Corona virüsü salgını, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonomide olağanüstü adımların atılmasını beraberinde getirdi. Türkiye'de son iki yılda gündeme gelen başta döviz işlemleri olmak üzere piyasa mekanizmasına dönük müdahaleler, salgınla birlikte hız kazandı.

Türkiye Ağustos 2018'in ardından iki yıl geçmeden 2020'de salgınla birlikte bir kur şoku daha yaşarken, TL'nin döviz karşısındaki sert değer kaybının önüne geçmek ve ekonomiyi krediler yoluyla canlandırmak için birçok olağanüstü adım atıldı.

DÖVİZ GELİRLERİ AZALIYOR


Salgınla birlikte tüm gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye'den de döviz çıkışı hızlanırken, ihracat ve turizmdeki sert düşüşün döviz gelirlerini azaltması, hükümeti yeni önlemler almaya itti.

Atılan adımlara rağmen TL'nin değeri tarihi düşük seviyelerde bulunmaya devam ederken, dövizden TL'ye geçiş de henüz sağlanabilmiş değil.

Ekonomide döviz işlemleri ve bankacılık alanında pandemi sürecinde atılan olağanüstü adımlardan bazıları şöyle:

"AMAÇ DÖVİZDEN CAYDIRMAK AMA..."


Sözcü Gazetesi'nin duayen ekonomi yazarı Ege Cansen, son dönemde döviz ve sermaye hareketlerine dönük artan müdahaleleri değerlendirdi.

"Bugün hükümetin karşı karşıya olduğu iki grup ekonomik sorun var. Birincisi, pandeminin yarattığı durgunluk ve işsizlik. İkincisi, döviz sorunu" diyen Cansen, hükümetin tasarruf sahibini dövizden caydırmaya çalıştığını ancak adımların etkili olmasını beklemediğini söyledi.

Sözcü Gazetesi yazarı Ege Cansen/Fotoğraf: Depo Photos


Döviz sorununu "TL mevduatın ve devlet tahvillerinin getirisi, enflasyonun altında. Yani reel faiz ekside. Tasarruf sahibi kurtuluşu dövizde bulunuyor. Bu da sistemde kırılganlık yaratıor" sözleriyle anlatan Cansen, şöyle devam etti:

"Bu sorunun çözümü için TL'nin cazibesini artırabilirsiniz ancak bunun için faizleri artırmanız gerekir. Cumhurbaşkanı 'bana faiz artışı talebiyle gelmeyin' diyor. Burada duvar var. Bu durumda, vatandaşın tasarrufunu dövizde tutmasını engellemek için adımlar atılıyor. Ayrıca ithalata karşı adımlar atılıyor, en son döviz fonlarına dönük vergi ve sınırlamalar geldi."

"Bu adımlar işe yarar mı?" soruna Cansen, "TL'nin cazibesi o kadar az ki, dövize karşı adımlar caydırma yaratacak mı? Yaratmayacak gibi geliyor bana" yanıtını verdi.

"MÜDAHALELER KEDİ FARE OYUNU GİBİ"


"Türkiye ekonomisinin "serbest piyasa ekonomisi" yerine giderek "daha devletçi ve müdahaleci bir ekonomi" haline geldiğini belirten Cansen, "Piyasa ekonomisinde müdahaleler artıkça yeni müdahaleler gelir. Müdahaleler kendi kendini doğuran bir süreçtir. Siz müdahale ettikçe, karşı taraf yeni bir yol bulmaya çalışır. Bir deliği tıkasan başka delikten su gelir. Yan yollar aranır, kedi fare oyunu gibidir, müdahale müdahaleyi doğrudur" değerlendirmesinde bulundu.