YÜZDE 25 SINIRI VAR
Bankacılık Kanunu’na göre bankalar, bir şirket ya da holdinge öz kaynaklarının yüzde 25’inden daha fazla kredi veremiyor. Holding içindeki tüm şirketler yasa gereği tek bir risk grubu olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle de holdinge bağlı örneğin otomotiv, petrokimya, tekstil gibi devasa şirketler aynı bankadan en fazla yüzde 25 oranında kredi alabiliyor. Bu kredi sınırlaması, bankalardan kredi kullanan bir şirketin ya da holdingin batması durumunda bankanın tüm kredilerinin birden batmasını önlüyor.
TVF HOLDİNG GİBİ
AKP’li milletvekillerinin hazırlayıp Meclis’e getirdiği yasa teklifinde ise TVF’nin kredi sınırlamasının tamamen dışında tutulması öngörüldü. Düzenleme değiştirilmemiş olsaydı, TVF bünyesinde kurulacak her bir alt fon her bir bankadan o bankanın öz kaynağının yüzde 25’i oranında kredi kullanabilecekti. Muhalefet milletvekilleri, tıpkı bir holding gibi tek bir risk grubunu oluşturan TVF’nin alt fonlar kurarak bankalardan sınırsız şekilde olağanüstü borçlar alacağını, TVF’nin batması halinde ise kredi veren tüm bankaların batma riskiyle karşı karşıya kalacağını söylediler.
Böke: Paralel Hazine gibi
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, TVF’nin denetim dışı bırakılarak adeta paralel Hazine gibi işletilmeye çalışıldığını belirtirken, TVF bünyesinde çok sayıda alt fon kurularak bankalardan sınırsız şekilde büyük borçlanma yapılacağını söyledi. Böke, “Hazine’nin zaten bütün kaynaklarına el koymuş olan ipotek fonu Varlık Fonu’nun bankalardan aldığı kredilerin ne için kullanıldığını hiç kimse görmeyecek, denetleyemeyecek” dedi.