Yem fiyatlarının yüksek olması sebebiyle sütün her ne kadar zam alsa da yemlere gelen zammı karşılamadığına dikkat çeken ve bu dönemde sektörde 1/3 paritesinin tutmadığına işaret eden Ali İhsan Gezgin, "Sanayici, kendi açısından piyasanın durağan olduğu zamanlarda, kalite kesintisi adı altında birim fiyatlarından kesinti yaparak karlılığını korurken üretici kendini koruyamadı. Süt Konseyi, 2019 yılı için verdiği 2 lira olan süt fiyatları, üreticinin eline aynı miktarda geçmedi. Eskiden verilen fiyat üzerine soğutma primleri kaldırıldı. Üreticiye ödenen şu an ki 2,30 TL içinde soğutma bedeli, nakliye ve diğer giderler de eklenince bu rakam 2 lira 20 kuruşa düşüyor. Üretici bundan memnun değil" dedi.
SÖZCÜSANAYİCİ KALİTE KESİNTİSİ YAPTI
Konsey fiyatlarında sütte aranan standardın en az 3.60 yağ ve 3,2 protein olma zorunluluğu olduğunu, sanayicinin kalite kesintisi yaptığını ifade eden Gezgin, standardın üzerinde süt üretildiğinde de üreticinin prim almadığına vurgu yaparak "Sütte aranan yağ ve protein standardının üzerindeki sütü sanayici desteklemiyor. Süt hayvanları kesime gidiyor. Yurtdışından 3 bin Euro'ya alınan düveler, para kazanamayan üreticilerimiz tarafından mecbur olarak kesime gönderiliyor. Bu kesim sonucunda 2020'ye girdiğimiz bu aylarda arz fazlası oluşması gerekirken, süt sektöründe sıkıntı yaşanmakta ve süt talebi tam anlamıyla karşılanamıyor. Bu durumun sebebi, aile işletmelerinin 2019'da küçülmeye gitmesi, kaba ve fenni yem fiyatlarının artmasına neden oldu" diye konuştu.
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Gezgin (SÖZCÜ)KÜÇÜK ÖLÇEKLİ AİLE İŞLETMELERİ AYAKTA KALDI
Gezgin, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
* Küçük üreticinin ana geçim kaynağı süt olduğu için sektörü terk etmedi, zor şartlara direnerek ayakta kalmaya devam ediyor. Ama 100 ile 1000 başlık büyük çiftlikler kapandı. Sütteki dalgalanmanın asıl sebebi; mesleği olmayanların bu işe girmesi ve kar zarar hesabı yaparak bu dönemlerde hızlıca sektörden çıkmasından kaynaklanıyor.
* Aile işletmelerinin destekleme modellerinin değişmesi gerekiyor. Yatırım desteklemelerine geçilmesi bu noktada hayati önem taşıyor. Bu üretimi her şatta sürdüren aile işletmelerine destek verilmesi gerekiyor.
* Süt fiyatlarını değerlendirdiğimizde fiyatların aslında ucuz olmadığı ama üreticilerimizin girdi maliyetlerinin pahalı olduğunu görüyoruz. Üreticilerimiz bir yıl önce bir çuval yemi 55 liraya alırken, bir yıl sonra 85 liraya alıyorsa, bu şartlarda üretimin sürdürülebilirliği tehlikeye giriyor.
* Ülkemizde kişi başına yıllık yaklaşık 30 litre süt tüketilirken, Avrupa'da kişi başına ortalama 60 litre süt tüketiliyor.
