Türkiye’de siyasetten sonra vatandaşın en önemli gündemini futbol oluşturuyor. Futbolun bu özelliği nedeniyle geçmişten bu güne dek çeşitli güç odakları futbol içinde kendilerine yer edinecek kanallar açmak istiyorlar. Bunları, kulüplerin kıran kırana geçen başkanlık seçimlerinde net bir şekilde görebiliyoruz.
Bu sebeple futbola “sadece futbol” gözüyle bakamayız…

Şu anda futbolun en önemli sorunu ise çeviremediği borçları. Çok sayıda kulübün iflas noktasına geldiği herkesin kabul ettiği bir konu... Şirket statüsünde yönetilen spor kulüpleri için, tipik bir sanayi kuruluşu gibi “İflas edip kepenk kapattı” demek mümkün değil. Hâl böyle olunca bu çevrilemeyen borçlar, güç odaklarının futbola yeni sızma alanı olacağa benziyor. Bu borçlar artık, asırlık Türk futbolunda kökten değişime yol açacak.

Borçlar nedeniyle ağlamamak için kendini zor tuttuğunu söyleyen Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Elektrik faturasını ödeyecek paramız yok” diyerek, kulübün tüm gelirlerine bankaların el koyduğunu açıkladı.

Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu ile birlikte kulüplerin çeviremedikleri borçlarını yapılandırmak için harekete geçmişti. Bu uygulamaya gelen eleştiriler için konuşan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Bankaların ortaya koyduğu uygulama bellidir, isterse bir şirketin bütün mal varlığına el koyar” diyerek, gerekirse kulüplerin satılabileceğini açık bir şekilde ifade etmişti.

Artık, faturasını dahi çeviremeyen kulüplerin satışı için tüm ortam hazır. İş dünyası kulislerinde konuşulan konu, Çin’den mi, Rusya’dan mı yoksa Körfez ülkelerinden mi futbol kulüplerine yatırımcı geleceği üzerine...


HAKSIZ REKABET İFLASA KAPI ARALIYOR


Borç yapılandırmada bir tarafta 4 büyük takım içinde mali olarak bir anda parlayan Trabzonspor varken, diğer tarafta Beşiktaş gibi elektrik borcunu dahi ödeyemeyecek duruma gelen takımlar yer alıyor.

Türkiye Futbol Federasyonu ve Türkiye Bankalar Birliği’nin yaptığı işbirliği ile kulüplerin düze çıkacağı varsayılıyordu. Ama gelinen noktada bu uygulamanın pek çok kulübe yaramadığı görüldü. Bunda en önemli neden, devletin kulüpleri kurtarırken hepsine eşit mesafede bulunmaması. Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, 50 milyon Euro borçlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle kapatıldığını açıklamıştı. Bu borcun nasıl kapatıldığı ise halen bilinmiyor. Örtülü ödenekten bu paranın verildiği iddialar arasında... Bankalar Birliği’nin de borçları hangi şartlarda yapılandırdığı kamuoyuna açıklanmıyor. Borsaya açık kulüp şirketleri normal şartlarda bunları yatırımcılarına açıklamak zorunda ancak bunu yapmıyorlar.

Stat yapımı sırasında verilen destekler, Bakanların açık beyanları, iş ve futbol dünyasında Trabzonspor’un kollandığı eleştirini de artırıyor.

Kulüpler arasında devletin haksız rekabet yarattığı açık bir şekilde ifade edilirken, Federasyon ve Bankalar Birliği’nin burada önemli rol oynadığı dile getiriliyor.