Böyle bir adımın Anayasa’ya ve Medeni Kanun’a aykırı olacağı ifade edildi. Gazeteci-Yazar Barış Yarkadaş, AKP’ye “Batırdığınız ekonomiyi İş Bankası’na çökerek kurtaramazsınız” diye seslendi.

İş Bankası’nın mali tablosu hakkında bilgiler de veren Barış Yarkadaş, bu tablonun AKP’nin iştahını kabarttığını belirterek şöyle konuştu:

*İş Bankası’na neden çökmek istediklerini anlamak için, İş Bankası’nın röntgenini çekmemiz lazım. İş Bankası şu anda dünyanın 75’inci büyük bankasıdır. Değeri 30 milyar TL’dir.

*50 milyar TL de özkaynağı vardır. 2018 yılında 7 milyar lira, 2019 yılında ise 6.1 milyar lira kâr etmiş. Buradan CHP’ye gelen tek bir kuruş, tek bir çekirdek yoktur.

*İş Bankası’ndaki hisseleri Medeni Kanun’un 557. Maddesi’ne aykırı biçimde kendi uhdesine almak, sözde bağımsız temsilciler atayarak buradaki parayı da Varlık Fonu’na aktarmak istiyorlar. Çünkü Varlık Fonu’nda para kalmadı.



ASIL MESELE EKONOMİ

İktidarın gündemi değiştirmek için ‘çılgınca işler’ yaptığını dile getiren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise “Türkiye’nin birinci sorunu corona ve ekonomidir. Dolar, Euro almış başını gidiyor.

Daha önceki siyaset alışkanlığı ile bir karışıklık yaratıyorlar. Bir kelimeden darbe çıkarmaya çalıştılar. Şimdi de daha önce pişirip pişirip önümüze getirdikleri İş Bankası konusunu tekrar ısıtıyorlar” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu da “Hukuk fakültesinde birinci sınıf öğrencisine sorsalar böyle saçma bir şey olmayacağını, vasiyetten kaynaklı bir temsil olduğunu görecekler.

Siyasi partiler için ticaret yasağı var, biz ticaret de yapmıyoruz. CHP’nin kasasına da girmiş tek bir delikli kuruş yok” değerlendirmesini yaptı.

Durmuş Yılmaz

Türkiye’nin imajını daha da bozar


“Ülkenin acil çözüm bekleyen sorunları aştır, iştir, yoksulluk ve açlıktır” diyen İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz “İktidarın bu girişimi, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulları rahatlatmaz, aksine ağır ekonomik şartları daha da kötüleştirir” ifadelerini kullandı.

İş Bankası’na ilişkin atılacak böyle bir adımın Türkiye’nin dünyadaki imajını daha da bozmaktan başka bir işe yaramayacağını vurgulayan Yılmaz ,“Anayasa’nın 35’inci maddesi mülkiyet hakkını koruyor. Aksini yapmak Anayasa’ya ve kanunlara karşı gelmektir” dedi.