[imza_template desc="Uğur ENÇ,Halil ATAŞ" arry="Uğur ENÇ,Halil ATAŞ"][/imza_template]

Corona virüsü ile mücadele kapsamında işten çıkarma üç ay süreyle yasaklanıyor ancak hükümet tarafından hazırlanan yasa taslağına göre fesih yasağı olan işveren, işçileri ücretsiz izne çıkartabilecek. Cumhurbaşkanı fesih yasağını 6 aya kadar uzatabilecek.

İşçilerin düşük ücretle ücretsiz izne çıkarılabilecek olması işçi sendikalarının tepkisine yol açtı. Yasada kısıtlı olan ücretsiz iznin kapsamının genişleyeceğini ve ücretsiz izin kavramının meşrulaşacağını öne süren işçi sendikaları, hükümete tepki gösterdi, işten çıkarmaların koşulsuz yasaklanması gerektiğini savundu.

ÇERKEZOĞLU: BİZE KİMSE SORMADI


DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yeni yasal düzenlemeyle ilgili Sözcü’ye konuştu. Çerkezoğlu, işten çıkarmaların yasaklanmasıyla ilgili yasal düzenlemeyi ilk olarak DİSK’in gündeme getirdiğini belirterek, “İşten çıkarmaların yasaklanması başından itibaren bizim savunduğumuz, önerdiğimiz temel politikalardan bir tanesi. Biz bunu birinci madde olarak söyledik. Hükümete de ilettik. Geniş bir yankı ve destek buldu. Herkes doğruluğunu anladı ancak hükümet sosyal taraflarla, bizlerle paylaşmadan kamuoyuna bir taslak açıkladı. Bize bu taslak hazırlanırken kimse bir şey sormadı. 3 ay boyunca işten çıkarmaların yasaklandığı duyuruldu. Bu taslak önemli sorunlar taşıyor” dedi.

AZ ÖDEME YAPILACAK


Yeni taslak kabul edilirse ücretsiz iznin meşrulaştırılacağını ifade eden Çerkezoğlu, “Ücretsiz izin oldukça kısıtlı olarak, işçinin onayına tabi bir şekilde uygulanabiliyordu. Bu taslak bunu ortadan kaldıracak. Fesih yasağı uygulandığı durumda işveren işçiyi ücretsiz izne çıkartabilecek. Bu da ücretsiz izni meşrulaştırmış olacak. Bu uygulamaya gerek yok. Ücretsiz izni tümüyle meşrulaştıran bir yaklaşım olacak bu. Böyle bir dayatma olmamalı. Burada hükümete ücretsiz izin yoluyla işsizlik sigortası fonundan daha az ödeme yapılması için bir yol bulunmuş” şeklinde konuştu.

[old_news_related_template title="8 maddede salgın döneminde çalışma hayatı" desc="Corona virüsü salgını nedeniyle on binlerce işletme kepenk kapatırken, on binlerce işletmede işler önemli ölçüde yavaşladı. Sozcu.com.tr olarak, bu dönemde 8 maddede hangi işletmelerin kısa çalışma ödeneğine başvurabileceğini, kimlerin kısa çalışma ve işsizlik maaşı alabileceğini, salgın döneminde çalışanların haklarının neler olduğunu hatırlatıyoruz." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/03/20/iecrop/ic-depo_16_9_1584698658.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/8-maddede-salgin-doneminde-haklariniz-neler-5691010/"]

“ÜCRETSİZ İZİN ÖDENEĞİ EN AZ ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE OLMALI”


Seni tasarının kabul edilmesi ile işçilerin ödeneklerinin düşeceğini belirten genel başkan Çerkezoğlu açıklamalarını şu ifadelerle sürdürdü:

“İşçiler kısa çalışma ödeneğinden minimum 1752, maksimum 4 bin 381 lira alabiliyorlar. Yeni düzenleme ise sefalet ücretini beraberinde getiriyor. Bütün işçilere 1170 lira gibi bir sefalet ücreti uygulanıyor. Bu kabul edilemez. En az asgari ücret düzeyinde olmalıdır ücretsiz izin ödeneği. Gündemdeki uygulamayı kabul edilemez olarak görüyoruz."

TÜRK METAL SENDİKASI: TASLAK NET DEĞİL


Konu ile ilgili Sözcü'ye konuşan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, "Bu yasa mevcut kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik sigortasından bağımsız düşünülüyorsa eğer bence olumlu bir şey. Ama bu taslakta net değil. Şöyle düşünüyorum; 15 Mart'tan önce evlerine gönderilen özellikle lokanta, kafe, berber, vale var. Bunlar işsizlik sigortasından yararlanamıyorlar. Acaba bunların işsizlik sigortasından yararlanması için düzenlenmiş bir düzenleme olarak mı görmek gerekir diye düşünüyorum. Zaten paraya baktığımız zaman da asgari ücretle çalışan, işsiz kalan, işsizlik sigortası priminden yararlansaydı ancak bu kadar olurdu. Çünkü onlarda yaklaşık 1177 TL gibi para alması gerekirdi. Tahmin ediyorum öyle. Ama kısa çalışma ödeneğinden ya da işsizlik sigortasından bağımsız değilse o zaman karşımıza bir takım sorunlar çıkabilir" şeklinde konuştu.


KİME GÖRE HAKLI NEDEN?


Kavlak, haklı nedenden dolayı işten çıkartma durumunda da kimse göre haklı neden sayılacağı hususunda da net bir gösterge olmadığını kaydedederek, "İşveren kısa çalışmaya müracaat ettiğinde, işçi kısa çalışmadan 1752 TL ile 4 bin 381 TL arası para alıyordu. Düşük ücretlilerde ücret kaybı yok. Yüksek ücretlilerde ücret kaybı var. İşveren kısa çalışmaya müracat ettiği zaman işçinin iş akdini fesh edemiyor. Orada bir sıkıntı yok. Ama şöyle bir sıkıntı yaşanabilir.

Kapasitesi yüzde yüz çalışıyor. Bu sıkıntıdan dolayı kapasiteyi yüzde 60'a düşürdü. Yüzde 40'nı ücretsiz izne çıkartım dediği zaman birçok sorumluluktan da kurtarmış oluyor. Sosyal haklarını vermez. Bir çok işletme kısa çalışmaya müracat etmez. Birçok yükümlülükten kurtulmak için işçiyi ücretsiz izne gönderir bu da çok büyük sıkıntı yaratır" dedi.

Tasarıdaki bir başka sıkıntılı noktanın "haklı nedenden dolayı işten çıkartma" konusu olduğuna dikkat çeken Kavlak, "Kime göre haklı neden? İşçi ben ücretsiz izin istemiyorum derse, kendi iş hakkını kendi fes edebiliyordu. İşsizlik sigortasına gidiyordu, 1177 TL yerine 2 bin 400 TL alıyordu. Ama haklı nedenle işverene çıkartma hakkı verdiği zaman işveren tazminatsız atabilir. Nereye gidecek bu işçi, mahkeme yok ortada. Yani bunlar net değil" ifadelerini kullandı.

Kavlak, son olarak karar ile ilgili çekincelerini bir rapor halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na sunacaklarını da sözlerine ekledi.

KISA ÇALIŞMA BAŞVURULARI İÇİN RİSK


Sozcu.com.tr'ye konuşan Avukat Dr. Murat Özveri, düzenlemenin yarattığı başka bir riske işaret etti. Corona virüsü için şu ana kadar yaklaşık 1 milyon işçi için işverenler kısa çalışma ödeneği başvurusu yaptı. Sayının daha da artması bekleniyor. Ancak müfettiş incelemesi ve diğer bürokratik işler ciddi zaman alacak.

Özveri, ücretsiz izin düzenlemesiyle İŞKUR'un kısa çalışma başvurularını reddedip işverenleri daha düşük ücretli "ücretsiz izin" düzenlemesine yönlendirme riskinin ortaya çıktığına işaret etti.