Türkiye ekonomisinde son dönemde işler yolunda gitmiyor. Dolar ve euroda hemen her gün rekor haberleri gelirken enflasyon da çift haneye demir atmış durumda.

Tüm bu gelişmelerin gölgesinde Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararına göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alındı. Uysal'ın yerine ise ekonomi yönetimi için yabancı olmayan bir isim, Naci Ağbal atandı. Ağbal son olarak Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı görevinde bulunuyordu.

Yeni başkan Naci Ağbal görevi Murat Uysal'dan devraldı.


Ağbal göreve geldikten sonra piyasalar ilk defa yarın açılacak. Peki başkan değişikliğinin piyasalara yansıması nasıl olur? Uzmanlar konu hakkında ne düşünüyor?

BOLGÜN: BAĞIMSIZLIK FİİLİ OLARAK ORTADAN KALKTI


Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren Bolgün Merkez Bankası'nda yaşanan görev değişikliği hakkında sozcu.com.tr'ye açıklamalarda bulundu.

İyimserlik noktasında çok bir farklılığı olmadığını belirten Doç Dr. Bolgün, "Ekonomik durum zaten ortada. Görev süresini tamamlamadan sürekli başkan değiştiriyoruz. Süreyya Serdengeçti zamanından bugüne gelirsek tecrübe olarak 26 sene, Durmuş Yılmaz 21 sene Merkez Bankası kökenli bankanın yetiştirdiği iktisatçılardı. Erdem Başçı'nın da 10 yıla yakın bir süre Merkez Bankası geçmişi vardı. Murat Çetinkaya daha az, Murat Uysal çok daha az. Şimdi ise Naci Ağbal. Bundan sonra kimse 'TCMB bağımsızdır' falan diyemez. Eski maliye bakanını, partili bir kişiyi başkan yapmak bağımsızlığı fiili olarak da ortadan kaldırmış vaziyette." açıklamasında bulundu.

Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren Bolgün

"AĞBAL'IN GETİRECEĞİ DEĞİŞİKLİK YOKTUR"


Murat Uysal'ın son dönemde yapmış olduğu temel kritik hataların içerisinde pandemi öncesinden başlayan negatif faiz politikası olduğunu belirten Evren Bolgün, "Uzun süre bunu sürdürdü. Şimdi Naci Ağbal gelip ne yapacak? 'Geçen ay 200 baz puan artırmadık, hata yaptık, bugün 600-700 baz puan artırıyoruz' mu diyecek? Büyük ihtimalle demeyecek. Ben hiçbir değişiklik beklemem. Toplantıya kadar döviz kuru yüksek seviyelerde seyretmeye devam eder. Enflasyon geçişkenliği sebebi ile Merkez Bankası'nın yıl sonu beklemekte olduğu yüzde 12.1 hedefi de tutmayacak. Naci Ağbal'ın bence getireceği hiçbir yenilik yoktur." diye konuştu.

KURUMSAL KREDİBİLİTE VURGUSU


Yalova Üniversitesi'nden Doç. Dr. Baki Demirel ise değerlendirmesinde kurumsal güvenilirlik kavramını vurguladı.

Murat Uysal'ın da Naci Ağbal'ın da getiriliş biçiminin bir kurumsal kredibilite, güven kaybı yaratacağını düşündüğünü söyleyen Doç. Dr. Demirel, "Kurumların işleyiş biçimi kurallara dayalı olmalı. Olmazsa eğer güven sarsılır. Bu güven kaybı sert krizlere bile neden olabilir." dedi.

Doç. Dr. Baki Demirel

"TANIDIK BİR İSİM GELDİĞİ İÇİN..."


Türkiye'de dış borç sorununun artarak devam ettiğini ve Hazine'nin döviz cinsinden borçlandığını hatırlatan Demirel, "Bu kadar dışa bağımlı bir ekonomide araç bağımsızlığını düşünemeyiz. Kredi genişlemesinin finansal istikrar üzerinde yarattığı olumsuz bir etki var. Tanıdık bir isim geldiği için bunların olumsuz etkilerinin azalacağını düşünmüyorum." açıklamasında bulundu.

"FAİZ ARTIRACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"


Güven kaybını azaltıcı değil artırıcı adımlar atıldığını vurgulayan Demirel, "Murat Uysal'ın faiz dışı araçları etkili kullanamadığı için görevden alındığını, yeni gelen başkanın da ilk bu araçları kullanacağını düşünüyorum. Faiz artıracağını düşünmüyorum. Para politikasının etkileri uzundur. Dolayısı ile bekleyeceğiz. İlk başta Merkez Bankası başkanının böyle kolay değiştirilebilir olması sadece yurt içinde değil küresel anlamda da olumsuz karşılanabilir. Bu başkan değişikliği finans çevrelerine daha iyi anlatılmalı. Yoksa kurumsal kredibilite kaybı yaşanması kaçınılmaz." diyerek sözlerini tamamladı.

Murat Uysal döneminde yüzde 24 seviyesinde olan politika faizi, yüzde 8.25'e kadar geriledikten sonra yüzde 10.25 seviyesine çıkarıldı.

BAŞLEVENT: NORMAL ŞARTLARDA OLUMLU KARŞILANMAZ


Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent konu hakkında sozcu.com.tr’ye açıklamalarda bulundu.

Prof. Başlevent normal şartlarda bu değişikliğin piyasalarda olumlu karşılanmasının beklenmeyeceğini söyledi.

"Zira akla gelen ilk olasılık Uysal'ın faiz artırımı talep etmiş olması ve bunun üst yönetimde kabul görmemesi." diyen Prof. Başlevent, "Ancak piyasa uzmanlarının sosyal medyada yaptığı yorumları incelediğimizde, farklı bir yorum da mevcut. Yeni başkanla birlikte beyaz bir sayfa açmak isteneceği, faiz artırımı da dahil sıkı tedbirlerin alınacağı ve TL'deki değer kaybının sonlanacağı öngörülüyor." dedi.

Bilgi Üniversitesi Ekonomi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent

"OLUMLU YÖNDE DEĞİŞİMLER GÖREBİLİRİZ"


Diğer bir beklentinin de Naci Ağbal'ın sorumluluğunun Merkez Bankası ile sınırlı olmaması ve ekonominin diğer alanlarında da söz sahibi olacak olması olduğunu söyleyen Başlevent, "Eğer bu beklentilerin etkisi ağır basarsa, piyasalarda olumlu yönde değişimler görebiliriz." ifadelerini kullandı.