Rekabet Kurulu Kurucu Başkanı Prof. Dr. Aydın Ayaydın, dünya enerji piyasalarındaki son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

Rusya Başkanı Putin ile ABD Başkanı Trump’ın fiyatları düşen petrolün arz miktarını azaltarak fiyat yükselmesini sağlama konusunda uzlaştığını ifade eden Ayaydın, bu haber üzerine petrolün varil fiyatının anında yüzde 12 artarak 27 dolara fırladığını kaydetti.

Bu anlaşmanın rekabet ihlali olabileceğini söyleyen Ayaydın, Türkiye’de Rekabet Kurumu’nun soruşturma açması gerektiğini belirtti.

Ayaydın, “Kendi hükümetlerinden aldıkları telkin ve destekle aralarında anlaşarak petrol fiyatlarına etki etmeye kalkışabilecek ABD ve Rus şirketleri bu etkinin doğduğu tüm ülkelerde rekabet hukuku ihlal etmiş olabilir ve bu nedenle soruşturulup ağır para cezalarına tabi tutulabilir.

Rekabet Kurumu, bu el sıkışmanın etkisiyle Türkiye’deki petrol piyasasında olası fiyat artışları üzerine, ön araştırma veya soruşturma açabilir. Ancak bu konuda inisiyatif alıp soruşturma açılabilir mi? Yetkisi var ama emin değilim.

Ama emin olduğum bir konu var. An itibariyle Rekabet Kurumu’nun başında olsaydım, kesinlikle Rekabet Kanunu’nun öngördüğü ön araştırma ile süreci başlatırdım” dedi.

Aydın Ayaydın


ANLAŞMA HUKUKA AYKIRI

Meselenin günlük hayata etkileri üzerinden hareket edildiğinde ABD-Rusya anlaşmasının iki önemli soruyu gündeme getirdiğini anlatan Ayaydın, şöyle konuştu:

1- Bunun yapılması hukuka aykırı olmaz mı?

2- Böyle bir mutabakat nasıl icra edilebilir?

* Meseleye aşina olanların, cevap rekabet hukukunda dediğini duyar gibiyiz. Gerçekten de, arz kısıtı veya fiyat yükseltmesi, rekabet hukuku kapsamına giriyor. Firmaların/kişilerin aralarında yazılı veya sözlü anlaşarak piyasalarda bir malın arz ve fiyatının doğal oluşumuna müdahale etmeleri, rekabet hukuku açısından kartel veya uyumlu eylem olarak adlandırılıyor ve tespit edilmesi durumunda ağır para cezalara sebep oluyor.

* Trump ve Putin, vardıkları iddia edilen bu mutabakatı nasıl hayata geçirebilir ve eğer bu durum hukuka uygun değilse ki bana göre değil bunu nasıl uygulayabilir. ABD ile Rusya arasında petrol fiyatlarına etki etmeyi amaçlayan bir mutabakat oluşmuşsa, bunu hayata geçirmenin temel olarak iki farklı yolu olabileceğini düşünüyorum. Devletler arası organizasyonlar veya özel sektör teşebbüsleri.

OPEC NE YAPIYOR?

Dünya üzerinde fiyatlar üzerinde etki oluşturabilecek organizasyonun OPEC olduğunu hatırlatan Ayaydın, ancak ABD ve Rusya’nın OPEC’e üye olmadığını belirtti.Ayaydın, “Trump veya Putin’in OPEC üyesi
bazı devletlerle anlaşmak veya bunlara baskı kurmak yoluyla arz miktarlarına etki etmeye çalışması ihtimali var” dedi.

Ayaydın, şöyle konuştu:

*Meseleye bu açıdan baktığımızda, OPEC gibi bir organizasyonun Trump ile Putin arasında iddia edilen türden bir mutabakatın hayata getirilmesi için biçilmiş kaftan olduğu aşikâr. Ne var ki, ABD ve Rusya bu örgütün üyesi değil.

*Trump ve Putin’in, sırf bu iş için kendi aralarında benzer bir örgüt kurması da olası görülmediğinden, bu seçenek altında geriye tek bir ihtimal kalıyor; o da Trump ve Putin’in OPEC üyesi bazı devletlerle anlaşmak veya bunlara baskı kurmak yoluyla arz miktarlarına etki etmeye çalışması... Elbette, bu ihtimalin hayata geçirilmesi birtakım siyasi komplo teorilerini de beraberinde getireceğinden, meselenin hukuki boyutuna ilişkin değerlendirme yapmak pek de isabetli olmuyor.

EL SIKIŞMA VE KARTEL ŞİRKETLER İÇİN Mİ?

*Petrol fiyatlarına müdahale etmenin bir diğer yolu da özel sektör şirketlerini (teşebbüslerini) kullanmak. Amerikalıların ve de Rusların, akaryakıt alanında söz sahibi olan ve aralarında Rosneft, Gazprom, Chevron ve Exxon Mobil gibi şirketlerin de olduğu pek çok teşebbüsü vardır.

* Dolayısıyla, eğer Trump ve Putin arasında gerçekten bu şekilde bir “el sıkışması” olduysa ve bu mutabakat serbest piyasa teşebbüsleri üzerinden hayata geçirilecekse, top yeniden rekabet hukukunun oyun alanına gelecektir ve bu durum hem Avrupa’da hem de ABD’de bir dizi rekabet hukuku ihlalini tetikleyebilecektir.

REKABET OTORİTELERİ NEREDE?

*Nitekim bu senaryoda, arz kısıtı veya fiyat anlaşmasına karar verenler, OPEC örneğinde olduğu gibi özerk devletler değil, bu devletlerde mukim teşebbüslerdir ve bu teşebbüsler de iş yaptıkları tüm ülkelerin rekabet kurallarına tabidir. Burada önemli olan ise konuyu hangi ülkenin rekabet otoritesinin ne şekilde soruşturup cezalandırabileceği olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun cevabı ise uygulamada

* "Etki alanı" olarak bilinen analiz yönteminden geçiyor.Rekabet otoriteleri, hangi durumlara müdahale etme yetkileri olduğunu genellikle etki teorisi üzerinden tespit ediyor. Bu da demek oluyor ki; bir eylem, her nerede ve her kim tarafından yapılmış olursa olsun, ilgili ülkenin piyasalarında etki doğurduğu sürece o ülkenin yetki alanına girmektedir.

* Dolayısıyla, kendi hükümetlerinden aldıkları telkin ve destekle aralarında anlaşarak petrol fiyatlarına “etki” etmeye kalkışabilecek ABD ve Rus şirketleri bu “etkinin” doğduğu tüm ülkelerde rekabet hukuku ihlal etmiş olabilecekler. Bu nedenle soruşturulup ağır para cezalarına tabi tutulabilecektir.

* Ayrıca, yetki alanı kendi ülkesinde doğan etkilerle sınırlı olan ABD Rekabet Otoritesi FTC, İngiltere Rekabet Otoritesi CMA veya Almanya  Rekabet Otoritesi Bundeskartellamt gibi ulusal rekabet otoriteleri, uluslararası bir kartel ile karşı karşıya olduklarını anladıklarında; birtakım işbirliği kanallarını işleterek diğer ülke otoritelerini de harekete geçirebileceklerdir.

* Son olarak, Avrupa Birliği genelinde etki doğuran rekabet ihlalleri açsından şirketler, kendilerini doğrudan doğruya Avrupa Birliği Rekabet otoritesi olan Komisyonun 4 nolu Genel Müdürlüğü önünde bulabilecektir.

"TÜRKİYE'DE YETKİLİ OTORİTE"

*Türkiye’de bu konuda tek yetkili kurum, Rekabet Kurumu, bu “el sıkışma”nın etkisiyle Türkiye’deki petrol piyasasında olası fiyat artışları üzerine, ön araştırma veya soruşturma açabilir. Ancak bu konuda insiyatif alıp soruşturma açılabilir mi? Kanunen bunu yapmaya hakkı var ama yapar mı emin değilim. Ancak şundan eminim: An itibariyle Rekabet Kurumu’nun başında olsaydım, kesinlikle Rekabet Kanunu’nun öngördüğü ön araştırma ile süreci başlatırdım.

EL ŞIKIŞMA KARTEL ŞİRKETLER İÇİN Mİ?

Petrol fiyatlarına müdahale etmenin önemli bir yolunun özel sektör şirketlerini  kullanmak olduğunu söyleyen Aydın Ayaydın, “Amerikalıların ve de Rusların, akaryakıt alanında söz sahibi olan ve aralarında Rosneft, Gazprom, Chevron ve ExxonMobil gibi şirketlerin de olduğu pek çok teşebbüsü var.

Dolayısıyla, eğer Trump ve Putin arasında gerçekten bu şekilde bir el sıkışması olduysa ve bu mutabakat serbest piyasa teşebbüsleri üzerinden hayata geçirilecekse, top yeniden rekabet hukukunun oyun alanına gelecektir ve bu durum hem Avrupa’da hem de ABD’de bir dizi rekabet hukuku ihlalini tetikleyebilecektir” dedi.