23 Nisan’ın 100. Yıl dönümü dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından bastırılan “Cumhuriyet ve Demokrasi” broşüründe, “Din ve Vicdan Özgürlüğü” bölümünde Haham, Rahip, İmam ve Alevi Dede’sinin yan yana durduğu bir görsele yer verildi.

Görselin altında şu ifadeler kullanıldı: “Demokrasi, vatandaşların din ve vicdan özgürlüklerinin de güvencesidir. Herkes dininin ya da inancının gereklerini yerine getirme, dini inanç ve kanaatlerini açıklama, ibadet etme ve öğretme özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlük, din değiştirme ya da herhangi bir dine bağlı olmama özgürlüğünü de içerir”

ORJİNAL GÖRSEL ÜZERİNDE OYNAMA YAPILDI

Ancak sosyal medyada orijinal görsel üzerinde oynama yapılarak, din adamlarının üzerlerine ait oldukları din isimleri yazıldı. Alevi Dedesi görseli üzerine de “Alevilik” ifadesi eklendi.

Üzerinde oynama yapılarak sosyal medyada “İBB kitapçığında Alevilik ayrı bir din gibi gösteriyor” tartışması başlatıldı. Tartışmaya bazı siyasetçilerin de katılması üzerine Alevi Dernekleri ortak bir açıklama yaptı.

“ALEVİLER ÜZERİNDEN TARTIŞILMASI KABUL EDİLEMEZ"

Açıklamada, Cumhuriyet ve demokrasinin en önemli ilkelerinin anlatıldığı küçük bir kitapçık üzerine fırtına koparılmaya çalışıldığı belirtilerek, “Demokratik değerler Alevilerin temel yaşam değerlerinin en önünde yer alan değerleridir. Herhangi bir nedenle bunun Aleviler üzerinden tartışılmasını, Alevilerin kabul etmesi mümkün değildir.” denildi.

“İNANCIMIZI, SEÇİMDE OY DEVŞİRMENİN PARÇASI OLARAK KULLANDILAR"

Siyasi partilerin Alevi inancını, kendi iktidar programına oy devşirme parçası olarak gördükleri ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

* Yıllardır Aleviliği, birlikte yaşamaktan onur duyduğumuz Sünni ya da Şii kardeşlerimizin yaşam ve inanç biçimleri üzerinden şekillendirmeye çalışan politikacılar ve partiler her seçim döneminde demokratikmiş gibi görünerek, inancımızı kendi siyasi partilerinin iktidar programına oy devşirme parçası olarak ekliyor, seçim bittikten sonra yine aynı siyasetçiler verdikleri sözleri unutup gerçek yüzlerini gösteriyorlardı.

* Bitmeyen bir arzu ile siyasetçiler kendi aralarında pay ettikleri inancımızı, kutsal değerlerimizi “tanınmayan, tanımlanmayan” bir dilsizliğe hapsederek kendi siyasal ihtiyaçları ve kendi gönüllerinin uygun gördüğü şekle sokmaya çalışıyorlardı.

“ALEVİLİĞİ BİR RESİM ÜZERİNDEN ARAÇSALLAŞTIRDIKLARINI GÖRÜYORUZ”

Tüm bu tartışmaların Alevilerin gözlerinin önünde yaşandığı anımsatılan açıklamada, medyanın tavrının da sağduyudan uzak, kutuplaştırıcı ve kışkırtıcı olduğuna dikkat çekilerek şöyle denildi:

* Bugüne kadar her fırsatta Alevilere saldıranlar, bugün sanki Alevileri korumaya çalışıyormuş gibi bir izlenim verseler de aslında Aleviliğin sembollerini görmeye tahammül edemediklerini bir kez daha ortaya koyuyorlar.

* Özellikle Aleviliği içeren bir resim üzerinden bunu araçsallaştırdıklarını, kendi politik ajandalarına hizmet etmek için kullandıklarını görüyoruz.

“EŞİT YURTTAŞ TALEPLERİMİZE VERİLMİŞ DEĞERLİ BİR METİN"

Kitapçığın, 23 Nisan Bayramı’nda yayınlandığı ve Cumhuriyet değerlerini hatırlatan başlıkların yer aldığı bir kitapçık olmasına rağmen akıl almaz itham ve saldırılara konu olduğu ifade edilen açıklamada, “Son sözünü Yunus Emre Sultanın 'Sen sana ne sanırsan başkasına da onu san' sözünün rehberliği ile bitirmiş bir kitapçığın hem demokrasi değerlerine hem de eşit yurttaşlık taleplerimize verilmiş değerli bir metin olarak sahiplendiğimizi ifade etmek isteriz” denildi.

“KİMİ NEDEN RAHATSIZ ETTİ?"

Cumhuriyet değerlerinin anlatıldığı bir kitapçığın üzerine yazılar yazarak montaj usulleri ile toplumsal çatışmanın konusu olması için servis edildiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

* Alevileri böylesi toplumsal çatışma ve çekişmelerin yemi haline getirmek isteyen karanlık trol odakların toplumsal huzurumuz için öncelikle sorgulanması gerekir.

* Yine aynı akıl tarafından Alevi din adamı temsilinin, tam da arzu ettiğimiz şekilde eşit vatandaşlık ve toplumsal saygınlık açısından olması gerektiği gibi toplumun tüm inanç önderleri ile birlikte resmedilmesi neden akıl almaz bir hınç ve öfkenin konusu edilmiştir.

* Aleviler varlığı ve kendileri olarak, eşit bir vatandaş gibi bir temsil sahnesinde yer alması kimi neden bu kadar rahatsız etmektedir.

* Bu vakıada dehşetle tekrar gördük ki Alevilerin varlığının zikredilmesi bile hala derin bir öfke ve hınç duygusu ile bir suçmuşçasına toplumsal çatışmaya malzeme konusu yapılabiliyor.

* Aleviliğin temsil edilmesinin bir ayrımcılık olduğu düşüncelerini bu vesile ile tekrar ortaya koyan gerçek ayrımcı ve ötekileştirici, Alevileri zaten yok sayan anlayışa karşı tekrar söylemek gereği duyuyoruz; Aleviler vardır ve bu toprakların kardeş diğer halkları ile birlikte bin yıllarca daha bu topraklarda kültürü ve inançları ile var olacaktır.”

“BU RESİM NE FİTNE NE FESAT NE DE PROJELENDİRİLMİŞ HAYALDİR”

Resimde Alevilerin görünür olduğu ve eşit bir şekilde gösterildiği için ‘ötekileştirme projesidir’ diyenlerin, asimilasyon politikaları karşısında sesini çıkarmayan bir takım çıkarlar uğruna hareket eden kişiler olduğu belirtilen açıklamaya şöyle devam edildi:

* Bu resim ne fitne, ne fesat ne de projelendirilmiş bir hayaldir. Bu resim bir alevi dedesinin temsili ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası ile ortaya koyduğu laiklik, eşitlik yurttaşlık, din ve vicdan özgürlüğü ilkeleri gereği zaten olması gereken, yıllardır varlıkları inkâr edilen Alevilerin hak ettikleri gibi temsil edilmesidir.

“ALEVİLİĞİN GÖRÜNÜR KILINMASINA GÖSTERİLEN TEPKİYİ KINIYORUZ”

Yöneticilerin seçimle belirlenmesinin demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olduğu hatırlatılan açıklama şöyle son buldu:

* Adil bir yönetici eşitlik ve adaletle kendisini ispat eder. Biz Alevi kurumları Aleviliğin temsilleri ile görünür kılınmasına gösterilen tepkileri kınıyoruz.

* Eşitlik ilkesi ile hareket ederek toplumun her renginin temsil edildiği bir demokrasi kitapçığında Alevileri resmedilerek dağıtılmasına destek veriyor ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na bu çalışmasından dolayı teşekkür ediyoruz.”

Ortak açıklamada imzası bulunan kurumlar şöyle:

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Pir Sultan Abdal Kültür Deneği (PSAKD) ve Alevi Kültür Dernekleri (AKD)