Corona virüsü salgını nedeniyle 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına kısıtlama getirilmesi ülke gündeminden düşmüyor. Okçular Vakfı, önceki gün binlerce kişinin katılımıyla Bitlis Ahlat'ta Malazgirt zaferini kutladı. Borç içinde yüzünden ve geçen sene Özel Büyükşehir Hastanesi'ni satışa çıkarma kararı alan AKP'li Konya Belediyesi de etkinliğe katılarak, çadırlar için 319 bin lira harcadı.

Habertürk TV'de Ebru Baki'nin sunduğu Para Gündem'de bu konu tartışılırken, konuklardan Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Okçular Vakfı Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın davetlisi olarak Bitlis'e gittiğini dile getirdi. Araya giren SÖZCÜ yazarı Deniz Zeyrek, hem 30 Ağustos kısıtlamalarına hem de basın mensuplarının ayrıştırılmasına tepki gösterdi:

BÜTÜN MEDYAYI KUCAKLARSAN 'MİLLİ' OLURSUN

* Bilal Erdoğan ya da organizasyonu kim yaptıysa... Gazetecilerden bir grubu seçip onları götürmek, diğerini götürmemek 'milli' değil. Bütün ülkenin medyasını kucaklarsan 'milli' olursun. Aynı organizasyon niye Sakarya'daki cephelerde yapılmıyor.

BU İNSANLAR BU ÜLKE ÇİN ÖLMÜŞ

* Bu ülkeyi yönetenler neden gazetecileri alıp Sakarya Meydan Muharebesi'nin yaşandığı yerlere, Kocatepe'ye götürmüyor? Çanakkale'de de aynı tartışma yaşanıyor. Bu insanlar bu ülke için ölmüş, Sarıkamış'ta ölmüş, Conkbayırı'nda ölmüş.

ÇOK BÜYÜK BİR ÇİFTE STANDART

* Piri Reis gemisine gazeteciler götürülüyor. Bu bir milli mesele ise ülkedeki gazeteciler görüşlerine bakılmaksızın oraya götürülür, milli olan tavır da budur. Malazgirt için bir sürü para harcıyorsun, Malazgirt Zaferi'ni ön plana çıkarıyorsun. 30 Ağustos olduğunda mevcut rutin törenleri pandemiyi gerekçe göstererek kısıtlıyorsun, bu çok büyük bir çifte standart.