Corona virüsü ekonomileri resesyona sürüklerken pandemiden çıkış sürecinin “V” ya da “U” değil “K” tipi bir toparlanma olacağı görüşü ağırlık kazanıyor. K’nın yukarı çıkan çizgisi zenginliği, aşağı inen çizgisi ise fakirliği sembolize ediyor. Ekonomistler süreçte zenginlerin daha zengin, fakirlerin daha zengin hale getireceğini belirtiyor. Durumun Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için daha belirgin olacağı yorumu yapılıyor.

EŞİTSİZLİK BÜYÜYOR

Corona virüsünün gelir eşitsizliğini daha da keskinleştirmesi bekleniyor. Avrupa ülkeleri arasında gelir dağılımı eşitsizliğinde Sırbistan’dan sonra ikinci sırada yer alan Türkiye’de yüzde 20’lik en zengin kesim, gelirin yüzde 47.5’ini alıyor. En yoksul yüzde 20’nin ise toplam gelirden aldığı pay yüzde 6.5 ile sınırlı kalıyor. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçilerin milli gelirden aldığı pay 2000’lerin başında %52 iken bugün bu oranın %30’lara indiğini vurgulayarak, pandeminin bir işçi sınıfı hastalığı haline geldiğini belirtiyor.

Oxfam’ın son raporunda pandemi sürecinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika milyarderlerinin servetlerinin 10 milyar dolar arttığını açıklaması, eşitsizliğin derinleşeceğini doğruluyor. Bloomberg’e konuşan Nomuna Holding Araştırma Bölüm Başkanı Rob Subbaraman, pandemi sürdükçe K tipi ayrışmanın devam edeceğini belirterek gelişmekte olan ülkelerde artan borçluluğun yarattığı risklerin altını çiziyor.

BAZI SEKTÖRLER ÇIKIŞTA, BAZILARI İFLASIN EŞİĞİNDE


Pandemi etkisi ile bazı sektörler önemli avantaj sağlarken belirli sektörlerin işleri ise bıçak gibi kesildi. K harfi; bu keskin farklılığı da ortaya koyuyor. K’nın düz çizgisinden yukarı çıkan çizgi; teknoloji, perakendeciler, e-ticaret şirketleri, online eğlence şirketleri ve sağlık firmalarını temsil ediyor. Aşağı inen çizgi ise hemen hemen tüm diğer sektörleri... Örneğin Türkiye’de kapalı olan okullara, yasaklanan düğünlere hizmet veren pek çok firma, ofislere servis yapan hazır yemek firmaları, açılmayan oteller gibi pek çok işletme iflasın eşiğinde bulunuyor.