Mübadele Türklerinin Osmanlı döneminde Derbent Teşkilatı adıyla 300-400 sene evvel Karaman'dan, Balıkesir'den Manisa'dan yola çıkarılıp, oraları yurt edinmek ve feth etmek üzere oralara gönderildiğini söyleyen Akşener, "Biz o ailelerin çocuklarıyız. Yani Türkiye'den gittik. Anadolu'dan gittik. Oraları yurt edindik. Yurt yapılmasında da büyüklerimiz kan döktü, can verdi, ter döktü" diye konuştu.

AKŞENER: HİÇ KİMSE O GÖÇLERLE OLAN HİKÂYEYİ YAZMADI


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener açıklamasına şöyle devam etti:

Aradan Yıllar geçti. Daha sonra denildi ki, Mübadele var. Hadi bakalım geri dönün. Anadolu'da yaşayan yerleşik Türklerle, Anadolu'dan Yunanistan'a gitmiş ve geri dönmüş, Bulgaristan'da aynıdır.

Mübadillerin hikayesini anamdan-babamdan bildiğim için daha iyi anlıyorum. Şimdi göç olacak denmiş. Zaten 1. Dünya Savaşı esnasında, Balkan Savaşı esnasında kendi içinde üç kez göç etmişler.

Erkekler yok Kadınlar yapmış göçü. Hepiniz Sofi'nin Seçimi filmini izlemişsinizdir ama hiç kimse o göçlerle olan hikâyeyi yazmadı. Hiç kimse o göçlerle ilgili film çekmedi. Ve nihayetinde Lozan imzalanıp Türkiye'ye gelindi. Bazı hadsizler bize 'Kılıç artığı' demeye çalışıyor ya, biz Evladı Fatihanız. Feth edenlerin torunlarıyız. Türk oğlu Türk'üz.


FOTO: SÖZCÜ


'KILIÇ ARTIĞI' İFADESİNE TEPKİ


Biz televizyon programında bir gencin özelden kendisine, 'Siz oralara nasıl gittiniz, nasıl döndünüz, kılıç artığı diye bir kavram var, bilir misiniz?' diye sorduğunu aktaran Akşener, sözlerine şöyle devam etti;

Ben de dedim ki, biz kılıç artığını bilmeyiz. Biz Anadolu'dan gittik. Feth ettik, can verdik, kan verdik, her şeyimizi bırakıp geri döndük.

Sonra zannederler ki, bize kaşaneler verildi. Yok öyle bir şey. Rumlar gitti biz geldiğimiz de o köylerin tamamı yakılmıştı. Dımdızlak geldik. Mübadele defterlerini çalıştım. Kendi ailemin geride bıraktıklarını da Lütfü Türkan arkadaşım yaptırmış hediye olarak verdi.

Dedemin bıraktığı toprağın büyüklüğü bin 242 dönüm. Yekpare toprak bu. Adam başı 8 dönüm.

Ne benim ailem bede sizlerin ailesinin orada ne bıraktığını hiç kimse duymadı bilmiyor. Bura da ne verildiyse Allah'a şükür dedik ve çalıştık. Ama bir şeyi unutmadık. Anadolu'daki Türkler, Yunanistan'dan, Bulgaristan'dan dönüp gelmiş Türkler arasında bir fark vardı. O da acı. Biz acıyı unutmayız. Biz vatan kaybetmenin ne olduğunu bilenlerdeniz. Ve bu son vatanın kaybedilmesine, tek tek bir mübadil kalsa bile, Rumeli göçmeni kalsa bile ona müsaade etmeyeceğiz. Analarımız söylerdi. Yarın bunlarla karşılaşabiliriz.

Teyakkuz içinde durun. Onun için Türkiye son devlettir. Son vatandır.



FOTO: SÖZCÜ

AKŞENER: BANA RUM TOHUMU DENDİ


İYİ Parti lideri Meral Akşener, “mutlaka aile tarihlerinizi öğrenin” tavsiyesini vererek kendisine 'Rum tohumu' dendiğini ancak bunun Rumeli göçmenleri için de kullanıldığı ifade ederek; “Bu sizin içinde deniliyor. Biz Türkoğlu Türk'üz. Öz be öz Türk'üz bunu öğreneceksiniz. Herkes kendisinin ne olduğunu bilir. Bunların özellikle bilerek yapıldığını biliyorum. Atatürk bizim hemşehrimiz. Atatürk'ün anası ve ailesini benim babamın ailesi tanırdı. Babamın amcası Atatürk'ün arkadaşıydı. Hasan Tahsin Argun benim amcam. İki Batı Trakya Cumhuriyetini kuran kişiden bahsediyorum. Zübeyde ananın, inancının, dininin fitresi bugün ona sövenlerin sülalesine yeter. Ama yazıklar olsun bizi yönetenlere. Öyle bir anaya en ağır hakaretler edenleri saraylarda ağırladılar. Bugün siz unutsanız, ben vallahi unutmayacağım, billahi unutmayacağım" dedi.

OSMANGAZİ İLÇESİNİ ZİYARET ETTİ


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa'da ziyaretinin ikinci gününe İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı'na giderek başladı.

FOTO: SÖZCÜ


Burada bir konuşma yapan Akşener, ziyaretlerinde öncelikle ekonomik olarak Türkiye'de gelir düzeyi daha rahat bilinen şehirlerinden başladığını esnafın buralarda ne dediğini dinlediklerini, emekli, kadın, genç her kesimle buluştuğunu söyledi.

FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI


Akşener, FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmasının sürdüğünü ancak, gezdiği yerlerde kimseden bunu duymadığını, 15-20 gün Libya'nın tartışıldığını bir kişiden bunu da duymadığını, Ancak, Suriyeli sığınmacıların yarattığı stres ve problemlerle ilgili ne olacak bu iş diye, hem üniversite öğrencilerinden, hem kadın, hem esnaftan çok şey duyduğunu söyledi.