23 Nisan’da kutlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na sayılı günler kaldı. Öğrenciler de her yıl olduğu gibi 23 Nisan şiirleri, sözleri ve 23 Nisan önemi merakla araştırılıyor. Bu büyük bayram, yurdumuz için büyük önem taşıyor. İşte 23 Nisan şiirleri ve bu önemli güne dair detaylar…

GÜZEL 23 NİSAN ŞİİRLERİ

DÜNYA ÇOCUK BAYRAMI

Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı...
Ankara'da buluştu,
Dünyanın çocukları.

Her Yirmi Üç Nisan'da
Tekrarlanır bu olay.
Buluşma nedenini,
Açıklamak çok kolay.

Bu kocaman dünyada
Ülke sayısı çoktur.
Oysa ki hiç birinin
Çocuk Bayramı yoktur.

Dünyanın çocukları
Yurdumuza koşuyor,
Her Yirmi Üç Nisan'da
Cıvıldaşıp coşuyor.

Türkiye konuklarla,
Kalpler sevgiyle dolsun.
Dünya Çocuk Bayramı
Herkese mutlu olsun!

Altan ÖZYÜREK

23 NİSAN

23 Nisan...
Yurdu koruyan,
Yarını kuran,
Sen çocuğum.

Eskiyi unut,
Yeni yolu tut,
Türklüğe umut,
Sen ol çocuğum.

Bizi kurtaran,
Öndere inan,
Sözünü tutan,
Sen ol çocuğum.

Küçüksün bugün,
Yarın büyürsün,
Her işte üstün
Sen ol çocuğum,

Çalışıp öğren,
Her şeyi bilen
Yurduna güven
Sen ol çocuğum.

HASAN ALİ YÜCEL

EGEMENLİK BAYRAMI

Egemen bir milletin,
Coştuğu bir gündür bu.
Yurduma hürriyetin,
Koştuğu bir gündür bu…

Başımızda Atatürk,
Ülkümüz yüce Türklük,
Milletimin en büyük,
Sevdiği bir gündür bu…

Bugünleri gösteren,
23 Nisan’ı veren,
Büyük Atam diyor ki:
«Türk, çalış öğün, güven…»

Ali PÜSKÜLLÜOĞLU

23 NİSAN

Şu 23 Nisanda,
Doğdu Millet Meclisi.
İşte o gün her yanda,
Yükseldi Türkün sesi,

Bunu her yıl çocuklar,
Kutlayalım sevinçle,
Egemenlik de yaşar,
Hep verirsek el ele.

SABRİ CEMİL YALKUT

23 NİSAN

Biz dünyaya gelmeden
Her yeri düşman almış.
Atatürk düşmanları,
Yurdumuzdan çıkarmışlar.

23 Nisan günü
Meclis kuruldu diye,
Büyük bayram verilmiş
Çocuklara hediye.

Gülelim eğlenelim,
Kutlayalım bayramı
Verelim hep el ele
Yükseltelim vatanı.

MELAHAT UĞURKAN

EGEMENLİK ULUSUNDUR

Egemenlik ulusun olduğu günden beri,
Her gün daha çok artan bir zevkle yaşıyoruz.
Biz seyredenlerin kamaşıyor gözleri,
Asırları yılların içinde aşıyoruz...

Artık maziye gömdük mesafeyi, zamanı;
Her geçen gün andırır bir 23 Nisanı.
Kalplerde inkılabın bilinçli heyecanı,
Mukaddes hedeflere hızla yaklaşıyoruz.

Yolumuzda ışıktır demokratik meş'ale,
Biz milletçe bağlıyız ulusal ülkülere.
Heybetli bir çığ gibi bütün ulus el ele.
Yeni bir medeniyet için uğraşıyoruz.

Bugün yirmi milyon Türk bir tek kalp, bir tek vücut;
Hepsinde aynı hamle, aynı güvenli umut.
Yuvalar şenlik dolu, gönüller ferah, mesut...
En kutlu bir hayatın zevkini taşıyoruz.

Halil Refet TANIŞIK

23 NİSAN

Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk'ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Saip EGÜZ



23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMININ ÖNEMİ
Bu bayram, TBMM'nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935'te 23 Nisan Millî Bayramı'yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 1927'de ilan ettiği ve ilki Atatürk'ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın kendiliğinden birleşmesiyle oluştu. 23 Nisan'ın Türkiye'de ulusal bayram olarak kabul edilmesinin nedeni, 1920'de o gün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmış olmasıdır.



23 NİSAN ÖYKÜLERİ

23 Nisan ve Küçük Ali

Ulusal bayramlarımız içinde en sevdiğim bayram 23 Nisan’dır. Çünkü benim çocukluğumda okulca iki ulusal bayram kutlanırdı. Biri Cumhuriyet, diğeri 23 Nisan. Okulun açılışının ilk günlerine rastladığı için yeteri kadar hazırlanma fırsatı bulamadığımızdan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yavan ve sönük geçerdi.

Oysa 23 Nisan öyle mi? Bir kere hazırlık için uzun bir süre var. Sonra, uzun ve sert geçen bir kıştan sonra sıcak günlerin habercisi, baharın başlangıcı, tabiatın uyanışı, börtü böceğin canlanması… 23 Nisan beni, çocukluk günlerime, ilkokuluma götürür. İki ya da üçüncü sınıftaydım. O gün gökyüzü bulutsuz, hava sıcaktı. Yemyeşil harman yerinde kuzular, koyunlar, danalar, taylar otluyor, kadınlar madımak topluyordu.

Okulun bahçesinde sıra olduk. Başta bir ağabeyin taşıdığı okul bayrağı arkada annelerimizin hazırladığı küçük ebatlı Türk bayraklarımızla Eskişehir Marşı’nı söyleyerek köyü baştan başa dolaşıp harman yerine, geniş harman yerinde tek bir ev olan tuğlalı ve balkonlu bizim “öğretmenevi” dediğimiz, resmi ağızların lojman dedikleri binanın önüne geldik. Büyüklerimiz önceden gelip kendileri için ayrılan yerlere yerleşmişlerdi bile…

Lojmanın yerden bir metre kadar yüksek olan balkonu sahne olarak düşünülmüş. Önüne asılan perde, Küçük Ali piyesinin dekorunu saklamakta, diğer etkinlikler perdenin önünde gerçekleşmekteydi. Seyirciler, sahnenin önünde, yaşlılar sandalyelerde diğerleri uygun buldukları yerlere ilişmiş, ama hepsinin gözleri pür dikkat sahnede…

İstiklal Marşı, günün anlam ve önemini belirten konuşma, şiirler, türküler, halk oyunları, alışılmış ama köyümüz için renkli görüntülerdi. Hepsi ayrı beğeni topluyor, özellikle kahramanlık ve Atatürk Şiirleri, yaşlılarımızı ve kimi gazilerimizi derinden etkiliyordu.

Gözleri bağlı yoğurt yeme yarışları, ağza alınan kaşıklardaki yumurtaları düşürmeden koşma yarışmaları, çuvala girerek yapılan koşular, köylümüzün şimdiye kadar görmediği, şaşkınlık ve beğeniyle izlediği yarışmalardı. Bütün bu ve benzeri etkinliklerden sonra sıra piyese, Küçük Ali piyesinin sergilenmesine gelmişti.

Oyunu ayrıntısıyla hatırlamıyorum ama konusu Kurtuluş Savası’yla ilgiliydi. Yedi – sekiz yaşlarındaki Küçük Ali’nikahramanlıklarının anlatıldığı oyun, şehit olan Ali’nin bayrağa sarılı cesedinin bir büyüğünün kucağında görülmesiyle sona eriyordu. Bu final büyük küçük herkesi etkilemişti. Aralarında Kurtuluş Savaşı gazilerinin de bulunduğu büyüklerimiz neler düşünüyordu bilinmez ama biz küçükler kararımızı çoktan vermiştik bile.

– Seneye 23 Nisan’da Küçük Ali’yi ben oynayacağım. Büyüyünce de kesinlikle öğretmen olacağım. 23 Nisanları daha görkemli kutlamak için.

23 Nisan'ımız

Gözleri açmıştım. Koşarak lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım nedense bu gün içimde bir heyecan vardı. Hemen annemi yatağından çekiştirip . ‘ Anne uyan ! uyan ! ‘ dedim . ‘Bu gün 23 Nisan ‘ dedim . Annem de hemen uyandı . Bana giymem gereken kıyafetlerimi verdi. Bu gün okulda tören vardı. Hemen giymem gereken kıyafetlerimi giydim. Koşarak sofraya oturup annemin lezzetli mi lezzetli yaptığı patates kızartmasını yedim . Sonra annemle birlikte okula gittik

Annem beni okulun kapısından sonra bıraktı. Çok mutluydum bu gün hem ders yoktu hem de bizim günümüzdü . Yani çocukların günüydü. Öğretmenlerimiz eşliğinde sınıflara çıktık sınıfımızı bir güzel dekorite ettik . Etrafa balonlar ve Atatürk posterleri astık. Sonra öğretmenimiz bize bu günün öneminden uzunca bahsetti. Meğer Atatürk sayesinde buralardaymışız. Sonra sırayla konfrans salonuna gittik . Bir anda müzikler çalmaya başladı. Bizler de izliyorduk . Ülke ülke kzılar ve erkeler eşli dans ediyordu. Çok eğlenceliydi….