Uzun soluklu karantinanın ekonomiye maliyetinden kaçınan iktidar, salgınla mücadelede 2’şer 4’er günlük sokağa çıkma yasaklarını tercih ediyor. Ancak bilim insanları tam karantina uygulamasına geçilmemesinin ekonomik maliyetinin, karantinanın uygulandığı senaryodan daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Yetkin Report’ta yayınladığı araştırmasında bir aylık karantina ilan edilmesi gerektiğini belirterek, “Ekonomi üzerinde en az hasar, ülke çapında uygulanacak bir aylık tam karantina ile mümkün. Gecikmenin ekonomik maliyeti çok büyük” dedi.

Araştırmada, bu şartta bile küçülmenin yüzde 8’e yakın olacağı, günlük her gecikmenin gayri safi yurtiçi hasılada (GSYH) yüzde 0.4 düşüşe yol açacağı ve bunun yıllık yüzde 17 küçülmeyle sonuçlanabileceğine dikkat çekildi.

Prof. Dr. Selva Demiralp


Koç Üniversitesi ve Maryland Üniversitesi‘nden bir grup akademisyen yeni tip corona virüsü salgınının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini ve çözüm önerilerini içeren bir araştırma hazırladı.

Araştırmanın sonuçlarını paylaşan Prof. Selva Demiralp, tam karantina uygulamasının gecikmesinin etkisini anlamak için üç farklı senaryoda ekonominin durumunu incelediklerini aktardı.

HER GÜN %0.4 EK KAYIP

Buna göre hazırlanan örneklemde vaka sayısının 70 bin olduğu gün, bir sonraki gün ve iki sonraki gün başlayacak karantina uygulamasının sonuçları ortaya kondu. Buna göre, vaka sayısı 70 bin iken tam karantina uygulandığında 42 günlük bir sürede salgın kontrol altına alınabildiğinden GSYH’deki düşüş yüzde 7.8 ile sınırlı kalıyor.

Sadece bir günlük gecikme olduğunda vaka sayısı 10 binden fazla artıyor. Bu durumda 42 günlük tam karantina salgını kontrol altına almaya yetmiyor. Virüs 100 gün sonra tekrar artmaya başlıyor.

Karantinayı vaktinden erken sonlandırmanın da hiçbir işe yaramadığını aktaran Prof. Demiralp, o süre içindeki üretim kaybının da boşa gittiğini belirtti.

Araştırmaya göre, bir günlük gecikmenin bedeli olarak ekonomiyi fazladan 2 gün kapatmak gerekiyor. Bu da ekonomik maliyeti bir anda GSYH’nin yüzde 8.2’sine çıkarıyor.

Eğer iki günlük gecikme olursa bu sefer karantina süresi 46 güne çıkarken GSYH’deki düşüş yüzde 8.6’ya çıkıyor. Yani gecikme olan her gün GSYH üzerinde yaklaşık yüzde 0.4 ilave kayıp doğuruyor.

Şirketleri hayatta tutmak gerekiyor


Prof. Dr. Selva Demiralp ve arkadaşlarının çalışmasına göre, tam karantina uygulanması halinde küçülmenin yüzde 7.8’de kalabilmesi de aşağıdaki şartlara bağlı:

- Modelde karantina döneminde gelir akışı duran şirketlerin hayatta kaldığı ve karantina biter bitmez tekrar üretime geçecekleri varsayıyor. Geç kalmadan uygulanacak tam karantinada GSYH’nin yüzde 7.8’i kadarlık kaynak aktarımı ile ekonomik birimleri hayatta tutmak gerekiyor.

- Modelde dış borç bulunmuyor. Bu yıl ödenmesi gereken dış borcun GSYH’nin yüzde 23’ü olduğunu ve global kriz ortamında bu borcu çevirebilmenin imkansız olduğunu düşünürsek, destek paketinin TL ve döviz olarak iki boyutu olmalı. Gereken kaynağın bir kısmının para basarak sağlanması, diğer kısmının da uluslararası bir kuruluştan döviz cinsinden temin edilmesi gerekir.

- Uluslararası bir kuruluşun devreye girmesi, sırf dış finansman açısından değil, para basılmasını gerektirecek olan programa olan güvenin sağlanması ve enflasyonist risklerin en aza indirilmesi açısından da kritik.