Dolar küresel piyasalarda zayıflasa da bu durum Türkiye'de tam tersi. Kur bugün 7.25 TL seviyesinin üzerine çıktı. Euro ise 8.60'yi aştı.
Altın fiyatlarındaki yükseliş de hız kesmeden devam ediyor. Gram altın 475 TL seviyesinde.
[doviz_borsa_template dolar="1" euro="1" altin="1">[/doviz_borsa_template>
Uzun süredir devam eden yükselişte en önemli neden kuşkusuz corona salgını. Normalleşme adımlarının ardından gelen ikinci dalga korkusu bütün dünyada yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirdi.
İkinci dalga korkusunun yanında, merkez bankalarının salgının etkilerinin azaltmak için attığı likidite adımları ve son dönemde zayıflayan dolar da altının yükselmesinde en önemli sebeplerden.
Yine ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşı geriliminin tırmanması da altın fiyatlarını destekliyor.
2.300 DOLAR ÜSTÜNE YÖNELİK HEDEF FİYAT REVİZYONLARI GELİYOR
Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya altında yaşanan yükselişi sozcu.com.tr'ye değerlendirdi.
2020'de merkez bankaları ve hükümetlerin pandemi nedeniyle parasal genişlemelerinin toplam büyüklüğünün 12 trilyon doları geçtiğini söyleyen Yunus Kaya, "Bu parasal bolluktaki artış, borsalarda büyük bir ralliye yol açarken, altın fiyatlarını da artırdı. 2020 Ocak ayında 1600 doları, Mart ayında 1.700 doları, Temmuz ayı başında 1.800 doları geçen altın hızlanarak 24 Temmuz’da 1.900’ü, 4 Ağustos’ta 2.000 doları geçti. Hedef daha yukarılar gibi duruyor ki büyük bankalardan 2.300 dolar üstüne yönelik hedef fiyat revizyonları geliyor." açıklamasında bulundu.
Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus KayaALTIN BAZLI BORSA YATIRIM FONLARINA REKOR GİRİŞ
Hem parasal genişleme ile gelen taze parada yatırım çeşitlendirme ihtiyacının, hem de virüsün getirdiği kriz korkusunun yatırımcıları altına yönlendirdiğini belirten Kaya, "Dünya Altın Konseyi'nin verilerine göre, altın bazlı borsa yatırım fonlarına 2020 yılının ilk yarısında 40 milyar dolarlık 734 ton tutarında rekor giriş gerçekleşti ki bu rakam bir rekor. Altın destekli ETF'lerdeki altın varlıkları ise 3 bin 200 tonu geçti. Son gelişmeler, temmuzda da bu temponun korunduğunu gösteriyor." dedi.
"2.500 DOLARIN GÜNDEME GELEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
The New York Times gazetesinde çıkan bir analizde, ABD’nin doları diğer ülkelere finansal baskı kurmak için kullanması ve Çin’in yükselişiyle birlikte dolar hegemonyasının kademeli olarak azalacağı beklentisinin, merkez bankalarını altın alımına yönlendirdiğine işaret edildiğini hatırlatan Kaya, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın alımlarındaki artışta Hazine'nin altın cinsinden borçlanmasını artırması da bir etken olarak görülüyor. Zira Hazine, 2018 sonunda 6.5 ton altın borcu varken 2019’da 82.3 ton, 2020 ilk 5 ayda 83 ton altın borçlandı. Bunların 111 tonun vadesi 2021’de gelecek.
Global piyasalar iyiyken altının bu seviyelerde olması, piyasalar için kötü günler geldiğinde daha ürkütücü fiyat seviyelerini gündeme taşıyabilir. Çünkü piyasalar kötüleştiğinde altın bu sefer güvenli liman algısıyla daha da fiyat artışını artırabilir. Bu yüzden ben 2500 doların gündeme gelebileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla TL bazlı gram altında da gidecek yol olabilir." açıklamasında bulundu.
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren BolgünDOLAR NEDEN YÜKSELDİ?
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren Bolgün dolarda yaşanan artışın temel nedeni olarak Londra swap piyasasında TL faizlerinin yüzde 1.050 seviyesine kadar çıkması olduğunu söylüyor.
4 Temmuz Salı günü, Türk Lirası'nın değerini desteklemek adına uluslararası piyasalardaki TL likiditesi kısıldı.
Ancak swap piyasasında TL bulamayan yatırımcılar ellerindeki hisse senedi ve tahvil gibi diğer TL cinsi varlıkları satmaya başladı.
Rahip Bruson krizi ile başlayan süreçte Merkez Bankası rezervlerinden 105 milyar dolar satıldığını söyleyen Doç. Dr. Bolgün, "İki yılın sonunda elde edilen hiçbir şey yok. Rezerv düşüklüğü IMF tarafından da gündeme getirildi. Dolar/TL daha önce yükseldiği seviyelere yaklaşacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
