Corona virüsü salgınının küresel talebi düşürmesi ve fiyat savaşıyla birlikte 66 dolardan 22 dolara kadar gerileyen petrol fiyatları için rekor üretim kesintisi anlaşması da yeterli olmadı.

Suudi Arabistan'ın başını çektiği OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) ve Rusya’nın başını çektiği “+” ülkeler arasında, 9 Nisan’da sanal ortamda yapılan toplantıda taraflar, “toplamda günlük 10 milyon varillik bir indirim (Mayıs ve Haziran ayları için) konusunda uzlaştıklarını; anlaşmanın son biçimini 12 Nisan 2020 akşamı yapacakları ikinci sanal toplantıda belirleyeceklerini” açıkladılar.

Şu ana kadar yapılan açıklamalara göre, 2020’nin ikinci yarısında bu kesinti günde 8 milyon varile, 2021’de ise günde 6 milyon varile düşecek.

Suudi Arabistan ve Rusya, her biri günde yaklaşık 11 milyon varil olan üretimlerini günlük 8,5 milyon varile indirmeyi kabul etmiş görünüyor.

Bu arada Meksika, kendinden talep edilen günlük 400 bin varillik kesintiyi kabul etmeyeceğini ve ancak 100 bin varillik bir kesintiyi onaylayabileceğini açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump bu miktarı, ABD üretiminde ek kesintiyle karşılayacağını belirtti.

Petrol fiyatlarının istenen düzeyde artmaması ise, yıllık 40 milyar doların üzerinde enerji ithalat faturası olan Türkiye için olumlu gelişme. Sene başından bu yana ciddi şekilde gerileyen akaryakıt fiyatlarının da bu sayede düşük seviyelerde kalması mümkün, eğer döviz kurunda büyük artışlar olmazsa...


YÜZDE 10'LUK KESİNTİ


2019 yılında ortalama 100,7 milyon varil olan dünya petrol üretimi, 2020 ilk çeyreğinde; bir yandan küresel ekonomik durgunluk, diğer yandan ise Korona virüsünün yarattığı kısıtlama ortamında 94,5 milyon varile gerilemişti. Bu veriler dikkate alınırsa, günlük 10 milyon varillik kesintinin, toplam üretimin yaklaşık yüzde 10’una karşılık geliyor.

OPEC+ ülkelerinin yanı sıra ABD, Norveç, Kanada ve Brezilya gibi üreticilerin de katılımıyla petrol üretiminde günlük 20 milyon varile kadar kesintiye gideceği belirtilirken, bu gelişme petrol fiyatlarını yükseltmeye yetmedi.

Sene başında 66 dolar olan ve 23 Mart'ta 22 dolara kadar gerileyen Brent tipi petrolün varil fiyatı, anlaşma öncesinde 34 dolara kadar yükselmişti ancak anlaşmadaki üretim kesintisi kararının hem uygulanabilirliği konusundaki şüpheler hem de talepteki düşüşün arz kesintisinden çok daha fazla olması nedeniyle fiyatlar 31-32 dolar seviyelerinde kaldı.

Necdet Pamir

HEM TALEP DÜŞÜŞÜ HEM STOKLARDA ARTIŞ VAR


Sozcu.com.tr’ye konuşan Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Kıdemli Öğretim Görevlisi ve Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir, üretim kısıntısı anlaşması ve bundan sonra olabileceklere dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

* Mevcut kriz ortamında, özellikle seyahatlerin büyük oranda durmuş olmasına da bağlı olarak, küresel petrol talebindeki düşüş, en az bu kesintinin iki katı olarak belirtiliyor. Corona’ya bağlı derinleşen ekonomik durgunluğun, kısa sürede toparlanma olasılığı şimdilik zayıf görünüyor.

* Diğer yandan uzun süredir oluşan arz fazlası nedeniyle stoklarda ciddi bir yükselme yaşanıyor. Örneğin 2019 ilk çeyreğinde, küresel petrol stoklarındaki artış 3,9 milyon varil olarak gerçekleşti. 2020 2. Yarısında, bu miktarın 11,7 milyon varile erişebileceği öne sürülüyor (ABD Enerji Bakanlığı-Kısa Vade Enerji Görünümü). Petrol ve ürün depolanması konusunda oluşan bu ek kriz, fiyatların aşağı yöndeki seyrini tetikleyen bir etki yaratıyor.

FİYATLARIN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ OLAN 4 ETKEN


* Bu koşullarda, petrol fiyatlarının geleceğine etki edecek ilave etkenlerin seyri önem kazanıyor: 1- Corona virüsünün küresel ölçekteki seyri; 2) OPEC+ anlaşmasına bugüne kadar taraf olan üreticiler dışındaki (ABD, Brezilya, Norveç, Kanada vb.) üreticilerin kesintiye katılıp katılmayacakları; ya da ne oranda katılacakları; 3) Tarafların anlaşmalara ne ölçüde uyacakları; 4) S. Arabistan, Kuveyt, BAE gibi üreticilerin (daha da fazla kesintiye gideceklerini açıklamışlardı) ilave kesinti yapıp yapmayacakları...

* Her şeyden önce, günlük 20 milyon varilin üzerinde olduğu anlaşılan arz fazlasının; 6-8 milyon varillik bir kesinti ile fiyat savaşından önceki seviyelere dönmesi, fazlaca iyimser görünmektedir. Tarafların bu kesintilere bile uyacakları konusunda da tereddütler vardır.

* Rusya ve Suudi’lerin düşük fiyat ortamında makul süre “dayanabilmeleri” için “yeterli” fonları olsa da diğer üreticiler için (Irak, İran, Venezuela, Nijerya, vb.), mevcut fiyat ortamının devamı, çok ciddi ekonomik kriz anlamına gelecektir. Bu da fiyat belirsizliğini körükleyecek bir diğer parametredir.

TÜRKİYE'NİN YÜZÜNÜ GÜLDÜREBİLECEK GELİŞME


* Türkiye ise, petrol fiyatlarının düşün seyrinin uzun sürmesi halinde, en azından petrol ve doğal gaz ithalat faturasının azalması anlamında karlı çıkacak ülkeler arasındadır. 2018 yılında varili 71,19 dolar olan Brent petrolü, 2019’da 64,37 dolar olmuştur.

ABD Enerji Bakanlığı’nın 2020 öngörüsü gerçekleşirse (Brent: 33,04 dolar/varil), bu durum Türkiye enerji ithalat faturasında, önemli düşüş sağlar. Petrol ve gazın girdi olduğu tüm üretim sektörlerine de olumlu olarak yansır. Bunca olumsuzluk içinde, böylesi bir gerileme, bizim bir becerimiz olmasa da; yüzümüzü güldürebilecek bir gelişme sayılmalıdır.