖZCÜ

"ÜRETİMİMİZİ, ÜRETİM ALANLARIYLA ARTIRABİLİRİZ"


Bu ayların arıların polen taşıması için önemli aylar olduğunu da sözlerine ekleyen Şahin, “Çin’de seyahat yasağı nedeniyle üreticiler hazırlık sezonunu kaçırabilirler. Çin hükümetinin yerel yönetimlere gönderdiği bir talimatta hayvanların taşınmamasını özellikle arıların kontrol altında tutulması talimatı verdiğini duyduk.

Ama ne olursa olsun Çin’de bal üretimi bitmez. Türkiye olarak 114 bin tonluk bir üretim istatistiğimiz var. Önemli olan şu dönemde bunu nasıl fazlalaştırırız konusu. Tam üretime geçemeyen Çin tabii ki yine bal üretecek. Ama biz şu dönemi iyi değerlendirerek üretimimizi ve üretim alanlarımızı artırabiliriz.

Dünyada kovan başı verime baktığımız zaman kilometrekareye en fazla kovanın olduğu yer 9,5 kovan ile Türkiye. Bu rakam dünyada 0,9, Çin’de ise 0,6-7 kovan. Çam balı üretiminde ülkemizde kilometrekareye 250-260 kovan düşüyor. Bu nedenle de çam balı üretiminde dünya birincisiyiz” ifadelerini kullandı.


"KOVANIN KONULDUĞU ALAN ÇOK ÖNEMLİ"


Çin’in kilometrekareye düşen kovan miktarının az olmasına rağmen üretimdeki fazlalığın nedenini de açıklayan Şahin “Çin’in kovanı koyduğu alan ve arı sayısı fazla. Balı kovan değil arı üretiyor. Örneğin ülkemizde 2002 yılında 4 milyon arı kovanı varken, kovan başına bal üretimi 19,5 – 20 kiloydu. Şu anda 8 milyon kovan sayımız var ama üretim kovan başına 14 kiloya inmiş durumda. Kovan sayısının fazlalaşmasına paralel olarak üretim alanlarının da fazlalaştırılmasıyla üretim yükselir” diyerek şöyle devam etti:

"DEVLET POLİTİKASI ŞART"


“Özellikle ikincil arı ürünleri olan arı sütü, polen, propolis ve arı zehri gibi konularda bakanlık ivedilikle tebliğler çıkarmalı. Bu sayede kendi öz mamullerimizi ortaya koyma şansımız yükselir. Hastalık için fırsat kelimesini kullanmak çok yanlış olur ama bu fırsat ayağımıza kadar gelmiş konumda ve bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Çin dünya balının neredeyse tamamını karşılıyor desek yanlış olmaz. Biraz Arjantin var. Her türlü balı işleyip satabiliyorlar. Biz mesela ayçiçek balını kendi piyasamızda bile satamıyoruz. Ama Çin çok düşük fiyatlarla da olsa satıyor. Çünkü bu bir devlet politikası. Sonuç olarak ilgili bakanlıklarımız ne yapıp edip sektörü bir araya getirmeli. Üretici balını nasıl satsın?

İhracat farklı bir uzmanlık alanı, ticari bir konu. Bakın çam balı üretiminde dünya lideriyiz. Dünyada çam balının yüzde 92’isini Türkiye, Türkiye’de ise yüzde 75’i Muğla’da üretiliyor. Çam balı konusunda çok önemli bir ağırlığımız var. Aynı ciddiyeti diğer ballarda da gösterirsek dünya lideri olmamamız için hiçbir neden yok.”