Küçükçekmece’de 30 Ocak 2016 tarihinde Nurcan Arslan (40)’ı arkadaşlık isteğini reddettiği için öldüren Abdullah Melih Barış’ın (39) yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Bakırköy Adliyesi’nde yapıldı.

Tokat’tan İstanbul’a ruhsatsız tabancası ile gelen Barış, Nurcan Arslan’ı ‘Son kez görüşelim’ diyerek, 'pastane' dediği bir adrese çağırdı. Pastane diye gittiği yerin bir rezidans olduğunu gören Nurcan Arslan oradan ayrılmak istedi. Ancak bu sırada Abdullah Melih Barış’ın silahından çıkan tam 11 kurşunla hayatını kaybetti.

İYİ HAL İNDİRİMİ VERİLDİ

İki yıl süren yargılamanın ardından sanık Barış önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmış, daha sonra iyi hal indirimi uygulanmıştı.

Acılı aile, itirazda bulunsa da Yargıtay 1. Ceza Dairesi’de olayda tasarlama unsurlarının oluşmadığını ve sanığın ne zaman öldürme kararını aldığının kesin olarak belirlenemediğini belirterek, yetersiz gerekçelerle hüküm kurulduğunu belirtmiş ve kararı bozmuştu.

Yeniden görülen davanın ikinci duruşması bugün Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, şahitlerin dinlenmesi için ertelendi. Daha önce de sanığın duruşmaya yetişememesi nedeniyle duruşma ertelenmiş, kadın örgütleri de bu duruma tepki göstermişti.

KARDEŞİ GÜLCAN: İNDİRİM UYGULANMASIN

Öldürülen Nurcan Arslan’ın kız kardeşi Gülcan Arslan, duruşma sonrasında Sözcü’ye konuştu. Arslan, duruşmanın 27 Ekim 2020’ye ertelendiğini belirterek, “Mahkemeden müebbet hapis cezası talep ediyoruz, indirim uygulanmasını istemiyoruz” dedi.

Nurcan’ın şahitlerinden ikisinin dinlendiği ancak biri görgü tanığı biri de olayın gerçekleştiği sitenin güvenlik görevlisi olan iki şahit iş yerlerinden izin alamadıkları gerekçesiyle duruşmaya katılamadı. Duruşma, diğer şahitlerin de dinlenmesi için ertelendi.

"KARAR 'BARIŞSA ÖLDÜRÜLMEYECEKTİ' ÜZERİNE KURULU"

Nurcan Arslan’ın avukatlarından biri olan Ayşegül Celayir, Sözcü’ye yaptığı açıklamada şöyle konuştu;

* Mağdur Nurcan Aslan sanık Abdullah Melih Barış tarafından arkadaşlık isteğinin reddedilmesi sebebi ile öldürüldü. Sanık Tokat’tan İstanbul’a yanına ruhsatsız silahını alarak 800 kilometre mesafeyi kat ederek gelmiş ve mağdure Nurcan’ı tasarlayarak kasten öldürmüştür.

Bakırköy 13 Ağır Ceza Mahkemesi tasarlayarak kasten öldürmeden sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiştir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanığa tasarlayarak öldürme suçundan verdiği mahkumiyet kararını bozmuştu.

Yargıtay'ın bozma ilamında da sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının anlaşılamadığını ve bu durumun sanık lehine yorumlanması gerektiği görüşü ile kararın bozulmasına karar verdi. Yargıtay kararında, sanığın barışma isteğini Nurcan kabul etse idi belki öldürülmeyecekti düşüncesi söz konusudur.”

ERKEK EGEMEN BİR ADALET SİSTEMİ

Adalet sisteminin erkek egemen bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Celayir, “Kadın cinayetlerinde TCK 62. maddenin uygulanmaması gerektiğini savunuyoruz, yani cinayet işleyen bir erkeğin kravat taktığı, sabit ikameti olduğu ve mahkemede uslu durduğu için kendisinin bir daha suç işlemeyeceği yönünde bir düşüncenin oluşmasına karşıyız” dedi.

AVUKATLARI MÜEBBET HAPİS TALEBİNDE BULUNDU

Duruşma öncesinde Nurcan Aslan ailesinin avukatları adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, sanığın iyi hal indirimi aldığına vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi:

* Bu bir kadın cinayeti davasıdır. 11 kurşunla öldürülen Nurcan Arslan’ın katiline indirim üzerine indirim uygulanmaktadır.

* Öldürülen ve öldürülmeye devam eden onca kadın varken bırakın caydırıcı ceza verilmesini, verilen müebbet hapislerin bile bir sene sonrasında iptal edilebildiğini görün.

* Nurcan Arslan davasında cezanın müebbet hapis olarak kalması için, sesimizi duyurmalıyız. Bu karar emsal olabilir, unutmamalıyız.

* İleride verilecek müebbet hapis cezalarında bile kafamızda acaba kalmaması için bugün Nurcan’a sahip çıkmalıyız.